05** *** ** **: Bir daha o mekan?n sahnesinde seni g?rürsem e?er bu günkü gibi olmaz.
05** *** ** **: ?nat edersen and?m olsun Melodi, sana zarar bütün mekanlar?n zarar? olurum.
Melodi: Yava?, kimsin ve benimle b?yle konu?ma cüretini nereden buluyor...
"Olmaz ömür boyu bununla dalga geçeceğim." Önümde hızlı hızlı yürürken birden durdu. Bu eylemi canımı yakmıştı çünkü burnum sırtına çarpmıştı. "Öküz."
"Ömür boyu yanımda olacaksın yani." Sızlayan burnuma aldırmadan yüzüne bakakaldım. En son pembeler içinde filme gireceğime inandığı için alay eden bendim, şimdi neden dumura uğramıştım.
"Lafın gelişiydi o canım."
"Canınım yani?" Allahım help ya help.
"Yürü filmi kaçıracağız." Kolundan tutup konuyu tamamen kapatarak sinemaya sürükledim.
"Kızım yavaş yürüyelim biraz. Düşeceksin şimdi." Ağzımı açıp bir şey demeye bile korkar hale getirmişti beni. Her lafımı kendi aleyhine çevirip, olumlama yapıyordu.
Sinema salonunun gişesine ilerleyip, önümüzde bir çiftin bulunduğu sıraya girdik. Kısa sürede sıra bana geldiğinde görevli ekranı bize uzattı. "Çiftler için ikili koltuk seçeneğimize göz atmak isterseniz G-L arasına bakabilirsiniz."
"Yok aslın-"
"H 13-14 olsun lütfen." Benim sesim dünya atmosferine karışmadan Cihan bey çok biletleri almıştı. "Teşekkürler, kolay gelsin."
"Ya sen mal mısın? Çift koltuğu dediği ortası bölünmemiş ikili koltuk. Yine dip dibe film izleyelim." Koluna zararsız! yumruklarımı geçirsem de onun bünyesine etki etmemişti.
"Başını omzuma yaslaman kolay olsun diye."
"Peki ben niye başımı senin omzuna yaslayayım." Bunun için sebep bulamamış olmalı ki sustu. "Bende öyle düşünmüştüm." Ellerini pes eder gibi kaldırıp elindeki tek parça kesilmiş bileti yırttı.
"Bekle geliyorum güzelim." Ağzım açık kalırken o çoktan gişeye tekrar dönmüştü. Tepki göstersem de buna gerek yoktu ki. "Al bakalım biletin."
"Buna gerek yoktu."
"Rahatsızlığını sile getirdin bende hatamı telafi ettim." İçime düşen kor ateş kalbimi sızlatmaya yetmişti. Mesajlaşırken de hissettiğim o anlayışı iliklerime kadar işletti. "Mısır?"
"Anlamadım."
"Mısır yer mısın? Yanına ne içersin? Filmin başlamasına on dakika kalmış, alalım geç kalmadan." Mısırları da alıp filme girdiğimizde ikili koltukları es geçip yukardaki teklilere yürümeye başladık.
Aldığımız bilet sayesinde aşağıda kalan ikili koltuğumuz boş kalacağını biliyordum. Aslında en net bildiğim lüzumsuz tepkim yüzünden Cihanın yüzünün, ilk geldiğimiz andaki gibi olmayıp düşmesiydi. "Aslında, şimdi bakınca... Sanki ilk aldığın koltuk daha rahat gibi duruyor."
Karanlıkta koltukları seçemiyordum bile ama sözlerin gözlerinin parlamasına yetti. "Oraya geçelim istersen." Başımı salladığımda elimizde mısır ve kolalarla çıktığımız merdivenleri tekrar indik.
Koltuklar gerçekten rahat duruyordu. Bacaklarımızı uzatmak için biraz daha yatak ve uzun dizayn edilmişti. İkimizde rahatça yerleştiğimizde film başladı.
Mısırları atıştırırken su gibi akan filme kapılmıştım. Konu bakımından ve oyunculuk açsısından beni içine çekmişti. Cihana baktığımda onunda dikkatle izlediğini gördüm. Yaş-cinsiyet fark etmeksiniz bir çok konuya değiniyorlardı.
İlk yarı bittiğinde Cihana döndüm. "Beğendin mi?"
"Beğendim ama Ryan Gosling yaşlı olmuş. Daha genç biri olabilirdi." Hiç o açıdan bakmamıştım ama adam rolünü çok iyi oynamıştı. "Çıkışta bir şeyler daha yapalım mı?"
"Ne gibi?"
"Seni tavlayabileceğim şeyler. Sen ne istersen yani. Bugünü benimle yaşadığın için mutluyum ve her günümün böyle geçmesi için seni bir an önce tavlamam lazım." Bugün buraya gelirken bile bendeki tabuları yıktığını şuan bilmese de olur.
"Yemek yiyelim, sonra sahile ineriz."
"Hayhay asıl isterseniz." İkinci yarı başladığında susup aynı sessizliğimize büründük.
Filme tekrar kapılırken farkında olmadığım, başımın yavaşça omzuna düşüp rahat yerini bulmasıydı. Onun başı da başıma yasladığında anlasam da geri çekilmedim. Film boyu o pozisyonda kaldık, aynı geçen gece gibi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
cihan.celikkol: Hem barbie hem harbi. @melodi.baştuğ