抖阴社区

otuz be?

13.4K 1.7K 400
                                        

Asrın Çelik Perspektifinden.

üşütmek sadece rüzgarın marifeti değildi, insanlar da üşütürdü.

Hayatta korktuğum nadir anlar vardı. Daha önce hiçbir anda bu kadar korkmamıştım. Alisa kollarımın arasında hareketsiz şekilde yatarken kalbim resmen atmayı bırakmıştı. O an sanki canımdan can gitmiş gibi hissetmiştim.

İlk beraber kaldığımızda güzelliğine inanamadığım için gece boyu izlediğim yüzü kan revan içindeydi.

Daha bugün toplu gördüğüm için dakikalarca izleyip gizlice fotoğrafını çektiğim saçları kan içindeydi ve yere düştüğü için kirlenmişti.

O düşmüştü ve ben onu tutamamıştım.

Ambulansa ne ara bindik ve hastaneye gittik bilmiyordum ama kollarımın arasından onu almaya çalıştıklarında rüyadan uyanmış gibi ona sarılmıştım. Sanki benden alırlarsa bir daha geri gelmeyecek gibiydi.

Yere çökerken gömleğimde ki kanlara bakınca gözlerim dolmuştu. Tüm dünya susmuş gibi hissediyordum. Sanki yapayalnız kalmış gibiydim. Gözümden birkaç damla yaş akarken elimle alnımı kapattım.

Omzuma dokunan elle başımı kaldırdığımda Kerem bana bakıyordu. "Noldu oğlum?"

"Araba çarptı." Sesim ilk defa bu kadar titremişti. Sanki canımdan can gidiyordu. "Sigara almaya gitmiştim, Allah belamı versin. Ne sikime gidiyorum, içmesem geberecek miyim sanki?"

Ellerimi saçlarımın arasından geçirirken kafamı duvarlara vura vura kırmak istiyordum. Kalbim sanki atmayı bırakmıştı. Alisa sustuğundan beri dünyadaki tüm sesler de onunla susmuş gibiydi.

Bugüne kadar onsuz yaşamıştım ve sonra onunla tanışmıştım. Yaşadığımı her anlamda hissederken kollarımdan alınmıştı. O an ölsem ancak bu kadar acı çekecektim gibiydi.

Kafamı Kerem'e kaldırdım. "İyi olur dimi? Söyle, iyi olur desene."

"Herhalde iyi olacak amına koyayım, sen ne sandın Alisa'yı? Sence o seni bırakır mı?"

"Bırakmaz dimi?"

"Seni bıraksa beni bırakmaz, en yakın arkadaşıyım ya." Gülerek söylediği şeyle hafifçe başımı sallarken ameliyathane kapısına baktım.

"Çok korkuyorum." Kerem'in gözleri dolarken başını eğdi. Bugüne kadar hiç kimseyi kaybetmekten bu kadar korkmamıştım. Ve resmen ödüm kopuyordu.

Yalnız kalmaya veya yalnız hissetmeye alışkındım. Her anlamda ve her an. Hayatımda çoğu zaman düştüğüm an annemi yanımda istemiştim. Ya da her an elimi anneme uzatarak yürümüştüm.

Ama bu hayatta en çok darbeyi her koşulda tercih etmeye çalıştığınız insanlardan yerdiniz. Ve onlar hiçbir zaman size ellerini uzatmazdı. Sanırım, sizi büyüten şey buydu.

Düşeceğinizi bilmenize rağmen kendinizi önüne attığınız insanların gidişini izlemek, sizi büyüten şeydi.

Çocuk yara aldığında yerden kalkar daha hırslı koşardı. Yerde kalakalanın ise yara alan şey çocukluğuydu. Ben yerde kalakalmıştım.

Alisa'yı tanıyana kadar doğru düzgün hayattan umudum bile yoktu. Birini sevdiğinizde kurtulduğunuzu ancak böyle kabul edebilirdim.

Onu sevmek beni kurtarmıştı. Tüm yalnızlığıma ve bomboş yaşadığım her anıma bir anlam katmak için gelmişti. Ve başarmıştı da.

Ona ihtiyacım vardı. Onun bana ihtiyacı var mıydı bilmiyordum. Daha önce söylememişti. Sadece bir kere yanımda ağlamıştı. Artık yalnız hissetmediği için ağlamıştı.

yay?nc?.Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin