Olayları biraz hızlandırmanın vakti geldi diye düşünüyorum.Siz ne dersiniz ;)
Eve nasıl vardım ben de bilmiyorum.Biraz sersemlemiştim.Biraz mı? Bayağı sersemlemiştim! Koşar adımlarla giderken,aklımda hep Poyraz vardı..
Laçin'i dairemizin önündeki basamaklarda otururken buldum.
"Nerde kaldın kızım yaa!"diye sitem etti.
"Anca gelebildim."
Ben kapıyı açarken Laçin dikkatle beni inceliyordu.
"Sende bir haller var,noldu?"
"Hiiç,yoruldum sadece." Neden bilmiyordum ama Laçin'e Poyraz'dan bahsetmek hiç içimden gelmiyordu.Belki de telaşlanmasın diyeydi..Ne de olsa münasip sevgili ve koca adayı tiplemesinin çoook uzağındaydı Poyraz.Hatta başlı başına belaydı!
İçeri girince "Ben çok yoruldum.Biraz dinleneceğim."diyerek odama kaçtım.
Laçin,peşimden soran gözlerle bakıyordu.
Odama giderek üstümü çıkardım.Şuan tek ihtiyacım olan biraz uykuydu.Ardından sıcak bir banyoya da hayır demezdim doğrusu.
Üç saatlik deliksiz bir uykudan sonra duşa girdim.Ilık su,vücudumu rahatlatıyordu.
Banyodan çıkıp bornozumu üzerime geçirdiğim sırada telefonum çaldı.Arayan İlkim'di.
"Efendim canım?
"Adacığım müsait misin?"
"Evvet dinlemedeyim."
"Sen gidince Tuğçe'yle Beren 'Ama olmaz ki,hani planımız vardı grupça' dediler.Onur'la ben de e o zaman akşama takılalım hem Ada da gelir,dedik.Yaniiii bir saate hazır ol!"
"Ay İlkim hiç canım istemiyor.Bu akşam ben gelmesem olmaz mı?
"A aaa o nasıl laf öyle Ada? Bizimle gezip birkaç mekan öğreneceğine evde pijamalarınla yatmayı mı düşünüyorsun?"
Güldüm "Aynen öyle."
"Hadi hadi hazırlan itiraz istemiyorum.Ayrıca bugün gideceğimiz yer daha geçen ay açıldı.Buna rağmen Ankara'nın en gözde mekanlarından olup çıktı.Biz de gidip bir yoklayalım dedik.Güzel giyin ha!"
Oflana puflana hazırlanmaya başladım.İlkim'i ikna etmek ne mümkündü?!
Giyeceklerimi hazırlarken İlkim'in dedikleri aklıma takıldı.Sahi ne demişti? Beren ve Tuğçe bensiz takılmak istemişlerdi..Gerçi ben bunu isteyenin Beren olduğunu sanmıyordum ya..Neyse..
Açık tenimi hoş gösteren kırmızı mini elbisemi seçtim.Üstü straplez,göğüsten aşağısı bollaşarak iniyordu.Belinde dantel detayları vardı.
Ayakkabı olarak siyah platformlarımı giydim.Biraz allık,göz kalemi,far,rimel..Makyajımı kırmızı bir rujla tamamlayarak saçlarımı özgür bıraktım..Böylece dalgalı açık saçlar,bu kadınsı elbiseyi bir nebze yumuşatacaktı.
Elime de minik siyah çantamı aldım mı,işte hazırdım.
Telefonuma gelen "Aşağıdayız" mesajıyla odamdan çıktım.Saat 8'e geliyordu.
"Laçin ben çıktıııım."
"Tamam canım iyi eğlenceler.Bir şey olursa ara!"
Aşağı indiğimde hepsi Onur'un arabasında toplaşmış bekliyordu.Beren,Ekrem ve İlkim arkadaydı.Öndeki koltukta ise Tuğçe oturuyordu.Beni gözlerini kısarak baştan aşağı süzdü.Sonra dudaklarına hiç de samimi olmayan bir gülümseme yerleştirdi.Bu kızın derdi neydi böyle?!
Benim yaklaştığımı gören Onur,arabadan inip yanıma geldi."Ooo ne güzel olmuşuz Ada Hanım.Kimin için süslendik böyle?" dedi gülen bakışlarla.Sonra da eliyle reverans yaparak arka kapıyı açtı.
İlkim'in yanına oturdum ve konuşmaya başladık.
"Adaaa ne güzel olmuşsun sen böylee!"
