抖阴社区

1.B?L?M: Giri?.

1.6K 222 185
                                        

2052:

Hazır oksijen solumanın verdiği garip hisse yeni alışmıştım. Dünyadan sürülen insanlar, işledikleri suçlardan ötürü tıkılmıştı bu kızıl küreye. Müebbet kalacaktık burada. Boynumuzda damga halinde künyemizi içeren biletlerimiz vardı ve en üstte irice 'Tek yön'' yazıyordu. Kafama hava kapsülümü geçirip, bizim için set çekilmiş bahçeye çıkmaya hazırlandım. Bu kapsül bize bir saatlik gezinti için yeterli oksijeni sağlıyordu . Bahçede - adı bahçe ama kaya parçasından başka bir şey değil- dolaşmaya başladım. Yaptıklarımı düşünüyordum ve içten içe pişmanlığın kıpırtılarıyla huysuzca debeleniyordum. Düşüncelerim bedenimi bir kenara kıstırmış ''Şimdide gelelim neden burada olduğuna.'' Diye mırıldanıyordu.*

2038'de yapılan baş kaldırmada babam liderlik ediyorken, ben 7 yaşında bir çocuktum. Ailem ve beni tanıyan yetişkinler, zeki bir kız olduğumu söylüyordu. Sanırım bunu düşünmelerinde, okumayı ve yazmayı kendi başıma sökmem büyük rol oynuyordu.

Sınıf ayrımı, barış içerisinde yaşadığımız yıllara bir balyoz gibi inmiş ve bütün bağları çatırdatmıştı. Çoğunlukta bulunan alt düzey halkın artık sınıf ayrımına tahammül edememesiyle başlayan çatışma büyük mücadeleler sonrasında üst teknoloji sınıfının bulunduğu saraya taşınmıştı. Böylece saray isyancıların himayesi altına girmişti.

Teknolojinin ileri safhada olduğu bu saray artık isyancıların, yani ailemin içinde bulunduğu alt kesimin, elleri altındaydı ve bizim tarafımızda olan profesörler, bilim adamları daha iyisi için büyük çaba sarf ediyordu. Fiziksel savaş için yeteri kadar insan mevcuttu fakat teknoloji için yeterli insanımız yoktu. Masa başında savaşa ve sorguya devam edenleri koruyan birileri olmazsa bu iş yürümezdi zaten.

Bu nedenle bir gün babam beni bir monitörün önüne çekip ''Anka, kızım''dedi.

Saçlarımı okşayarak ve tepeme bir öpücük kondurduktan sonra devam etti.

''oyun oynamayı sevdiğini biliyorum ve burada oyun oynayabileceğin bir bilgisayar buldum.''

Konuşurken yüz ifadesi şefkatli ve bir o kadar tedirgindi. Durup kahverengi saçlarını parmaklarıyla taradı. Saçları gibi kahverengi olan gözlerini gözlerime dikti. Avuçları arasında tuttuğu, daha önce gördüklerimden daha fiyakalı olan oyun kolunu göz hizama getirdi ve konuştu.

''Öncelikle sana göstermeme izin ver.''

Sessizce monitörün karşısında ki koltuğa yerleşip beni dizine oturttu. Bana öğretmek için ilk başlayan o oldu. Siyah kol üzerinde sayamayacağım kadar tuş vardı. Normalde az tuşlu olan kollarda kombinasyon işi kullanılırdı fakat bu kolda, her tuş tek başına görev yapıyordu. Monitöre bakarken, teknolojinin ne kadar gelişmiş olduğuna bir kere daha hayret etmiştim. O kadar gerçekçiydi ki. Ekranda, gri bir oda ve odanın ortasındaki demir sandalyede sabitlenmiş bir adam vardı, Öncelikle oturan kişi konuşuyordu, sonrasında ekranımda kırmızı ışık yanarsa ona hamle yapabiliyordum, eğer yeşil yanarsa pas geçip adamın tekrar konuşmasını bekliyordum.

Birde ekranın köşesinde yazan zayıf noktaları doğrultusunda hareket etmem gerekiyordu. 10 kere kırmızı ışık yanarsa, mor tuş ile kişiyi değiştiriyordum. Babam tuşların işlevlerini gösterirken bir yandan anlatıyordu.

''Kırmızı yerine yeşil ışık yanması daha fazla puan getiriyor. Tabii kırmızı yanınca onun zayıf yönlerine saldırman bir sonraki seferde yeşil ışık alma şansını arttırıyor.'' dedi.

Oyunu anlatırken bir yandan beni süzüyor ve tepkilerimi ölçüyordu. Onun yaptıklarını büyük bir dikkatle izleyip hafızama işliyordum. Kumandayı alıp oynamaya başladığımda yine yüzünde o karmaşık ifadeyle bana bakıyordu. oyuna kendimi kaptırdıktan bir süre sonra çevreme baktım, babam gitmişti.  Yan masalardaki, 20'li yaşlarda kahverengi-siyah üniforma ile kuşanmış diğer monitörleri ellerindeki oyun konsollarıyla yöneten adamlara bakıp onları yenmek için göğsüme dolan hırsla oyunuma döndüm.

Yaklaşık 2 Saatte bir monitördeki yüz değişiyordu ve geride bıraktığım yüzleri bir daha görmüyordum. Ölüyorlardı çünkü. Oyun değil gerçeğin ta kendisiydi. İşkence yapıyordum insanlara ve küçücük yüreğim bilinçsiz bir katil olmuştu orada. 

Gezegene Tek Y?nHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin