Patlamış mısır ve cola...
Cephanemin hazır olduğundan emin olduğumda ellerimi çırptım.Son günlerde oldukça sıkılıyordum ama işsizlik bana yaramış gibi görünüyordu. İş ilanlarında da kendime uygun pek içime yatan bir iş bulabildiğim de söylenemezdi.
Son üç gündür, kendime vakit ayırmaya karar vermiş bulunmaktayım- ki şu durumda yapabileceğim tek şey, en mantıklı tek şey bu olurdu.
Mesela işsizlikten yeni hobiler edindim; örneğin internette pek bilinmeyen şarkılar bulmak, az ama öz malzemelerle yeni çeşit yemekler yapmak, geceleri film gecesi yapmak falan filan.
Bugün de o gecelerden biri olacaktı. Mesela, ben hep kendimi korkak biri olarak tanırdım, korku filmleri izleyemezdim. Sanırım, bugün kendimde topladığım cesaretten dolayı izleyebileceğim. Evde yalnız başıma gece korku filmi izleyeceğim fikri kırk yıl düşünsem aklımın ucundan geçmezdi.
Umarım bu ilk ve son korku filmi gecem olmazdı ve umarım yarına sağ salim çıkabilirim...
Evde kala kala hatta yeni odalar keşfettim be, inana biliyormusunuz?!
Yatak odamdan başka gezmediğim bir oda varmış ,haha.
Bir kaç priz yeri bile farkettim.Hazırladığım herşeyi bir tepsiye koydum ve oturma odasına ilerledim. Yeni bulduğum bir korku filmini bilgisayarda başlattım ve tepsiyi sehpaya bıraktıktan sonra geçip koltuğa oturdum.
Eğlenceli olacağından şüphe etmediğim(!) bir gece beni bekliyordu...~~~
Evet... çalan telefonumla gözlerimi kırpa bileceğimi gördüm. Filmi durdurup yavaşça yalnızca bilgisayarın ve perdesi açık pencereden içeri sızan ay ışığının aydınlattığı karanlık odada telefonu elime almak için hareketlendim.
Ve doğru... arayan Sapık Taehyung'tan başkası değil. O arayana kadar saatin gece yarısı olduğunun farkına varmamışım.
Çok geçmeden aramayı kabul ettim.
"Seni unutmadım, beni hatırla, Min Ji."
"Ama unutmuşa benziyorsun?"
"Nasıl yani?"
"E üç gündür aramıyorsun da. Dedim, acaba akıllandı mı."
"Haha, üzgünüm, işlerden dolayı biraz yoğunduk, fakat bugün zaman ayıra bildim."
"Yoğunduk?"
"Evet?"
"Siz kim?"
"Aa... işte işimdeki arkadaşlar."
"Sen ne iş yapıyordun yah, söylesene bi."
"Olmaz."
"Lütfen, lütfen, lütfenn~."
"Sen az önce aegyo mu yaptın?"
"Yaptımmı?"
"Ah, cidden, çok şirinsin."
"Konuyu değiştirmeye çalıştığının ne yazıkki farkındayım."

??MD? OKUDU?UN
Remember Me [KTH]?
FanfictionLanet olas? telefon zilini yine, ayn? saatte duydu?umda hayat?m? sorgulamaya ?oktan ba?lam??t?m bile. Bu ki?i her kimse benimle kafay? buluyordu. Tekrardan, telefonu a??p a?mamak i?in ?ok dü?ündüm, ancak bu sap?k kimse vazge?meyecek gibi duruyordu...