01.01.2025"On sekiz." Jungkook elini daldırdığı torbanın içinden çektiği minik taşın üstündeki sayıyı seslice okuduğunda Jimin bu gece sayısız seferde yaptığı gibi heyecanla kaldırdı elini.
"Bende."
Ve bu Yoongi'yle Taehyung'un sızlanmasına sebep oldu. Üçüncü tura dönmüşlerdi ve Jimin iki tur boyunca kazanan isim olmuştu. Şimdi ise yine ve yeniden ikinci çinkosunu yapmak üzere gibi gözüküyordu.
"Hile yapıyorsunuz siz ya." Taehyung önünde duran kağıdı masanın ortasına ittirip kollarını kavuşturduğunda Jimin tarafından omzuna ufak bir yumruk yedi.
"Mızıkçılık yapma, nasıl yapalım hileyi?"
"Gerçekten Taehyung, minik, mızmız bir bebeksin sen." Jungkook sevgilisinin yüzünü elleriyle kıstırıp dudaklarından minik bir öpücük çaldı.
Onun bu tatlı, mızmız hallerine bayılıyordu ve genel olarak tahammülsüz biri olduğu düşünülürse Jungkook, Taehyung ile gerçekten fazlaca yol kat etmişti.
Daha sabırlı, daha sevgi dolu biri olmuştu ve gün geçtikçe bunlar daha da artıyordu. Üstelik Jimin ile bir fırsat elde etmişti. Jimin'in arkadaşı olma fırsatını elde etmişti ve Taehyung'a bunda katkısı olduğu için ayriyetten de müteşekkirdi.
Ön yargı ile yaklaştığı Jimin ile benimsediği ortak acılarının var oluşu Jungkook'u ona gün geçtikçe daha yakın hissettirmişti. Birilerinin daha kendisi ile benzer yollardan geçtiğini bilmek jungkook'a güç olmuştu ve bu Jimin cephesinde de farklı değildi.
Jimin gerçekten de hiç haz etmediği Jungkook ile arkadaş olmaktan bu kadar büyük mutluluk duymaya başlayacağını hesaba katmamıştı. Hele ki abisini kaybettikten sonra Jungkook'un yanında oluşu gerçekten de karşılığını veremeyeceği bir şeydi çünkü Jimin bütün bir yas sürecini Yoongi'nin koynunda atlatmaktan hoşnut olsa da bazı zamanlar teselli edilmeye ihtiyaç duymuştu ve böyle anlarda da hayata erken atılmak zorunda kalan Jungkook'u bulmuştu yanında.
Bu acımak değildi, Jungkook gerçekten de jimin'e acıyarak yaklaşmamıştı. Sadece onun acısında kendi acısını görmüş sanki kendisini teselli edermiş gibi teselli etmişti Jimin'i.
"Jimin, sen de beni öpsene." Yoongi, Jimin'in kafasındaki Noel şapkasının ponponuyla oynarken dudaklarını büzerek yaklaştı daha genç olana.
Tatlıydı, kibardı ve Jimin'i, Jimin'in istediğinden bile güzel seviyordu. Yoongi onun için yaratılmış gizli bir hazineydi. Jimin'in parlak inci tanesiydi.
Kıkırdayarak Yoongi'nin dudaklarına minik bir öpücük kondurdu Jimin.
Oynadıkları oyunu çoktan unutmuşlardı. Saatler önce ondan geriye saymışlar, televizyonda oynayan bir yılbaşı programındaki şarkılara eşlik etmişler ve Yoongi'nin evinde yine onun hazırladığı atıştırmalıkları yedikten sonra adettendir diyerek tombala oynamaya başlamışlardı.
Şimdi onunla da işleri bitmiş gibi gözüküyordu ve saat neredeyse üçe varmak üzereydi.
Yoongi kafasını Jimin'in omzuna yasladı ve fısıldadı. "Seni çok seviyorum."
Karşılarında fingirdeşen Taehyung ve Jungkook çiftinden gözlerini kaçırarak birbirlerine odaklandılar.
Sahi zaman ne çabuk geçiyordu. Bu ay dokuzuncu aylarıydı ve neredeyse bir senedir Yoongi ile Jimin çifti aşklarını ilk günkü gibi koruyordu.
Birbirlerine merhametle bakıyorlar, ellerini sıkıca tutuyorlar ve şehvetli öpücükler paylaşıyorlardı.
"Seni çok seviyorum." Jimin bir elini Yoongi'nin saçları arasına daldırdı ve bu hissin tadını doya doya çıkartmak için gözlerini kapattı.

??MD? OKUDU?UN
limerence | yoonmin
Fanfiction|tamamland?| istemsiz, co?kulu, yo?un duygusal uyar?lma