KARANLIĞA ÇEKİL (+18)
  • Reads 68,309
  • Votes 4,578
  • Parts 13
  • Reads 68,309
  • Votes 4,578
  • Parts 13
Ongoing, First published Feb 21
Mature
2 new parts
Her şey normal görünüşlü bir adama yardım etmemle başladı.

Onun benim şeytanım olduğunu bilmiyordum. Yoksa onu derin uykusundan asla uyandırmazdım.

En uygun olduğu anda beni avladı. Hiç bilmediğim, dışardan normal görünen pahalı kafesin içine kapattı.

Özgürlüğümün karşısında bana günah dolu teklifte bulundu. Ve şeytanımı her reddedişimde başıma neler geleceğini acı bir şekilde gösterdi.

Şeytanımın teklifini kabul etmek istemiyordum. Çünkü onun kurduğu oyunda benden sadece bedenimi istemiyordu ruhumuda istiyordu.

Beni korkutan en az şeylerdi bunlar. Asıl beni korkutan şey karanlığın içine çekildikçe bundan büyük zevk almamdı.

Kendi karanlığım beni korkutuyordu.
All Rights Reserved
Sign up to add KARANLIĞA ÇEKİL (+18) to your library and receive updates
or
You may also like
SIFIRINCI SOKAK by yezpena
21 parts Ongoing Mature
İzem Meva Ulusoy, bir gece ansızın evine giren bir adamı ne denli tanıyabileceğinin sınırlarını dahi bilmezken; fark etmeden bu sınırların etrafında dolaşmaya başlamış ve sınırlarının içerisine yaralı bir adamı da alacak kadar körleşmişti. Bu çetin yalnızlıkla sürdürdüğü hayatının tek odak noktası kendisi ve arkadaşlarına ait ünlü, zincir bir restoranın gizli ortağı olmakken bin farklı kelimeyle sınadığı bir adama nasıl güvenecekti? Aslında İzem Meva, nefreti iliklerine kadar hissettiğini düşünürken birine öylece güvenmenin neleri beraberinde getireceğini de öğreniyordu. Ona göre ilk adım tanımaktı ve zihninde bir zorundalığı yaşatan İzem Meva, ilk önce yaralı bir adam tanıdı. Ancak yaralı adam, kendi yarasını kendisinin açabileceği kadar gözü kara; açtığı yarayı kendisinin dikebileceği kadar da zekiydi. Tek amacı ailesinden kaçmak olan, bilakis delicesine bir zekâyla sarmalanmış, gayesini başarıya ve yeteneklerine adamış; ruhu da dili kadar gürültülü, her şeyin uzağında kalan bir adam vardı karşısında. Fakat her şey birdenbire tersine döndüğünde tanımanın darbesi de fazla sancılıdır. Pars kaçmakta olduğu düzenin en önemli adamı hâline gelir, kapısını çaldığı kadının yaşamını avuç çizgilerinde korumak zorunda kalır ve dünya, artık kaçması gereken her yolda ona tek bir kişiyi göstermeye başlar. Hem gizli bir kurulu yönetmek hem de tek kişilik hayatına inatçı bir kadını sığdırmak mecburiyetinde olması, onlara neler yaptırır? Yine de ikinci adım öğrenmekti ve yaralı bir adam, canı yanmış bir kadının neler yapabildiğini öğrenecekti. Her ikisi de pimi çekilmeye hazır iki bombayı da ellerinde tutuyorlarken, ilk kim pes edecekti? SIFIRINCI SOKAK, ismiyle yayımlanan ilk ve tek kitaptır.
LORDSTON (+18)  by nisadoganayy
20 parts Ongoing Mature
"Bu üniversitede devam kalmak istiyor musun?" Fısıltı gibi çıkan cümleleri bir bıçak gibi kulağımı kesip geçti, kanadığımı hissettim ama bir o kadar da kanamadığımı algıladım. "Evet." Yutkunmamın eşliğinde gözlerime kara bir bulut indi, ondan korksam da bir o kadar da nefret ediyordum ondan. Bu okulun sistemi, bu kızların durumu, kardeşimin geleceğini pes etmesinin sebebi sadece bu adamdı. Korksam bile asla bir adım geriye gitmezdim. Elini omuzumdaki saçlarıma getirdi, işaret ve orta parmağının arasına bir tutam alarak burnuna götürüp kokladı. Damarlarımdan akan kanın sinirden nasıl yandığını hissettim ama sesimi çıkarmadım. Parmaklarının arasındaki saçlarımı bırakmadan burnuyla boğazıma çıktı ve sırtımın adeta duvara yapışmasını