bus ? gongfourz

Leehan'dan

Gözlerimi açtığımda gözüme vuran güneşle gözlerim tekrardan kapanmış ve geri açmayı beklemiştim.

Tekrardan gözlerimi açtığımda bana bakan bir çift gözle karşılaştım.

Gülümseyerek bana bakıyordu.

"Günaydın hannie."

"Günaydın sannie."

Karşılık vermemle mızmızlanarak konuştu.

"Günaydın öpücüğü yok mu sevgiline."

Sevgili. Evet dün akşam tam olarak birbizimize herşeyi anlatmış ve sonuç olarak aşkımızı itiraf etmiştik. Sonrasinda taesan teklif etmiş ve bende kabul etmiştim tabiki.

Ama bu ilk 'sevgili' sözcügünü kullanışlarıydı. İkisi içinde farklı ve yeni bir deneyimdi.

"Sen bana verdin mi günaydın öpücüğü hıh"

"Verdim. Ama sen mışıl mışıl uyurken."

"Sayılmaz ama bu. Ben hissetmedim tae."

Taesan yeniden leehan'ı öpücüklere boğmuştu. Leehan'da hoşlanıyordu bundan.

"Ben öptüm hadi bakalım sıra sende hannie."

Taesan'ın böyle demesiyle yanağı yerine dudağını öpmeyi seçmiştim.

Tam dudağına yaklaşırken odanın kapısı hızlıca açılmıştı.

"Lan! Pardon. Yanlıs zamanda geldim herhalde."

Youngjae aniden duraksayıp kapıyı açtığı gibi kapatmıştı. Ama arkadan bir ses yükseldi.

"Gel allahin belasi youngjae gel."

Youngjae kapıyı bu sefer yavaşca açmıştı. İçeri adımlarken konuştu.

"Abi 1 gün evde yoktum sevgili yapmışşın lan."

Taesan gülerek yataktan kalkmıştı.

"Evet artik müstakbel eşiyim. Ben taesan bu arada." Diyerek elini uzatmişti taesan, younjae'ye.

"Bende youngjae, leehan'ın kardeşiyim. Memnun oldum."

"Bende."

Youngjae tanıdık isimle durmuştu.

"Bir dakika han dongmin olan mı?"

"Evet de nerden bildin?"

Youngjae şaşkınlıkla gözleri açılmıştı.

"OHA RIWOONUN ANLATTIĞI ARKADAŞI SENMISSIN"

Youngjae kahkahalara boğulmuştu. Ama leehan ve taesan ikilisi hala ne olduğunu anlamlandıramamıştı.

Youngjae'nin kahkahası yavaş yavaş azalırken leehan kafasında ki karışıklığı çözmek adına sordu.

"Yoksa sen riwoo ile aynı sınıfta mısın jae?"