抖阴社区

17

1.9K 113 9
                                        

Pazar sabahı uykudan uyandığımda bize gideceğimizi biliyordum. Banyodaki işlerimi hızla halletmiştim. Üzerime ince gri bir kazak geçirip altıma kalın pantolonlarımdan birini giyinmiştim. Saçlarımı ensemde toplayıp siyah ceketimi almıştım.

Aşağıya inerken Murat, Yağız ve Egenin koltuklarda oturduğunu görmüştüm. Cebimdeki telefon titrediğinde duvara yaslanıp telefonumun kilidini açmıştım.

Bütün kızlar toplandık😙

Ekoli: geliyor musunuz birtanem?

Babacığım: Mahiri boğaza atıp gelecekmiş

Babacığım: Nur topu gibi bir katilimiz oldu çocuklar çok gururluyum

Ekoli: Boş yapma

Ceycey: Ben geç kalıcam uyuyakalmışım.

Siz:Bizim cebhe sakinlik

Siz:Mahir ortalıkta yok
gelemeye biliriz.

Ofladığımda mutfaktan çıkan Mahirle göz göze gelmiştik.

"Neden kapıda bekliyorsun?"

Sorusuyla kaşlarım çatıldığında bana baktı.

"Gitmiyor muyuz?"

Yüzünde oluşan minik gülümsemeyle kafasını onaylar gibi salladı. Yüz ifadem gevşerken ayakkabılarımı giyinip bahçeye çıkmıştım. Kısa bir geliyoruz mesajından sonra kafamı kaldırmıştım.

Hepimiz Mahirin arabasına bindiğimizde Ege Muratla benim aramda oturmuştu. Mahirin kullandığı arabada yanında oturan Yağızın kucağındaki kutuyu yeni farketmiştim.

Aynı pastaneden olduğu belli olan kutuda muhtemelen tatlı vardı. Kolumu cama yaslayıp kafamı üzerine koymamla gözlerimi kapatmıştım. Yan taraftan dürtülmemle tek gözümü açıp pozisyonumu değiştirmeden Egeye baktım.

Elindeki telefondan gösterdiği çizimi incelemem için bana uzatmıştı. Pozisyonumu değiştirip ona doğru eğilmiştim.

"Bak şimdi orantı garip görüyor musun? " Elimle gösterdiğim noktaya odaklandığında kafasını sallamıştı.

"Muhtemelen çizimden çizdin." Kafasını salladıktan sonra konuştu.

"Referanstan çizemedim o yüzden çizilmişi referans aldım." Anladım der gibi kafamı salladım. Ceketimin cebindeki defterle kalemi çıkartmıştım. Her yere eskiz defteriyle gitmek alışkanlık olmuştu.

Defterin kapağını açıp görebileceği şekilde dizime yasladım. Kalemle telefondaki ölçüyü gösterdiğimde kafasını salladı.

"Burada orantı yok. O yüzden direkt ilk gördüğümüzle resime giremeyiz. Önce bir daire çizmemiz gerekiyor." Bir kaç defa kalemi aynı yerde kullanmamla oluşan daireye beğeniyle bakmıştı.

Kalemi uzattığımda tereddüt ettiğini gördüğümde direkt eline bırakmıştım.
Gösterdiğim şekilde daireyi çizdikten sonra aferin dememle gülümsediğini görmüştüm.

"Şimdi yüzü üçe böleceksin. Daireyi üçe böl. Bunun gözleri büyük olsa bile orta çizgiyi yine üçe böleceğiz."

"Ben çizdiğimde ortadaki boşluk fazla uzun duruyor."

Eylül~ger?ek aileHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin