抖阴社区

9.

384 27 3
                                        

Evet ben geldim aşklarım 🥰
Lütfen beyenmeyi unutmayınız efenim 🙃😁 ve iyi okumalar dilerim 🤗.

        

                              9.

Karşımda oturmuş olan adama gözlerimi kocaman açmış bakıyordum.
Bu oydu...
Kaçarken bana çarpan adamların patronuydu.
Hatta bana ismini bile söylemişti.
"SAVAŞ KESKİN " demişti.
Karşımda rahat bir şekilde oturmuş beni izleyen adama ,ben şok olmuş gözler ile bakıyordum.
Beni tanıyordu.
Ondan bukadar rahattı.
Benim yüzümün aldığı hale bakarken keyfi yerine gelmiş gibiydi.
Dudağında da küçük bir tebesüm ile beni izliyordu.
O şeklinde açık kalan ağzımı kapatıp kendimi toparlamaya çalıştım.
Dikatimi başka şeylere vermeye çalıştım.
Bakışlarımı ondan çekip kucağımdaki ellerime  çevirdim.
Terlemiş elerim ile bir kaç saniye bakıştıktan sonra.
Derin bir nefes çektim içime.
Burnuma yine o koku gelince gözlerimi kapayıp.
Burnumdan Sinirli bir nefes verdim bukez.
Ne yaşıyordum ben ya ?
benim ne işim var burda ?
Diye sordum kendime.
Gözlerimi açıp ,omuzumda duran ceketi aldım.
Kafamı ona çevirince. dikatli bir şekilde tüm haraketlerimi izleyip incelediğini gördüm.
Oturduğum koltuğun kolçağına bıraktım ceketini.
Gözleri bıraktığım ceketine kaydı.
Sonra yine yüzüme bakmaya başlayınca.
Ayağa kalktım.
Çantamıda elime aldım.
O ise yerinden hiç kıbırdamadan. tek kaşı sorgulayıcı bir şekilde havada beni izliyordu.
Boğazımı temizleyip
" ben gitmek istiyorum " dedim bir çırpıda.
Kafasını yana yatırıp bukez öyle baktı yüzüme.
Dudağının bir tarafı yavaş bir şekilde yukarı doğru kıvrılırken.
" sence böyle dışarı çıkmana izin verirmiyim ?" Dedi.
Duyduklarım ile kalbim sanki ağzımda atmaya başlamıştı.
Ona şaşkın bir şekilde bakıyordum.
O ise hiç istifini bozmadan konuşmaya devam etti.
" Hatırladın demi ? " Dedi sinsi bir şekilde sırıtırken.
Neyden bahsetiğini tabi iki anlamıştım.
Ama ona belli etmeye hiç niyetim yoktu.
Kendimi toparlaya bildiğim kadar toplayıp konuşmaya başladım.
" Neyden bahsetiğinizi inanın anlamadım! Ve ayrıca benim neyle nasıl dışarı çıktığım sizi hiç alakadar etmez !" Dedim sert bir dil ile.
Bu sözlerimden sonra odaya bir göz atım.
Sonrada içimden kendime okalı bir küfür savurdum.
Şu an ne olduğu belli olmayan bir adam ile aynı odada yanlızdım.
Ve ben bu karşımda tam bir dev gibi olan adama laf sokmuştum.
Dilimin ucunu ısırdım.
Gözlerimi ona çevirdiğimde ise.
Yüzünde samimi olmayn bir gülümseme ile gördüm.
Daha fazla bu gerilimi kaldıra bileceğimi hiç düşünmüyordum.
Bir elini kaldırıp burun kemerini sıkıp, boğuk bir şekilde gülmeye başladı.
Bu hali beni biraz daha korkutmaya başladı.
Ağzında birşeyler mırıldandı ama ne dediğini tam olarak anlamadım.
Bir kelimeyi net duyar gibi oldum.
Oda "çocuk bakıcısımıyım"gibi birşeydi galiba ama ondanda pek emin olamadım.
Bir yandan gülüp bir yandanda birşeyler söylüyordu ağzının içinden.
Galiba baya bi sinirli gibi gözüküyordu.
Onu daha fazla sinirlendirmei istemezdim.
O yüzden ses çıkartmadan odadan çıkıp gitsem iyi olacaktı.
O hala sinirli bir şekilde gülüp söylenirken.
Topuklu ayakkabıların ses çıkartmamasına dikat ederek kapıya doğru yürümeye başladım.
Kapıya varınca kafamı ona çevirdim.
Hala ağzında bir şeyler söyleniyordu.
Kapının kolunu yavaş bir şekilde indirdim.
Odadan çıkıp koridorda koşmaya başladım.
İşalah o farkına varmadan burdan çıka bilim diye içimden dua ettim.
Topuklu ayakkabılarım ile baya hızlı koşa biliyordum.
Ama çıkartsam daha rahat koşa bilirdim.
Merdivenlerin başına gelince.
Direk ayaklarıma eyilip.
Giydiğim yüksek tek bant ayakkabıları çıkarıp elime aldım.
Çıplak ayaklarım ile merdiven basmaklarını hızla inmeye başladım.
