***
"Abla, ayrılalı iki hafta olmuş hâlâ ölü gibisin."
Buse'nin konuşmasıyla bakışlarımı ona çevirdim. "Alış artık." dedi yalvarırcasına. Omuz silktim bu dediğine. Evet, ayrılalı iki hafta olmuş olabilirdi ama ben ayrıldığımız gün ne hissediyorsam hâlâ onu hissediyordum şu an. "Ya hadi birazcık canlan! Bak annem ve babam da çok üzülüyor seni böyle görünce." Olduğu yerde dikilmeyi bırakıp yanıma geldi ve kolumdan tuttuğu gibi yattığım yerden kaldırdı beni.
"Hadi, hazırlan. Dışarı çıkacağız."
"Ne dışarısı ya saçmalama."
"İtiraz istemiyorum." dedi hâlâ bir kolumu tutarken. Ardından da üzerimdeki yorganı çekip attı. "Kalk, lütfen." Sıkıntıyla ofladım. Biraz da olsa kafamı dağıtmamı istediğini biliyordum ama böyle zorlayınca hiçbir şey olmuyordu ki. "Ne yapacağız ki dışarıda?" diye sordum somurtarak. Gülümsedi.
"Bugün Bilal ile konuştuğumuzda ayarladık bu dışarı çıkma işini. Ayrıca Damla ve Yağmur da gelecek. Beraber güzel bir vakit geçireceğiz."
"Siz geçirseniz o güzel vakti. Ben de yatağımda yatsam olmaz mı? Bence çok güzel olur."
Başını olumsuzca sağa sola salladı. "Hiç mi olmaz?" diye sordum beklentiyle. Tekrardan sağa sola salladı başını. "Hiç olmaz." dedi ardından. "Şimdi kalk ve hazırlan." Nihayet kolumu bırakıp odadan çıktığında rahat bir nefes aldım ve tekrardan yattım yatağa.
"Abla, yattığını biliyorum. Kalk çabuk!"
Buse'nin seslenmesiyle sesli bir şekilde oflayıp yattığım yerden kalktım. Anlaşılan o ki gitmekten başka bir çarem yoktu. İstemeye istemeye dolabımın önüne geldiğimde kapağını açıp içine kısa bir bakış attım. Ardından da bir
pantolon bir sweat aldıktan sonra kapattım kapağı.Seçtiğim kıyafetleri giydikten sonra Buse tekrardan geldi odaya. Beni baştan aşağı süzdükten sonra yüzüme baktı. "Bence biraz da olsa makyaj yap. En azından o göz altlarını falan kapat." Tamam dercesine salladım başımı. İki haftadır rahat bir uyku uyuyabildiğim söylenemezdi. Geceleri sürekli uyanıp duruyor sonra uyuyamayınca da sabaha kadar oturuyordum. Bütün dengelerim altüst olmuştu resmen.
"Bu arada Bilal yanında birisini getirecek."
"Kimi?"
Makyaj masamın oraya geçtikten sonra çekmeden kapatıcı aldım elime. "Hadi Buse, söyle." dedim ardından. Yanıma gelip dolaba yaslandı ve konuşmaya başladı. "Bilal'in abisi gibi gördüğü bir çocuk. Çocuk dediğime bakma ama. Senden bir yaş büyük." Kapatıcıyı güzelce sürdükten sonra Buse'ye çevirdim bakışlarımı.
"Bizim yanımızda ne yapacak ki? Tanımıyoruz, etmiyoruz."
"Ben tanıyorum. Görmüştüm bir iki kere. Adı Furkan. Ayrıca yanımıza kendi isteğiyle değil, Bilal'in ısrarları yüzünden geliyor."
"Anladım." dedim mırıldanarak. Ardından da elimde tuttuğum kapatıcıyı çekmeceye atıp rimeli aldım içinden. "Neyse sen hazırlan. Ben de babama bizi bırakmasını söyleyeyim." Onu onayladığımda odadan çıkıp gitti. Ben de rimeli sürdükten sonra oturduğum yerden kalkıp dolaptan montumu aldım ve giydim. Son olarak çantamı ve telefonumu da aldıktan sonra odadan çıkıp salona geldim.
"Kızım, sen odandan çıkar mıydın ya?"
"Biraz çılgınlık yapayım dedim."
Aman aman ne çılgınlık!
"İyi yapmışsın." dedi annem. "Kendine gelirsin biraz." Kendime gelemeyeceğimi bilsem de evet dercesine salladım başımı. Bu iki hafta boyunca somurtup durmuşken bir dışarı çıkmayla düzelmezdim. "Hadi, bırakayım ben sizi." Babam, oturduğu yerden kalktığında anneme el sallayarak çıktım odadan.

??MD? OKUDU?UN
G?ZEL KIZ |texting|
Teen Fiction0537 *** ** **= Ne demi? Kaan Bo?nak 0537 *** ** **= Bilmem kime gücendin hadi gel anlat bana 0537 *** ** **= De?i?mem gülü?ünü tüm dünya benim olsa da 0537 *** ** **= Her kim ki seni üzüp üstüne a?lat?rsa 0537 *** ** **= Bir damla su vermem ??lle...