sağladı. Ondan nefret ediyordum, buradaki işim bittiğinde onu öldüreceğimden emindim. "Çok mu istiyorsun?" "Çok istiyorum." "Her şeyi yapacak kadar mı?" "Her şeyi yapacak kadar." Gri gözlerindeki parlama karnıma bir sancı ekledi sanki ama dudaklarının arasından çıkan cümle bütün bedenime bir sancı ekledi. Bir bıçak karnıma girip çıktı ve ben şu anda kanamadan ölüyordum. "O halde benimle bir anlaşma yapacaksın. İstediğim zaman yanıma gelecek ve benim istediğim gibi altıma gireceksin. Derste ol veya olma, istediğim her dakika dizlerinin üzerine düşeceksin ve beni tatmin edeceksin. Tabi bu süreçte doğum kontrol hapını almayı da ihmal etmeyeceksin. Söyle bana Larissa West, koşullarımı kabul ediyor musun yoksa ikiz kardeşin gibi bu üniversiteden bir korkak olarak çekip gidiyor musun? Karar senin, küçük fare."
İ۴İ  by ben1deniz
16 parts Ongoing
Havanın sıcaklığı, çölün ortasında bir yangına dönüşmüştü. Kumlar, güneşin altında daha da sertleşiyor, her adımda bacaklarınıza yükleniyordu. Sırtındaki çanta, sanki her saniye biraz daha ağırlaşıyor, ama o hiç durmaz, yürümeye devam ediyordu. Adımlarını atarken, gözleri sadece ileriyi görüyordu. Burası, askerlerin kaybettikleri her şeyin, her umudun olduğu yerdi. Zorluğun başladığı, ancak vücutlarının ona alışmasıyla bir şekilde unutmaya çalıştığı yerdi. Burası, zihninin sınırlarını zorladığı, karanlık düşüncelerle baş başa kaldığı yerdir. Saatler geçtikçe, ayaklarındaki acı, aslında daha fazlasını hissettirmeye başlar. Bir müddet sonra, fiziksel sınırların ötesine geçer ve zihin buna ayak uydurur. İlk başta kaslarınız bağırırken, sonradan sadece bir donukluk kalır. Vücudun ne kadar yorulursa yorulsun, komutanın emri, görevdeki sorumluluğun baskısı, bir adım daha atmanı sağlar. Çünkü geri dönemezsin. Bir çığlık duymamak, bir yudum su içmeden yol almak... Bu, tüm askerin yaşadığı mücadeleydi. Kendini bir çukurun dibinde hissettiğin zaman, etrafındaki dünyayı duyamazsın. O kadar yalnızsındır ki, neredeyse hayatınızdaki her şeyin geçici olduğunu düşünmeye başlarsınız. Ama her gün bu hatırlatma bir şekilde unutulur. Çünkü seni bekleyen görev vardır. Ve o görev bitmeden, ne kadar acı çeksen de devam etmek zorundasındır. Gözlerinde uyku eksikliği, vücudunda kanla karışmış terin izleri, aslında seni oraya getiren o içsel güçle savaşıyor gibidir. Bazen derin bir nefes alırsın, ve sonra bir adım daha atarsın. Ama bu bir seçim değildir. Sadece, bir asker olmanın tanımıdır.
PAZİN (+18) by mrsviia
30 parts Ongoing Mature
"Sakın!" diye bağırdı duygu duvarını kırarak. "Eğer o silahla kendini vurursan bunun dönüşü olmaz Efil!" Acıyla kahkaha atmaya başladım. Herkes benim bunu yapacağımdan o kadar emindi ki, korkuyorlardı. Haklılardı da. Yapacaktım. "Niye?" diye fısıldadım gülümsemem yüzümden yavaş yavaş silinirken. "Bu silahı bana yıllar önce doğrultan sen değil miydin? Bu silah benim sonum olacaktı zaten şu an seni korkutan şey ne Karan!" Cevap vermedi. Veremedi. Dudakları lâl oldu bu gece. Korkuyordu. Beni kaybedecek olmaktan korkuyordu. O korkmazdı, onun istisnaları olmazdı. Ben hariçtim. "Nefretten ş doğamaz demiştin." dedim tüm uzuvlarım acıyla sızlarken. "Haklıydın. Biz nerede başlarsak orada biteriz. Nefretin benim sonum olmasına izin vermeden ben kendi sonumu yazıyorum." "Yapma Savcı." dedi ben silahla ateş etmeden hemen önce. "İnsanlar yanılır ama ben yanılmaz demiştim ya sana, ilk defa haklı çıktın. Yanıldım. Nefret şa dönüşürse şayet, o adamı kimse tutamaz. Aşk gerçekten her şeyi yenebilecek olan tek duyguymuş