抖阴社区

                                    

Teni soluktu, kaşları düzdü, dudakları mükemmeldi ve keskin yüz hatları vardı; insanlar Sunghoon'u kusursuz görünüşü nedeniyle çoğu zaman soğuk ve anlaşılması zor olarak görürlerdi.

Sunghoon da Jake'le tanışana kadar öyle düşünmüştü. İnsanlar ondan uzak durma eğilimindeyken Jake, ona hep yaklaşmıştı.
Sunghoon'un tekrar çocuk olmasına, gülümseyip ortalıkta koşuşturmasına, eğlenmesine yani çocukken yapamadıklarına yapmasına izin vermişti birnevi.

Sunghoon o yüzden konu Jake olunca bazı şeyleri görmezden geliyordu.

Sunghoon önce Jake'e eğilip dudaklarını öptü hafif derin bir öpücükle. Sonra, "Sadece orada bana aşık olmak konusunda söylediğin şeyin tatlı olduğunu söyleyecektim." dedi yüzünde hafif bir gülümsemeyle. Nedensizce içine oturmuştu o mesaj.

Çok yoğun şeyler hissediyordu. Jake'in ona böyle davranması alışıldık değildi onun yönünden, belki o yüzdendi..

------------

Jay&Jungwon

İkisinin olduğu oda aynı anda yaşananlar arasında en komik olandı.

Jay, Jungwon'a yaklaşmaya çalıştığı an Jungwon bir şekilde kaçıyordu.

Şu anki durumda Jungwon mutfakta geceden kalan şarabı şişesiyle beraber kafasına dikiyor, Jay de oturma odasında googledan duruma çözüm arıyordu.

Çünkü Jungwon Jay'i gördüğü an çok hoş bir tepki vermişti "Ay yine bulundu bir yerden ezik" diyerek.

Jay bu sefer daha zekice bir hareket yapıp Jungwon'u mutfaktayken sıkıştırıp konuşmaya karar vermişti. Yerinden kalktığında bile korkuyordu haklı olarak.

Jungwon insanları çok rahat kırabilecek ve ezebilecek sözleri seçerdi hep.. Jay de hepsine çok üzülürdü.

Mutfağa girdiğinde, Jungwon elinde şarap şişeşiyle ve telefonuyla tezgahın üstünde oturuyordu. Birilerine mesaj atıp arada da gerginlikten şişeyi kafasına dikiyordu.

Jay ses yapmadan kapıyı kilitledi ve kilidi cebine koydu. Jungwon Jay'i kapıyı kilitlerken fark ettiğinde tamamen ona odaklanmıştı.
"Ne yapıyorsun burada?" diye sormuş ve elindekileri bir kenara koymuştu. Fazla gerilmişti çünkü Jay'in yüzüne bile bakarken utanıyordu.

Jay kendisine doğru fazlaca tehditkâr adımlarla gelen çocuğun kolunu tutmuş, yüzüne baksın diye çenesini kaldırmıştı. "Jungwon sakince konuşalım mı? At hırsızlığı yapmadık çünkü hani. Oldukça normaldi yaptığımız şey. İnsanlar bu devirde birbirine sevgi gösteriyor artık." demiş diğer elini de çocuğun yüzüne çıkarmıştı.

Jungwon yüzünü ekşitti ve yüzünde duran iki eli indirip sinirle konuştu. "Üzgünüm ama benim her gün yaptığım bir şey değil kendi odamda koçumla üstsüz uyumak. Bana biraz alan ver boğuluyorum ben." dedi ve kilitli olduğunu bildiği halde kapıya yürüdü.

"Jungwon seni sevdiğimi biliyorsun neden böyle yapıyorsun? Utandın mı diyeceğim, sen utanmazsın böyle bir şey için. Kızdın mı diyeceğim, hiçbir şey yapmadım.. Bilmiyorum söyle de uyayım sana."

Jungwon kiliyli kapıyı açamayınca iyice demorolize olmuş, sırtını kapıya yaslayıp sinirden ağlayarak yere çökmüştü. Jay ani değişimle o kadar korkmuştu ki napacağını bilemedi.

