抖阴社区

3|bir gün bir yerde

46 14 2
                                    

gözlerin kaç gece eder, dudakların kaç karanfil
🍂

Turuncu saçlı adam, Park Jimin, evime ikinci kez girdikten sonra tam on dokuz sefer daha girmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Turuncu saçlı adam, Park Jimin, evime ikinci kez girdikten sonra tam on dokuz sefer daha girmişti.

Sanıyorum o zamanlar biz tanışalı iki ayı geçmişti ve o, haftanın en az iki gününü benim evimde kör kütük sarhoş bir şekilde geçirir olmuştu.

Bazen kahkahalar ile boyamıştı evimin soluk duvarlarını, bazen ise göz yaşları ile fakat yirmi beş yaşında oluşu haricinde kendisi ile ilgili pek de bir şey anlatmamıştı bana.

Hayvanlardan konuşmuştu, çiçeklerden, dizilerden, filmlerden, kitaplardan ve müziklerden. Bazen de hayattan konuşmuştu. Şiddetten, insanlardan şikayet etmişti. Onu kendine bi' bıraksanız sabaha kadar konuşurdu da zaten.

Bazen ise fazla ketumdu.

Birbirine serçte ve sımsıkı bastırdı mı o dolgun dudaklarını ağzından bir tane bile laf alamazdınız.

Park Jimin, yirmi beş yaşında.

Park Jimin, acı acı gülüyor.

Park Jimin, zannımca koca bir aptal.

Park Jimin'in evime tam olarak yirmi ikinci kez gelişi ise biraz garip olmuştu.

Garip olmuştu çünkü onu ilk kez beline sarılmadan, savsakça attığı adımlar yüzünden düşmesin diye desteklemeden sokmuştum evime.

Ayıktı, hatta öyle ayıktı ki çıkış saatimi beklediği barda bir kadeh bile bir şey içmediğine yemin edebilirdim.

Oturma odamda oturmuş beni izlerken uzun uzun konuşuyordu ve ben onu dinlerken ikimize birer bardak süt ısıtmakla meşguldüm.

O istemişti süt ısıtmamı. Sonra içine biraz da bal atar mıyız diye sormuştu. Hiç içmemiş ballı süt, hasta olduğunda ya da geceleri uyumadan önce kimse bir bardak süt ısıtmamış onun için. Yakın bir arkadaşının evindeymiş bugün, küçük bir kız çocuğu varmış arkadaşının. Kız çok hastaymış ve hep öksürüyormuş. Arkadaşı ballı süt yapmış kızı için. Ağırına gitmiş nedense onun da. Belki de beş yaşındaki bir kız çocuğunun içip de kendisinin içmediği bir şey olduğu için utanmış, bilemiyormuş.

O tatlı tatlı bunları anlatırken ocağın başında, küçük bir tencereye koyduğum sütün içine serçe parmağımı batırarak sıcaklığını kontrol etmiştim.

Bu yaşımda bana ballı süt yaptırıyordu. İçkiler ile dolu, pis bir mekandan çıkmamışım gibi safça sunduğu isteğini yerine getiriyordum. Hem de gecenin üç buçuğunda.

"Al bakalım, sevecek misin?" Üstünden hafif hafif dumanların yükseldiği bardağı önüne doğru ittiğimde Jimin çoktan mutfak masasına yerleşmişti. Yüksek bar sandalyeleri kullandığım için ayakları yere değmiyordu ve bu onun hiç umrunda değil gibiydi. Önündeki bardağa bakarken heyecanla havada kalan ayaklarını sallamıştı.

toska | yoonminHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin