Selamm!
Yeni bölümümüzde, yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin sizi seviyorum!
Ben yazıyorum ve siz okuyorsunuz, o yüzden ben bu kitabı bizim kitabımız olarak görüyorum. Lütfen rica ediyorum, benim kadar sahiplenin!
Son olarak sizden kesinlikle istediğim bir şey daha var, kitabı okurken başka bir kitaptan bir cümle veya bir kelime görseniz, size o kitabı hatırlatsa dahi lütfen bunu belirtmeyin.
Sizi seviyorum keyifli okumalar. 💗
🌹
Leyla Korkmaz
Hayat, insanı sınayan en büyük masaldır. Bir gün gülümseyerek uyandığın bir sabah, ertesi gün yüreğini daraltan bir sessizliğe uyanırsın. Mutlu olduğunu, ancak o mutluluğu kaybettiğinde anlarsın. Hayat insana hiçbir şeyi tam vermez; hep biraz eksik bırakır. Çünkü o eksikliktir insanı yürütmeye mecbur eden. Bir gün dönüp baktığında ise yaşadığın her şeyin seni bugünkü hâline hazırladığını fark edersin. Hayat acımasız değildir, sadece gerçektir.
Benim eksikliğim... Belki de şu bir haftadır yaşadığım her şeyle tamamlanıyordu. Evet, hep bir yanım eksik kalacaktı; belki ailemin beni düşünmeden ateşe atması, belki beni hiç anlamamış olmaları hep bir gölge olarak kalacaktı hayatımda. Eksiklik aileydi çünkü... Eksiklik, insanın içinden koparılan güveniyle baş başa kalmasıydı.
Ama ben kendi ailemle tamamlanacaktım artık. O ateşi söndürecek, küllerinden yepyeni, tertemiz ve musmutlu bir hayat kuracaktım kendime.
Ve tuğlalar tek tek, tane tane yerine oturuyordu...
Biz, biz oluyorduk gerçekten.
Tuğla tuğla, adım adım.
Sabah erkenden kalkmış, namazımı kılmıştım. Ardından Fırat gelmişti eve; birlikte kahvaltı yaptıktan sonra evimize geçmiştik. Her şey neredeyse tamamdı, sadece son bir temizlik kalmıştı. Onu da bugün bitirirler gibi görünüyordu. Şimdi ise yine bizim evin önündeydik.
Kuaförler birazdan bizim eve gelecekti, kınalığım da buradaydı ve kına akşam bizim konakta olacaktı. Ben hazır olduktan sonra yine çekime gidecek, bir sürü fotoğraf çektirecektik. Dün incecik elbiseyle bile bu kadar yorulmuşken bugün ve yarın gelinlikle ne yapardım, hiç bilmiyordum.
"İyi misin?" dedi gözlerime bakarak. Arabadan inmiş, kapının önünde dikiliyordu. Gitmesini bekliyordum ama hiç de gidecek gibi durmuyordu.
"İyiyim, neden sordun?"
"Halsiz gibisin."
"Geçer, bir şey olmaz. Sen de dikkat et," dedim hafifçe kaşlarımı kaldırarak. Yoğun günlerden geçiyorduk sonuçta.
"Ederim ben... Sen iyi ol da."
"Tamam," dedim gülümseyerek. Gitmeliydim yoksa gitmeyecekti, uzattıkça uzatacaktı. Geç kalmak gibi bir niyetim hiçbir zaman olmazdı, o yüzden artık içeri girmeliydim.
"Leyla." diye seslenince durdum, yine ona döndüm.
"Efendim?" dedim hafif bir tebessümle.
"Çok güzel olmamaya çalış, olur mu? Bir de çok gülme... Yoksa kalbime inecek gibi oluyor. Bilmiyorum bu hissi daha önce tatmadım ama... Anladın işte sen beni."
Yutkundum. Sözleri kalbimi ince ince deliyordu ve gerçekten bu duygular için çok erkendi. Bize neler oluyordu böyle?
"Bakarız... denerim yani." dedim dudaklarımı ısırarak.
??MD? OKUDU?UN
Gül Masal?
Teen FictionLeyla Korkmaz, memleketi Mardin'den ?zmir'e uzanan hayat?nda, fen bilimleri ??retmeni olarak sakin bir ya?am sürerken, gü?lü bir a?iretin k?z? olman?n sorumlulu?unu da omuzlar?nda ta??yor. Ortak evinde en yak?n arkada?? Ahu ile payla?t??? bu ?ehirde...