Alt kata varınca direk çıkış kapısına yöneldim.
Kapıyı açıp dışarı doğru bir adım attım.
Bahçeye baktığımda hiç bir korumanın olmadığını gördüm.
Buna şaşırsam da pek umursamadım.
Hızla merdivenleri inip büyük bahçe kapısına doğru yürümeye başladım.
Yüzümde bir gülümseme belirdi.
Elimi çantama atıp içinden telefonumu aldım.
Bir taksi çağırmam lazımdı.
Ondan önce annemin attığı mesajlara baktım.
*ANNEM ❤️:hafsa nerde kaldın kızım ?
*Geç oldu merak ediyorum
Annemin yazdığı mesajları okuyunca biraz daha gülümsedim.
Anneme kısaca, geliyorum annecim yazıp attım.
Kafamı kaldırıp tam önüme bakacak iken bir bedene çarpmam ile geriye doğru sendeledim.
Elimdeki telefon ve ayakkabı yere düşerken bende kendimi acılı bir düşüşe hazırlamıştım.
Ama onun yerine sırtımda hisettiğim sıcaklık ve belimdeki kaslı kollar ile afalamıştım.
Bende ellerim ile , sıkıca belimi kavrayan kolara tutundum.
Kafamı çarptığım bedene çevirince karşımda o gün bana çarpan arabadaki adamlardan biri olduğunu gördüm.
Bana gülümseyerek bakan adam konuşmaya başladı.
" Bacım sen hiç önüne bakmazmısın ? Urfada'da önümüze atladın " dedi alaycı bir ses tonu ile.
Şu an dikatimi ona veremiyordum çünkü arkamdaki bedeni tüm sıcaklığı ile hisedebiliyordun.
Derin derin alıp verdiği nefesler saçlarımın arasına karışıyordu.
Hızlı aldığı nefesler yüzünden gözğsü sırtıma değiyordu.
Belimde duran koluna sıkıca tutunmuştum.
Karşımda duran adam ise hala bize bakıp sırıtıyordu.
Her ne olduysa gülüşü birden soldu ve ellerini önünde birleştirip
" ben gideyim ozaman "diyerek evin arkasına doğru giden bahçede gözden kayboldu.
Arkamdaki bedenin verdiği nefesi kulağımın dibinde hisedince irkildim.
Kulağıma o ılık nefesi çarparken o konuşmaya başladı.
"  Burdan bukadar kolay kaça bileceğini sanıyorsan yanılıyorsun küçük hanım !" Dedi fısıltı ile.
Ilık nefesinin saçlarım ve kulağıma çarpmasına daha fazla karşı gelemeyip gözlerimi kapadım.
O ise konuşmaya devam etmedi.
Arkamdan biraz çekildiğini hisedince kapalı olan gözlerimi araladım.
Tırnaklarımı batırdığım kolunu  bıraktım bende.
O kolunu belimden tamamen çekince arkamı dönüp ona baktım.
Daha doğrusu gösüne bakıyordum şu an.
Çünkü çok uzundu adam.
Kafamı arkaya yatırıp bakışlarımı yüzüne çıkardım.
Derin bir nefes çektim içime sakinleşmek için.
" Bakın bey efendi ! Ben sizi tanımıyorum. Buraya sadece arkadaşlarım ile geldim. Zaten o kulübede zorla gittim. Her neyse konumuz bu değil " dedim.
Onun tepkisini kontrol etmek için kafamı kaldırıp ona baktım.
Duygusuz bir surat ifadesi ile beni izlediğini görünce konuşmaya devam ettim.
"Ve ayrıca gitmek istiyorum ve gidicem. Bunların hiç biri sizi ilgilendirmiyor. Miraç ve selinin nesi oluyorsunuz onuda bilmiyorum.
Annem merak ediyor ve ben burda gelmiş size hesap veriyorum. Kafayı yememe az kaldı. Siz kimsiniz de ben size bunları anlatacam hı kimsiniz siz ya ? Ayrıca o miraç ve selinede çok sinirliyim ! Onları bi elime geçirim ne yapacağımı çok iyi biliyorum!" Dedim nefes nefese.
Okadar çok konuşmuştumki hiç farkına varmamıştım.
Ağzıma gelen ne varsa söylemiştim.
Karşımda duran adam ise tepkisiz bir şekilde hala bana bakıyordu.
" Bittimi ?" Dedi düz bir ses ile.
Usulca başımı aşağı yukarı salladım.
"Bitti " dedim.
Benim bu halime önce kaşları çatılır gibi oldu ama sonradan bahçede gür bir kahkaha sesi duyuldu.
O hala gülerken ben ona yine ve yine şaşkınca bakıyordum.
Kahkahası durmuştu.
Ama yüzünde hala hafiften bir gülümseme vardı.
Biri bu adama gülmemesi hakında hiç uyarıda bulunmadımı acaba ?
Çünkü çok güzel gülüyor ve etrafındaki insanların kalbine ine bilirdi !
Ben onun nekadar güzel güldüğünü düşünürken.
Onun konuşması ile kendime geldim.

