"Uyanman için daha ne yapabilirim acaba?!"
Çok yakınımdan gelen yüksek sesle aniden kalktım. Başım o kadar acıyordu ki kafamı kaldırır kaldırmaz kendiliğinden geri yastığa inmişti. Sonunda gözlerimi tamamen açıp etrafa baktığımda Jungkook iki kolunu beline koymuş uyanmamı bekliyordu. Gece beni evine mi getirmişti?
"Niye buradayım ben?"
"Normalde bu baş ağrısı normal olmadığı için hastaneye götürecektim ama yolda uyuyakaldın. Evine götüremeyeceğime göre kendi evime getirdim. Hadi kalk artık! Saat 9 oldu. Senin için erken olabilir ama benim için geç."
Sanki yaptığı şey çok normalmiş gibi konuşuyordu, şimdiden annemlerin neden gece eve gelmediğimi ne kadar merak ettiğini hayal edebiliyordum. Kim bilir neler yapmış, kimleri aramışlardı... Beni bir kere doğru düzgün güvenip bir yere yollamışlardı.
"Annemler hiç aradı mı peki?"
"O durum şöyle oldu, Jin aradı ama açamadım beni sesimden yüzde yüz tanırdı. Sonra Jennie adında bir arkadaşın aradı. Annenler haber vermiş gördün mü diye. Kendimden bahsettim ve güvende olduğunu söyledim. Annenlere de onda kaldığını söyledik, hepsi sen öküz gibi uyurken oldu."
Son dediklerine dil çıkarırken konuşmaya devam ettim.
"Yine de ağır bir hesap vermem gerekecek."
Kafamı tekrar kaldırmaya çalıştığımda bu sefer yatakta doğruldum ve vücudumdaki acı ile inledim.
"Bu arada burası senin odan mı?"
"Hayır, misafir odası."
Jungkook ayağa kalkmam için elini uzattı ama kalkabileceğimi düşünmüyordum. Bu sefer düşüp bir yerlerimi kırabilirdim. Bu sefer hastanelik olmak istemiyordum.
"Korkma, düşürmem seni. Bir yürümeyi denemen gerekiyor."
Oflayıp ellerini tuttum ve yürümeye başladım. Başım hâlâ zonkluyordu ama dün geceye göre daha iyi olduğum kesindi. Jungkook beni salona doğru götürüp sandalyeye oturttu ve karşı sandalyeye geçti.
"Üzerinde hâlâ elbise var, ben de bıraktığın kıyafetlerini giy eve giderken. Senin Jennie'lerde kaldığını söyledik annenlere."
Üzerimdeki elbise ile nasıl uyumuştum hiçbir fikrim yoktu. Normalde otururken bile çok rahatsız oluyordum.
"Ben kalkıp giyineyim o zaman."
Kalktığımda yine sendelesem de Jungkook'un düşmemem için uzattığı elini reddettim ve yoluma devam ettim. Yattığım odada duran eşyalarımı aldım ve elbisemi değiştirdim.
Geri döndüğümde Jungkook, bıraktığım yerinde oturuyor ve telefonla ilgileniyordu. Geldiğimi gördüğünde kafasını aşağı yukarı salladı.
"Kahvaltı edelim mi?"
"Hayır, istemiyorum. Hatta eve gidersem hemen çok iyi olur. Malum yarın işe gitmem gerekiyor. Ben şimdi çıkayım o zaman, görüşürüz. Ve çok teşekkür ederim, yardımların için herkes böyle yapmaz."
Söyleyeceğim ne varsa söyleyip kapıya doğru ilerliyorken Jungkook oturduğu yerden konuştu.
"Seni kendim bırakacağım biliyorsun değil mi?"
"Hayır, metroya bineceğim." dedim on dönerek.
"Hiç metroya binmedin herhalde, ne bu metroya binme isteği sendeki."
Jungkook üzerine ceketini aldı ve benimle birlikte evden dışarı çıktı. Bana yine tercih seçeneği bırakmamıştı.
"JUNGKOOK! Evladım annenler nasıl? Ay yanındaki kim çok da güzelmiş."

??MD? OKUDU?UN
right here ? lizkook
Fanfictionlalisa, a?abeyi sayesinde bir anda kendisini jeon jungkook'un hayat?n?n tam ortas?nda bulur. lisa x jungkook ? 2021