çünkü." "Duygulara yeri olmayan sen mi söylüyorsun bunu? Aşk nedir bilmiyorsun bile!" "Evet!" dedi bağırarak. "Aşk nedir bilmiyorum, tek bildiğim senin yanında kendimi kaybettiğim. Kalbimin hızlanmasını sağlayan, tek bir gülüşünle bana tüm dünyayı yaktırabilecek güce sahip olan tek kadın sensen ve buna ş denmiyorsa ben hastayım Savcı. Ben yenildim." Bu cümlenin devamını duymaya hazır değildim. Söyleyemezdi. "Ben senin yenilmeni beklerken, ben sana yenildi-" Başımı ağır ağır sallarken cümlenin devam etmesine izin vermeyerek, acımadan iki el silah sesinin duyulmasını sağladım. Bedenim yere kapaklandı. Tüm feryat dolu sesler umurumda olmadı ama diz çökmem için bana emreden Karan Kızıltuğ'un gözyaşları içinde yerde diz çöktüğünü görmek bu gece için en kötü ikinci şeydi.
"Beyazın Karanlık Yüzü"  by ayten_gul
11 parts Ongoing
Maksim Vladislav, buraların en korkutucu adamlarından biriydi. Yıllarca suç dünyasının zirvesinde yaşamış, kanlı olaylara karışmış, birçok insanın hayatını kararmış bir adamdı. Dışarıdaki dünyada adı herkesin korkuyla andığı, yeraltı dünyasında ise adeta bir efsane haline gelmişti. Kendisini zorla kabul ettiriyor, her adımında gücünü gösteriyordu. Gözleri, yılların yarattığı acı ve öfkeyle doluydu. Ama bugün bir şey olmuştu. O gözler, daha önce hiç görmedikleri bir şeyle tanışmıştı. O hemşire... Begüm. İlk kez gördüğü andan itibaren, Maksim'in kafasında bir şeyler değişti. Kadının masumiyetine ve naifliğine bakarken, içinde bir şey kıpırdamıştı. O kadar sert, o kadar acımasız bir dünyada yaşamıştı ki, naiflik ona adeta bir yabancı gibi gelmişti. Ama Begüm, o dünyada bir ışık gibi parlıyordu. Gözlerini ondan ayıramadı. Elbisesinin üzerine düşen ışık, yüzündeki çaresiz ama yine de kararlı ifade... Maksim, kadının bir yerden tanıdık olduğunu hissetti. Ama bu his, içindeki karanlıkla boğuşuyordu. Onun gibi bir adam için, bir kadına ilgi duymak çok tehlikeliydi. Ama bu hemşire, ona bir şeyler çağrıştırıyordu. Masumiyetin kaybolduğu bir dünyada, Begüm gibi bir kadının varlığı, ona bir anlam katıyordu. Bu, Maksim'in hayatında bir dönüm noktasıydı. O, hiçbir kadına bağlanmazdı; bu dünyada kimseye güvenemezdi. Ama Begüm, nefreti, suçları ve vahşeti gölgede bırakıyordu. Yavaşça, ama emin adımlarla, bir şekilde ona daha yakın olmak istiyordu. Çünkü kalbindeki buzların çözülmeye başladığını hissediyordu. Ve bu, Maksim için korkutucu bir gelişmeydi.
You may also like
Slide 1 of 20
LAVENYA cover
{GECE' NİN GÖLGESİ}  cover
SUÇ ORTAĞIM cover
VEBAL cover
TUTSAK ·RAFLARDA!· cover
SIFIRINCI SOKAK cover
Çan Çiçekleri  cover
Kızıltepe Mahallesi cover
KARA ÇİY | MAHALLE cover
Karanbey (+18) cover
Visal: Beklenmeyen Kavuşma cover
GÖLGELERİN KAÇIŞI cover
HUDUT cover
LORDSTON (+18)  cover
İ۴İ  cover
RUH PARÇALARI (AA)  cover
AN (TAMAMLANDI) cover
PAZİN (+18) cover
İ鷡İ cover
"Beyazın Karanlık Yüzü"  cover

LAVENYA

12 parts Ongoing

Puromu içip istanbulun manzarasını seyrediyordum bir o kadar güzeldi ama karanlık taraflarıda vardı kapım tıklatılınca başımı çevirme tenezüllünde bulunmadım kapı açılıp içeri girildi bu korumalardan biriydi puromdan bir nefes daha aldım "abi!kızı bulduk" dedi manzarayı izlemeye devam ettim ama kulağım ondaydı purodan bir nefes daha aldım "sakın peşini bırakmayın" dedim elime biramı alıp yudumladım ve koruma "bşa isteğin varmı abi!"dedi hemen "çık" dedim hemen odadan çıktı "tanışalım bakalım sungur" dedim kendi kendim bundan sonra intikam ateşi hiç sönmeyecek şekilde alevleniyordu,herkes yaptıklarının bedelini ödeyecekti.