"Teşekkür ederim İlkim sen de öyle."
"Beren,ayakkabıların ne hoşmuş!"
Birbirimize iltifatlar ederek sonunda mekana geldik.Gerçekten İlkim'in dediği kadar vardı.Çok şık bir yerdi.İçeriden gelen hareketli müzik seslerine bakılırsa oldukça eğlenceliydi de.
Gece kulübüne Antalya'da iki kez gitmiştik Hande'yle.Tabi gruptan arkadaşlarla birlikte.Gece çok eğlenmiştik ama ertesi sabah acısı fazlasıyla çıkmıştı!
İlkim'in "Hadisene kızım.Bize bakıyorlar"demesiyle kendime geldim.Herkes içeri girmiş,bir İlkim'le ben kalmıştık.
Kapıdaki izbandut gibi iki adamı geride bırakıp içeri girdiğimizde ağzım hayretle açıldı..İçerisi dışarıdan da şıktı. Biraz ilerleyince barın olduğu kısmı gördüm.Hayatımda hiç bu kadar çok içki şişesini birarada görmemiştim! İlkim beni çekiştirerek "Gel gel,sen burayı bir de 1 saat sonra gör! Kalabalıkta birbirimizi bulamayacağız."
Bizimkilerin oturduğu locaya gittik.Tuğçe gene Onur'un yanına oturmuştu.Yanında Ekrem ve onun yanında Beren vardı.Onur bizi görünce eliyle yanındaki boş koltuğa vurdu
"Bi gelemediniz kızlar."
Okuldan,hocalardan,havadan sudan konuşurken ortam yavaş yavaş hareketlenmeye başlamıştı.Yumuşak dans müzikleri çalıyordu.Tuğçe birden Onur'a dönerek "Onur,hadi dans edelim."dedi.Onlar beraber dans pistine yürürken,masadaki şarap kadehlerinden birini elime aldım.Evet,Tuğçe'nin Onur'a ilgisi malumdu,ama aynı şeyi Onur için söyleyebilir miydim?
Dansları bitince geri döndüler ve Onur bir anda elini bana uzatarak "Grubumuzun diğer kızlarını da bu şereften mahrum bırakmamak lazım."diyerek bana göz kırptı.Yan gözle Tuğçe'ye baktığımda,artık saklama gereği bile görmediği bir kıskançlıkla bana bakıyordu.Kıskanç insanlardan hiç hazetmem.Onur'u arkadaşım olarak görmeme rağmen sırf Tuğçe'ye inat elinden tutup dansa kalktım ve kollarımı boynuna sardım.Al sana kıskançlık Tuğçe hanım!
Onur dans ederken komik şeyler söylüyor,hocaların taklitlerini yapıyordu,bense kıkır kıkır gülüyordum.Tuğçe ise kenarda kös kös oturuyordu.
Onur kafa çocuktu aslında.Her ne kadar çapkınlıklarıyla ün salmışsa da,eğer ilişkiniz arkadaşlıktan ibaretse bu durum sizi rahatsız etmiyordu.
Müzikler hızlanmaya başlayınca İlkim ve Ekrem de yanımıza geldiler.Ne zamandır dans etmiyordum ve bu bana çok iyi gelmişti.Kahkahalarla gülüyor,kendimi tutamıyordum.Ekrem'in yaptığı dans figürleri o kadar komikti ki!
Biran Antalya'daki ailemi,arkadaşlarımı ve özlediğim diğer her şeyi unutup kendimi müziğin ritmine bırakmıştım ki gözlerimi açmamla barda oturan Poyraz'ı gördüm.Gözlerimin tam içine bakarak bardağını bana kaldırdı.Sonra tek seferde kafaya dikti.Kalbim heyecanla atarken ona bakarak dansa devam ediyordum.Yanımda dans edenler iyice coşmaya başlayınca duvar kenarındaki sakin alana kaydım.Onur ve İlkim uzağımda kalmıştı.Tekrar bara baktığımda Poyraz'ın ayrılmış olduğunu gördüm.
Nereye kaybolmuştu iki saniyede?
Loş mekanda gözlerimi dolaştırırken birden iki el belimi sardı.Ben tepki vermeye vakit bulamadan bedenini bana yasladı! Çırpınarak ellerini çözmeye çalışırken beni daha da çekerek gövdesine yapıştırdı.İçimde bir öfke dalgası kabardı.Hışımla bu sapığın kim olduğunu görmek için arkamı dönüyordum ki içki kokan bir nefes kulağıma fısıldadı "Beni mi arıyordun?"