"Jay utandım ve kızdım anlar mısın artık..?" demiş birkaç saniye sonra tekrar konuşmuştu: "Jay yemin ederim her saniyesi çok güzeldi.. Seni uyurken izlemek nefesinin boynuma çarpması.. ama benim endişelerim ikiye katlandı. Yemin ederim o kadar.. O karar altüst ki her şey, şaka gibi tüm düzenim aptal antrenörümle beraber içki içip güzel vakit geçirdim diye bozuldu anladın mı şimdi beni?"

Jay tam anlayamamıştı. Yerde yumak haline gelmiş çocuğun yanına çöktü ve elini yüzünden çekip bileğini hafifçe öptü, "Rahatlar belki." diye düşünerek.

"Jungwon biliyorum ama nasıl seni rahatlatacağımı bilmiyorum." Jay cidden kırılmıştı.

"Beni rahatlatamazsın Jay boşuna uğraşma." sesi titriyordu Jungwon'un.

"Jungwon, bir kere yaşanmış bir şey yüzünden neden Rusya'ya dönemeyeceğim diye korkuyorsun ki? Ben de bunu anlamıyorum."

Jungwon güldü, işler onun açısından Jay'e göründüğü gibi "basit bir yakınlaşma" değildi. Jay'e göre de fazlasıydı tabii. Ancak belli etmemeye çalışıyordu.

"Dün ve öncesinde olanlar bana göre çok daha fazlaydı sen de biliyorsun bunu. Şimdi git başımdan, senin yüzünden kendimi daha da rezil edemem."  Tabii biliyordu.

Jungwon Jay'i biraz geriye itip yerinden kalktı. Ama kapının kilitli olduğunu hatırlayana kadar karşısındaki de ayağa kalkmış ve onu kapıyla kendi arasına almıştı.

Jungwon, Jay'i ilk kez böyle sinirli ve kararlı görüyordu.. Tahrik edici olduğunu kabul etmemek elde değildi.

"Tekrarlıyorum, bu iş çözülmeden buradan çıkılmayacak. Ne kadar ağlarsan ağla, bağırırsan bağır. İstersen bana vurabilirsin ama ben gerekirse anahtarı yutarım."

Jungwon içinden küfür ediyordu. Tabii en hızlı çıkış yolu yine dünkü olaya çıkıyordu..

Jungwon artık çok daraldığı ve dayanamadığı için o "En hızlı yol"a başvurdu ve dudaklarını Jay'inkilere bastırıp ellerini yakasına koydu.

Jay otomatik olarak gözlerini açmış ve ama sonra duruma ayak uydurmuştu. Elini Jungwon'un beline koydu diğer eli de yanağındaydı.

Boğulana kadar o şekilde durdular, zaten ayrıldıklarında Jay tam da Jungwon'un düşündüğü gibi oldukça hızlı bir şekilde kapıyı açmıştı.

Tabii beklenmedik kısım, Jay'in Jungwonu kolundan tutup Jungwon'un odasına götürmesiydi. Amacının cinsellikle alakası yoktu. Sadece biraz onunla zaman geçirmek ve konuşmak istiyordu belki de öpüşmek.

---------------
(6 saat sonra)

Best gg

Won:
ARKADASLAR BEN CIDDEN IFLAH OLMAZ BIR GERIZEKALIUOM GELIN BENI KURTARIN SU EVDEN NOLUR

Sunoo:
noldu bebis ikinci turdan mi yoruldun

Won:
ay orospu bir de tassak geciyo
ne ikinci turu amk
yapisti bu bana titriyoruö sinirdem

Sunoo:
begenmedin mi orospu cocugu evden kovarken iyiydi?

Won:
SUNGHOON
SUNGHOON NOLUR KURTAR BENI
LUTFEN AGLICSM
COK CARESIZIM

Hoooon:
Tamam aglama geliyoruz Jake'le
ikinizi wonyo'ya goturecegizzzz
yasasinnnn

Won:
hayir bosver biz Jay'le bi tur daha

Hoooon:
basarim ki

Won:
GWRCEJTEN IMDAT AMA YA

---------------------
cok eglenfim bu sefer valla

Get into it \ JakehoonHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin