Japonya'da bir türk k?z? 《 BNHA hikayesi 》 [TAMAMLANDI]

  Tatil olayından sonra bir kaç gün geçmiş, hepimiz olayın şokundan kurtulmuştuk. Dersler için yatılı okul tarzına dönmemiz gerekiyordu, o yüzden All Might gelip aile izni almıştı. Yani Izuku için, ben zaten evsizdim.

  All Might Midoriya ailesinin önünde secde eder gibi eğilip dram yaparken koltukta oturup onları izledim sadece. (Bakın diyorum sayemde bunlar imana geldi diye, siz bana inanmıyorsunuz.)

  O gün sıradan bir okul günüydü, akşam yeni yurtlarımıza taşınacağımız için hepimiz Aizawa-sensei'in derse girmesini heyecanla bekliyorduk.

  Ama sensei içeri girdiğinde, yanında biri daha vardı.

  Kedi gibi sarı gözleri, çılgın bilim adamları gibi gri-siyah-beyaz uzun saçları olan bir kızdı bu. Ya benimle aynı yaşta, ya da benden bir iki yaş büyük görünüyordu. Ama asıl garip olan, Katsuki kişiliğinin onu görünce aha göte geldik der gibi yerinden zıplamasıydı.

  "Ohayou...Ichi-A." Diye mırıldandı Aizawa, her zamanki gibi. Sonra kızla beraber kürsüsüne çıktı.

  "1-B sınıfından yeni bir öğrenci geldi, ve Rikido Sato 1-B'ye aktarıldı. Bugün gelmemesinin sebebi o. Siz tanışın. Ben uyur hadi bb."

  Sarı tulumuna çekildi.

  "Ee..." dedi kız. Hepimiz ona baktık. Kız bir daha "Ee..." dedi, yine baktık.

"Watashi wa namae wa Isabella Jones hajimemashite!" Diye bağırdı kız, tek bir solukta. O kadar hızlı söylemişti ki halk dilinde mal mal bakma hastalığım sanki geri dönmüştü.

   (Yeni öğrendiği cümleleri kullanmak isteyen yazar zavallı okuyucularını boğmayı bile düşünmeyerek buraya japoncasını aktarıyordu. Herkes de yazarın bir halt bilmediğini anlamış olmuştu.)

  Kimse bir şey demeyince sıradan kalkıp yanına geldim.

  "Ehe benim adım da şey..." kendi ismimi söylesem muhtemelen telaffuz edemezdi, Japon işte. "Chiva, Lola. Ama Lola'nın kullanılmasını tercih ederim. Hajimemashite!"

  Elimi sıktı.

   "Ee arka sıram boş, oraya oturabilirsin." Dedim. Fazla ciddiyim fazla ciddiyim aaaaaaaaaaahhhh!

  Isabella sırasına geçerken kendi ayağına takılıp düştü, ama Katsuki onunla alay etmedi.

  Noluyor lan burada!?

  Teneffüste Isabella'nın yanına geldim.

  "Sana Izzy diyebilir miyem?" Dedim burnuna girerek.

  "Ee ok. Ben sana ne diyem?"

  "Lola-chan de."

   Bir süre konuştuk.

  "Özgünlüğün ne?"

  "Hmm kopyalama, ve felç etme."

  "Felç ne yaw?"

  "Yani sana bakarak seni felç edebilirim."

  "Öhöm etmesen iyi olur. Ayrıca Monoma gacıyla kardeş falan mısın?"

  "Yoo niye?"

  "Özgünlük aynı ya ondan dedim."

  "Hee pekü."

............................................................

  Akşam hepimiz odalarımıza taşındık, ben de ablama en sevdiğim eşyalarımı kargolatmıştım.