" Ben sana bundan 3 ay önce ne demiştim hatırlıyormusun ?" Dedi.
Koyu kahve olan gözlerini ,benim gece kadar zifiri karanlık olan gözlerime dikti.
Gözlerimi ondan kaçırıp başka yerlere bakmaya başladı.
Onun kafasını usulca aşağı yukarı salayarak.
" Evet hatırlıyorsun ! Hata sana o zaman dediklerimi harfi harfine biliyorsun " kendinden emin bir şekilde kurduğu bu sözler ile ne diyeceğimi bilemedim.
Evet doğru söylüyordu.
Onun bana o zaman söylediği her kelimesini her cümlesini hatırlıyordum.
Ama bunu ona söylemek gibi bir niyetim yoktu.
Başımı kaldırıp karşısında dik durdum.
Siyah gözlerimi onun yüzüne çıkardım.

" Her ne saçmalıyorsanız bilmiyorum ama ! Ben artık bu saçmalığı daha fazla dayanamayacam !" Diyerek yere düşmüş olan ayakkabılarımı ve telefonumu aldım.
Ona arkamı dönmüş gideceğim sıra omuzlarıma bırakılan ceket ile yerimde dondum.
Arkadan kulağıma doğru eğildiğini hissettim.
Sonra o hafif sigara kokan ılık nefesini hissettim.
"Adamlarım seni evine bırakacaklar" dedi.
Her konuştuğunda o ılık sefesi saçlarıma karışıyordu.
" Ve unutma ben sana o gün ( eğer birdaha karşıma çıkarsan, bidaha beni unutamayacğın bir ders veririm ) demiştim !" Dedi kulağımın dibine.
Hiç bir harakete bulunamadım.
Ne konuşa bildim. Nede kıbırdaya bildim.
Kulağıma son söylediği cılümle ise tüylerimi diken diken etmişti.

