Götelek maymunlar
Sunghoon:
OFFFFFF
YAAAAAAAAAAAAA
Sunghoon yazıyor
Jay:
Ne yaptın
Soobin:
Tek hayırsız evlat şu anda sensin sunghoon
Taehyun:
Ne alaka lan dıoaösçalekr
Kai:
Acıdım sunghoon hyunga
Daha az dışla Soobin baba
Soobin:
Tamam favori oğlum 🥰
Heeseung:
Olm ne yaşıyonuz lan
Sunghoon:
Ben Jake'e bağırdım duydunuz mu bağırmam yetmezmiş gibi birde ağza alınamayacak şeyler söyledim offfffff beni asla affetmeyecek
Taehyun:
Tüh
Çok üzüldüm
Soobin:
Yapmasaydın götdelen
Jay:
GÖTDELEN NE LAN
ÇILDIRVAM DISLEÖDOMAŞWLDJJSW
Kai:
Baba hani küfür etmeyecektin
Heeseung:
Şalaıdaşıejdkameoekd
Çok iyiydi ama
Sunghoonu götdelen diye kaydediyorm
Sunghoon:
Dizinde götünüzü delecem şimdi ben
Taehyun:
🫢
Jake'e ayırmamışmıydın bu hakkı
Kai:
Lsospdöwkrkalpekrmwloer
Jay:
Çok güzel dalga geçiyorsunuz lütfen yapmayın
Dkksmdodmeldksmwldkkd
Sunghoon:
Evet üzülüyorum bende mesela
Heeseung:
Eeee
Ne yapacağım düşündün mü
Yan yana oturuyonuz
Sunghoon:
Daha zamanı değil
Soobin:
Vallahi sakat ya
Ben böyle büyütmedim seni
Sunghoon çevrimdışı
~~~~~
Jake iç çekerek önündeki ödevi yapıyordu. Canı sıkılıyordu çünkü Sunghoon'un dedikleri kalbini çok fazla kırmıştı.
Derse odaklanamıyordu. Sunghoon'un dediklerini de neden bu kadar umursamıştı anlamıyordu. Ondan hoşlanıyor olamazdı. Nasıl olabilirdi? Onunla daha önce ciddi bir iletişim kurmamıştı ve Sunghoon şu an ondan nefret ediyordu.
Kitabı kapattı ve kendisini yatağa bıraktı. Ağlamak istiyordu fakat Sunghoon gibi birisi için ağlamazdı. Gözleri yavaşça kapandı ve uykuya daldı.
Sabah erkenden uyandı Jake. Okul için hazırlandı. Sunghoon'un söyledikleri hâlâ aklındaydı. Hatta akşam sırf bu yüzden uyuyamamıştı. Çantasını sırtına attı ve yola çıktı. Kahvaltı etmemişti, iştahı yoktu.
Okul bahçesine girdiği anda gözler ona dönmüştü. Jale buna pek alışık değildi. Bu yüzden utanmıştı, kafasını yere eğmiş yürüyordu.
Birisine çarpınca duraksadı. Kafasını kaldırdı ve baktı. Bu Sunghoon'un arkadaşı Soobin'di. Kendilerinden bir yaş büyüktü. Hemen eğilerek özür dilemeye başladı.
"Üzgünüm, Soobin hyung! Önüme bakmıyordum..."
"Aklına bir şey mi takıldı, Jake?"
Jake şaşırmıştı. Eğilmeyi bıraktı ve Soobin'in gözlerine baktı. Sunghoon'un aksine gayet iyi birisiydi. Ona söyleyebilir miydi bilmiyordu. Belki de Soobin de onun tarafındaydı. Utana çekine konuştu.
"Hayır... bir sorun yok."
"Sunghoon değil mi?"
Jake'in kaşları havaya kalktı, Soobin'e yine baktı.
"Ayyy! Bırak şu piçi, vallahi bir fırsat bulsam sikecem."
Jake gülümsedi. Demek Sunghoon'u savunmuyordu ya da sadece Jake'i kandırmaya çalışıyordu. Merakına yenik düştü.
"Onun tarafında mısın?"
"Yok! Onun tarafındakilerin Allah belasını versin. Niye sordun?"
"Sana anlatabilir miyim?"
Soobin şaşırmıştı, yine de gülümsedi ve evet anlamında kafasını salladı.
"Sunghoon'un bana dediklerinden çok etkilendim. Ondan hoşlanıyor muyum?"
Soobin düşünüyordu. Sonra kaşlarını çattı. Elini Jake'in omzuna koyup konuşmaya devam etti.
"Bence o da senden hoşlanıyor."
🩵
Soobin baba bozdun işte her şeyi