instagram; cordeleima
twitter: cordeleima wattpad: cordeleima6. SIRLAR VE ANLAŞMALAR
Uzaktan, Göksel.
Breakfast, Dove Cameron.Yapayalnız olduğumu, kimsem olmadığını tekrar ve tekrar fark edip hislerimin altında ezildiğim bir gün yaşıyordum.
Kendime acıdığım, kendimi bu hallere düşürenin aslında kendim olduğumu hissettiğim bir gündü. Bir sabahtı, belki de akşam. Günün hangi saatinde olduğumu bile bilemeyecek kadar zor durumda olduğum bir andaydım. Kimsesizliğimin ortasında, her zamanki gibi yalnızdım.
Hep yalnız olmama rağmen bu seferki yalnızlığım farklıydı. Bu seferki, hepsinden çok yakıyordu canımı.
Kimsesizliğim, her bir nefesimde göğüs kafesime batıyordu.
Tek başımaydım. Her zaman tektim ama bugün, her zamankinden de tektim. Tam şu anda etrafımda, kimsem olmayan kimseler bile yoktu. Koskocaman evde, gerçekten tek olduğum anlardan birinde, nefes alırken bile canı yanan bir hastaydım. Aldığı her nefes boğazına batan, ateşten artık zihni bulanmış herhangi biriydim.
Annem neredeydi, bilmiyordum. Babam neredeydi, bilmiyordum. Evin çalışanları neredeydi, bilmiyordum. Sevgim neredeydi, bilmiyordum. Eski Talya neredeydi, bilmiyordum. Ben her zaman bu kadar kimsesiz miydim, bilmiyordum. Hep mi bu kadar tektim, bilmiyordum.
Bilsem bile şu anki zihnim anımsamamak için çabalıyordu. Kendine daha fazla acı çektirmek istemeyen kalbim, zihnini susturuyor ve anılarımı zihnimden silmek için çaba veriyordu.
Kendi kendime her zaman mı bu kadar acınasıydım, diye soruyor ama bir cevap alamayacak kadar bulanık bir zihne sahip olduğumun farkına varamıyordum.
Ağlamaya bile halim yoktu. Ağlamak bile zor geliyordu. Gözlerimi açık tutmak da istemiyordum zaten. Tam şu anda zorla açık duran gözlerimi kapatmak ve bir daha açmamak istiyordum. Bir daha herhangi bir ışık görmemek, kendimi karanlığın kollarına bırakmak istiyordum. Hep olduğum gibi yapayalnız olacağım bir uçurumun dibinde, tek başıma bir sonsuzluğa yuvarlanmak istiyordum. Duyulmayan çığlıklarıma da son vermek, artık tamamen bir hiç olmaktan öteye gitmemek istiyordum.
Bu şekilde başlamamıştı günüm. Ama bitişi, her günümle aynı olacaktı sanırım. Yalnız başıma bitireceğim bir gün daha yaşayacak ve ardından, ertesi sabah olduğu zaman bugünü unutmuş gibi hareket edecektim.
Yarın olacaktı, okula gidecektim, Eflah ile Doğa'yı el ele izleyecektim.
Tamay ile dolaşacak ve Doğa'dan intikam isteği ile yanıp tutuşacak, günün sonunda yine ve yine, kaybeden ben olacaktım. Her şeyim, her günüm, her anım, her duygum, bir önceki günün aynısından oluşacak ve ben, her an biraz daha kendi içimde kaybolacaktım. Ama kendim bile buna engel olmak için çabalamayacaktım.
Ben böyle birisi değildim. Böyle birisi olmak istemiyordum.
Yemin ederim, istemiyorum. Ben böyle kötü olmak istemiyordum. Herhangi birisi kadar mutlu olmayı da istemiyordum. Birazcık mutluluk bulaşsa hayatıma yeter.
Gerçekten yeter. Fazlasını istememeyi, istediğimin minicik hayallerin bile gerçekleşmemesi sayesinde öğrenmiştim. Artık fazla hiçbir şeyde gözüm yoktu.

??MD? OKUDU?UN
MAVERA
ChickLitK?tü k?zlar hi?bir zaman kazanamazlar. Ve bu hikayenin k?tü k?z? benim. ??hret Serisi I.