" Bu senle son görüşmemiz değil ve olmayacak ! Bundan sonra benim yanımda çalışmaya başlıyacaksın !"

                             ***
Elimdeki çatal ile tabağımdaki kahvaltılıkları didikliyordum.
Akşam kulağıma söylediği sözlerden sonra. Benim cevap vermeme dahi izin vermeden arkadını dönüp gitmişti.
Ben ise mal gibi orda dikilmiş daha ne dediğini algılamaya çalışıyordum.
Sonra önümde siyah bir araba durmuştu.
İçinden sürekli sırıtıp bacım diyen adam inmişti.
Kapımı açmış beni arabaya bindirmişti.
Ben ise burdan hemen uzaklaşmak istediğim için ses etmemiştim.
Evin yerini söyledikten sonra bidaha hiç konuşmamıştım.
Evin önünde durunca üstümdeki ceketi çekip yan koltuğa fırlatıp arabadan inmiştim.
Kapıyı kapatmadan ön koltukta oturmuş beni sırıtarak izleyen adama baktım.
" Git o abine söyle. Ben onun yanında çalışmak falan istemiyorum ! Ayrıca bendende uzak dursun. yoksa sizi polise şikayet ederim !" Demiş ve hala bana sırıtarak bakan adamın suratına kapıyı kapatıp hızla apartmana girmiştim.
Eve girince annemi salon koltuğunda uyuya kaldığını görünce çok üzülmüştüm.
Kadın cağız beni beklerken üstü açık bir şekilde uyuya kalmıştı.
Annemi uyandırmış biraz onla konuşmuş ve odasına yolamıştım.
Bende odama çıkıp üstümü değiştirip yüzümü temizleyip uyumuştum.
Bu sabah annem yine okula gitmişti erkenden.
Ben ise bu gün hiç okula gitmek istemediğim için uyumaya devam etmiştim.
Zaten bu gün pek önemli derselerimde olmadığı için gitmemiştim.
Saat 11 de uyanmış ve güzel bir banyo yapmıştım.
Saçlarımı kurutup bir toka yardımı ile gevşek bir topuz yapmıştım.
Üstüme ise siyah bir tişört ve siyah bol paça bir pantalon giymiştim.

Üstüme ise siyah bir tişört ve siyah bol paça bir pantalon giymiştim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ondan sonra odamı toplayıp alt kata inmiştim.
Kendime güzel bir kahvaltı hazırlamış ama yiyememiştim.
Şimdi ise hala masada oturmuş tabağımdaki kahvaltılıklar ile oynuyordum.
Telefonum çalmaya başlayınca. Elimdeki çatalı bırakıp ayağa kalkmıştım.
Koltuğun üstünde duran telefonu elime alıp kimin aradığına baktım.
Selin arıyordu.
Açıp açmamak konusunda kararsız kalmıştım.
Çünkü şu an hala onlara sinirli idim. ve onlarla konuşursam kesin kalplerini kıracaktım.
Bu yüzden aramayı reddetim.
Telefonu kapatcak iken bi mesaj olduğunu gördüm.
Yabancı bir numaradan gelmişti mesaj.
Elim o numaradan gelen mesaja tıkladı ve ekrana gelen mesajı okuyunca gözlerim kocaman açıldı.

                   *BÖLÜM SONU*

Evet nasıl buldunuz bu bölümü 🙃❤️ lütfen beyenmeyi unutmayın 💗🌹 bu bölüm biraz kısa oldu çünkü hastalandım ve yazmaya hiç halim yoktu. O yüzden kusura bakmayın 🙃 bidahaki bölümü daha uzun yazacam 💗❤️🥰

HAYATIMIN I?I?I Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin