Any // Minchan ?

Jeongin alfanın odasının önünde dolanıp dururken diğerinin ailesi ile olan telefon konuşmasının bitmesini bekliyordu.

İkisi beraber kahvaltı yaparken bir anda Minho'nun ailesi onu aramış, o andan beri de Minho odasında onlar ile tartışıyordu.

Jeongin ise kapının önünde konuşma bittiği an içeri girmek için bekliyordu.

Etrafta sessizlik oluşurken başını kapıya çevirdi, odaya adımladığı sıra bir kaç patırtı sesi gelmiş "Minho!" diyerek endişeyle içeri girmişti.

Minho ise az önce fırlattığı telefonunun önünde oturuyordu, telefonunu eline alıp "Açılmıyor" diye mırıldandı.

Jeongin iç çekip onun yanına oturdu, "Boş ver şimdi telefonu, ne oldu?" diye sordu. Omuz silkti alfa "Klasik işte sadece bu sefer 'Bizim senin gibi bir evladımız yok' dediler" derken güldü alayla.

Jeongin onun omzuna sarılırken Minho yüzünü ovuşturdu, "Beni tamamen silerler, şaşırmam yani" dedi.

"Üzgünüm" diye mırıldandı Jeongin. "Üzülme, bana artık o kadar koymuyor bu. Parayı falan keserler sadece, ne yaparım bilmiyorum o yüzden"

"Of onu düşünme, biz varız yanında. Zaten sondaki dönem stajın var ordan da alacaksın paranı"

Minho göz devirmiş, "Bana mı bakacaksınız oğlum, çalışırım bir yerde" demesi ile "Orasını sen bilirsin ama elbette yardım ederiz sana salak, en yakınlarınız biz bugünlerde yanında olacağız elbette"

Jeongin'in sözleri ile Minho gülmüş, arkadaşına sarılıp "Teşekkürler" demişti.

"Senden bişey isteyebilir miyim o zaman?" diye soran Minho ile Jeongin başını salladı. "Chan'ı arasana ya"

Jeongin gülmüş, telefonu çıkarıp alfanın numarasını tuşlamıştı. Minho telefonu kulağına götürmüş, bir kaç çalışta açılan arama ile "Jeongin?" diyerek Chan'ın sesi duyulmuştu.

"Benim güzelim, Minho"

"Minho? Ne oldu, neden Jeongin den aradın? Sesin boğuk geliyor iyi misin?"

Chan'ın ardı ardına gelen soruları ile Minho gülümsedi, "Bir kaç sorun oldu, telefonum çalışmıyor. Seni endişede bırakmak istemedim" dedi.

"Ne oldu? Gelmemi ister misin?"

Bunu sorsada çoktan hırkasını üstüne geçirmişti. "Gelir misin? Çünkü bunu reddedemeyeceğim" demesi ile Jeongin de güldü.

"Gelirim tabiki, çıkıyorum hatta" diyen Chan ile "Dikkatli ol, seni seviyorum" dedi. Chan duraksamış, yüzünde gülümseme oluşurken "Bende seni seviyorum bebeğim" demişti.

Arama biterken Chan hızlıca evden çıkmış, Minho ise telefonu Jeongin'e uzatmıştı.

"Bende çıkayım o zaman" diyerek ayağa kalktı Jeongin. "Siz rahatça konuşursunuz, bende Hyunjin ile olurum" demesi ile Minho başını salladı sadece.

Jeongin de kendi odasına geçerken iç çekti Minho. Başını arkasında kalan yatağına yaslamış, bir süre tavanı izlemişti.

"Çıkıyorum!" diyen Jeongin'in sesi evde yayılırken cevap vermedi. Jeongin çıkmış aradan yarım saat geçmişti.

Kapı sesi duyulurken Minho sendeleyerek ayağa kalktı hızlıca. Kapıya koşmuş, gördüğü alfa ile tuttuğu göz yaşları akarken sıkıca boynuna sarılmıştı.

Chan bir kaç adım sendeleyerek sevgilisinin beline sarıldı. "Minho" diye seslensede genç ona cevap vermedi. Chan bu kez bacaklarında tutarak onu kucağına almış, ayakkabılarını çıkarıp eve girmişti.