Bir Kek Sorunu

                                   ~🍰~

Sabahtan beri soğuk terler akıtıp masanın altında tedirgin bir şekilde saklanıyordum. O namussuz  adam her an gelebilirdi.

Yağız bu halimden zevk aldığı bir ifadeyle bana bakıyordu. Ona uyarıcı bir bakış attım ve Babil Abi gelip "Hadi dükkânı kapatacağız çık ordan da ne korkakmışsın" diyince biran gaza gelip ulan bana hiçbir şey yapamaz,hem dükkânda kapanacak diye düşündüm.

Ayşe Teyzeyle Babil Abi çıkmıştı Yağızda mutfağı temizliyordu. Bu adam manyak değilse bu saatte gelmez dedim ve cesaret edip tam ayağa kalktığım anda kapının üstündeki zilin sesi geldi.
Arkamı dönmeye korktuğum için korkuyla gözlerimi yumdum ve "Umarım düşündüğüm kişi değildir "dedim ve arkamı döndüm.

Döndüğüm anda ufak bir jumpscare yedim. "Keşke dönmeseydim" diye mırıldandım ve tedirgin bir şekilde "Naber Abi, bugün yediğin kekler sana iyi gelmemiş galiba" dedim.

Evet, tam olarak kaşınıyordum. Kolaysa gelde kaşı modundaydım. Şahsen adam birazdan gözlerinden lazer çıkartıp beni yere sokucaktı, ama ben hala uyuzluk yapıyordum.

Adam sözlerimi duyunca tekrar gözleri karardı ve "Yediriceğim şimdi o kekleri sana,bak bakalım yakından tadı nasılmış?" Diyince sert bir şekilde yutkundum ve masanın arkasında durmaya devam ettim.

Ama biranda üzerime gelmesiyle çığlık atıp "Gelme üzerime, katil!" Diye bağırdım ve masanın etrafında resmen tur atmaya başladık.

"Ay git şurdan, Yağız!" Diye bağırdım ve masanın üstündeki elmayı alıp kafasına atdım. Masanın üzerinde ne varsa ona atıyordum ama adama işlemiyordu bile.
Adama attığım pet şişeyi adam havada tuttu, ve açıp biranda üstüme su savurdu. Su savurmasıyla şokla ona baktım ve o sırada Yağız "Ne bu tantana kardeşim"diye söylene söylene mutfaktan çıktı.

Yağıza şokla dönüp  "Gelmeseydin zahmet etdin, bu adam beni doğruyacak birazdan!" Diye bağırdım ve Yağız adamı burda görünce bir kahkaha atdı ve "Yardıma geliyorum Ahutaştaşım" diye bağırdı ve eline aldığı bulaşık süngerini adamın suratına atdı.

Adam sinirle Yağız'a yönelince Yağız erkeksi çığlıklar attı. Bende hemen fırsat yakalayıp dışarı çıktım. Ama arkamdan birisi çekti ve hızla arkamı dönüp adamın elini ısırdım. Adam acıyla "Lan bırak elimi!" Diye bağırdı ve ben bırakmayınca saçlarımdan çekerek beni itmeye çalıştı.

Saçlarımın acısıyla elini bıraktım ve bağırarak onun sırtına atlayıp saçlarını yolmaya başladım. Yağızda gelip bana yardım etmeye çalışıyordu ama nasıl bir yardım orası tartışılır.

Yağız her adama koştuğu zaman adam ona bir tekme savuruyordu,ve Yağız her defasında yere düşüp tekrar saldırmaya çalışıyordu. Ama simülasyonda takılmış gibi her defasında aynı şeyi yaşıyordu.

Sinirle "Mal mısın Yağız!" Diye çığlık atdım. Kavga sesimizden dolayı insanlar pencereden bize bakıp birşeyler diyorlardı ama şuan asıl konu saçlarımı onun elinden kurtarmaktı.

Adam sinirle "Kızım bıraksana saçımı!" Diye bağırınca "Asıl sen benim saçımı bırak be!" Dedim ve yüzümüze mavi kırmızı ışıklar vurmasıyla korkuyla saçını bıraktım.

Korkuyla Yağız'a bakmaya çalıştım ama Yağız çoktan ortadan tüy olmuştu bile. Sinirle gözlerimi yumdum.

Polisler arabadan aşağı inip "Noluyor burada!" diye bağırdı,ve birşey farketmiş olacaklarki arkama bakıp "Komiserim" diyip hazır ola geçtiler.

Arkamı dönünce bizim adamın komiser olduğunu gördüm ve korkuyla "Ulan ben deminden beri komiserle mi kavga ediyordum" diye fısıldadım.

Adam sinirle bana bakıp "Dua et insaflıyım yoksa komisere böyle hareketler yapmaktan dilekçe açardım" diyince korkudan  birşey demedim. Elini ovuşturarak bana son bir bakış atıp "Bu burada bitmedi" diyip polis arabasına binip gitdi.