Bu Poyraz'ın sesiydi...
BU
POYRAZ'IN
SESİYDİ!
Bir an hareket edemedim.Gözlerim faltaşı gibi açılırken tüylerim diken diken olmuştu.Gözüne ışık tutulmuş tavşan gibi öylece kalakaldım! Beynim çığlık çığlığaydı. Poyraz'ın elleri belimden aşağılara inerken hırsla arkamı dönüp yüzüne baktım.Bal rengi gözleri,ateş gibi parlıyordu.Dudağının bir kenarı yukarı doğru kıvrılmış, sinsi bir gülüşle beni süzüyordu.Tam ağzımı açmış konuşacaktım ki aniden bakışları değişti,tehlikeli parıltılarla yanıp sönmeye başladı.Ne olduğunu anlayamadan beni duvara ittirdi.Sırtım soğuk duvara çarparken ellerini başımın iki yanına koyarak beni duvarla bedeni arasına hapsetti.
"Sen ne yaptığını sanıyorsun!?" dememe kalmadan yaklaştı,yaklaştı,aramızda hiç boşluk kalmamıştı.Nefesini saçlarımda hissediyordum.Bir kibrit çakılsa tutuşacak halde nefesimi tutmuş beklerken eğildi, yüzünü yüzümün hizasına getirince bayılacak gibi oldum.Gözlerini gözlerime sabitledi. "Adacık sinirlendi mi yoksa?"
Yavaşça yanağını yanağıma sürterek kafasını çevirdi.Başım dönmeye başlamıştı.Dudaklarını kulağıma yaklaştırdı.
"Dikkatimi çekmek için o kadar dans ettin.Mutlu olacağını sanıyordum."
Bu saçmalığa daha fazla katlanamazdım.Sinirden titreyen ellerimle çaresizce onu itmeye çalıştım.
"Sen! Sen ne cüretle.."
Ama cümlemi tamamlayamadım..Aniden bir el Poyraz'ı üstümden çekti.Kim olduğuna bakamadan sert bir yumruk Poyraz'ın yüzünde patlamıştı. Yumruğun sahibini görmek için döndüğümde, Onur'la yüz yüze geldik.
Sinirle Poyraz'a "Ada'dan uzak dur."diyerek kolumdan tutup kendine çekti.
Tekrar Poyraz'a baktığımda.. Donakalmıştı.Gözlerinden ateşler saçarak Onur'a bakıyordu.Ortam iyice gerilmişti.Müzik susmuş,insanlar etrafımıza toplanmıştı.Beren,Tuğçe,Ekrem ve İlkim korku ve şaşkınlık dolu bakışlarla bizi izliyordu.
Nolur buradan sorunsuzca ayrılalım,nolur..Ben içimden dualar ederken sessizlik bir kahkahayla bozuldu.
Poyraz,başını geriye atmış,elleri ceplerinde,sarsılarak gülüyordu! Ben ona inanamayan gözlerle bakarken kahkahası yavaşladı ve durdu.Vücudu kaskatı kesilmişti.Cebinden çıkardığı ellerini sıkarak yumruk yapmıştı.Omuzlarını dikleştirip kafasını çevirdi,gözlerini bana kilitledi.Bakışları kapkaranlıktı.Okyanusun derinliklerinde boğulacak gibi oldum.
Gözleri gözlerimde dururken,aniden dönerek yumruğunu Onur'un çenesine geçirdi.Hiç beklemediğim bir anda hareketlenmişti Poyraz.Ben çığlık atarak geri çekilirken,Onur bu beklemediği yumruk karşısında yalpalayarak yere düştü.Poyraz,Onur'un karnına sıkı bir tekme attı.Sonra bir tekme daha..Ellerimi yüzüme kapatmış,korkuyla onları izliyordum.Gözlerimde yardım çığlıklarıyla etrafıma bakındım.Kimse kavgayı ayırmıyordu.Ekrem tam bize doğru yönelmişken birilerinin onu tuttuğunu gördüm.
Niye kimse bir şey yapmıyordu!?
Nefret dolu gözlerimi tekrar Poyraz'a çevirdiğimde yere eğilmişti.Onur'u yakasından tutup kaldırdı.Sonra durdu,başını hafifçe yana eğip gözlerini kısarak bana baktı.Ardından Onur'a döndü.
Dudaklarında kibirli bir gülümsemeyle konuşurken nefesim tükeniyordu.
"Benim mekanımda,bana mı saldırıyorsunuz?"
Oy ve yorumlarınızı dört gözle bekliyorum :*