抖阴社区

15.B?L?M - Rus Ruletinin E?siz Dans?

6 1 0
                                        

Yuron, acıyla tetiği çekti ve silahı Aleis'e doğrulttuğunda silahı tutan elleri titriyordu. Gözlerini sıkıca kapattı ve dişlerini sıkarak: "Aleis..." dedi. Aleis; belki de ilk kez  Yuron'un sesini bu kadar çaresiz, acı dolu işitiyordu. Yuron, derin derin nefesler alırken  her aldığı nefes Aleis'in kalbini acıtmaya yetiyordu.

"Yuron yap." dediğinde gözlerini açtı ve Aleis'in kızaran korku akan gözlerine bakarak tetiğe bastığında her ikisinin de nefesi kesildi. Tetik boş bir klik sesi çıkardı. O an, zaman durdu. Yuron'un yüreği göğsünden dışarı fırlayacak gibiydi. Silahın patlamamış olması bir kurtuluş muydu yoksa bir sonraki kurşun kesin ölüm müydü? Elleri hâlâ titriyordu, alnından damla damla ter süzülüyordu. Soluk soluğaydı. Gözlerinden akan yaşlarla silahı Aleis'e uzattığında Aleis duraksadı:

"Bunu yapmasak... Yuron, başka bir yolu olmalı..." Yuron sesini çıkartmadan gözyaşı dökmekle yetindi. Aleis, Yuron'un boynuna sarılarak:

"Olurda ölürsem Yuron-"

"Ölmeyeceksin, kes sesini!" dedi ve Aleis'in kollarını bedeninden çektiğinden Aleis ses etmedi ve silahın kurma kolunu çekerek titreyen elleriyle Yuron'a doğrulttu. Kalbi duracak kadar hızlı atıyordu. Yuron ise daha az gergindi. O an ki en büyük isteği Aleis tetiğe bastığında ölmekti. Bu ise Aleis'in korkusuydu. İkisi de birbiri için ölmeye hazırdı. 

Aleis'in parmağı tetiğe hafifçe dokundu. Göğsü inip kalkıyor, her nefesi bir vedaymış gibi yankılanıyordu. Gözleri dolmuştu ama ağlamıyordu artık çünkü ağlamak korkuya aitti oysa şu anda hissettiği şey korkudan çok daha derindi: bir mahkûmiyet, bir kader.

"Yuron..." dedi son bir kez, ama bu bir soru değil, itiraf gibiydi.

Yuron başını eğdi. "Biliyorum."

Aleis'in parmağı tetiğe bastı.

Klik.

Boş.

Ama o ses, ikisinin içinde yankılandı. Sadece bir kurşunun eksikliği değil, umutla umutsuzluk arasındaki çizginin tam ortasındaki sessizlikti bu. Sanki kader, bir kez daha onları sınamış ama yine son darbeyi indirmemişti. Aleis, rahatlamış bir şekilde derin bir nefes aldı ve silahı Yuron'a uzatarak gülümsediğinde Yuron, kaderi kabul ederce donuk yüz ifadesiyle ona öylece bakarak silahı eline aldı.

"4 hakkımız kaldı. İkisi boş, diğer ikisinin sonunda ise ölüm var."

Aleis, kafasını 'evet' anlamında sallayarak: "Yuron... ilk tanıştığımız zamanı hatırlıyorum da-"

"Watson's Dedektiflik Bürosuna gelmiştim ve beni senin odana yönlendirmişlerdi." diye devam etti Yuron donuk sesiyle. Aleis ise ortamdaki hüznü devam ettirerek:

"Beni çok kez kurtardın." dedi ve derin bir nefes aldığında Yuron, titreyen sesiyle:

"Hayata tutunmamı sağladın." dedi, Aleis'in önünde birleştirdiği elini tutarak: "Aleis, ben sen olmazsan yaşayamam..."

Aleis, sesini ciddileştirerek: "Yaşamak zorundasın ve yaşayacaksın. Olur da ölürsem senden istediğim son şey bu. Benim için yaşa ve kalbine hayatta yepyeni şanslar ver. Gerekirse unut beni ama yaşa."

"Aleis..."

"Yuron, duyguları bir kenara bırak ve gerekeni yap."

Yuron, dişlerini sıktı ve hıçkıra hıçkıra silahı Aleis'e doğrulttu ve gözlerini sıkıca kapattığında Aleis, stressiz bir şekilde gözlerini kapattığında gözyaşları yanaklarında süzülmeye başladı. Fakat yine 'klik' sesi çıktığında Yuron derin bir nefes alarak tekrardan Aleis'e uzattı. Aleis, yavaşça silahı avuçlarına aldığında kafasında bir strateji geliştirmeye çalıştı.

Yay?mlanan b?濒ü尘lerin sonuna geldiniz.

? Son güncelleme: 3 days ago ?

Yeni b?濒ü尘lerden haberdar olmak i?in bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

?濒ü尘 Yolda?l???Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin