抖阴社区

                                        

"Yağmur yağacak içeri geçmeliyiz Jeongin."

Seungmin'e hak vererek gülümsedim. Haklıydı. Ateşlenmesini- ah... Ateşlenmesi benim yüzümdendi zaten.

"Hyunjin evim çok yakın bugün bizde kalsana. Hem kendi evine gidene kadar ıslanırsın."

"Jeongin. Gerçekten yalnız kalsam daha iyi-"

"Hah." Başımı kaldırıp sinirli iç çekişin sahibine baktım. "Az önce Jeongin'i mi reddettin sen?" Sesi öyle bir tondaydı ki duyanda ülkenin yasalarını çiğnemiş hissiyatı veriyordu. "O ağlak kıçını kaldır. Ev zaten hemen yanda. Ah cidden evimizin yanında ağlıyor birde girciktin yilnkz kılsın dihi iyi."

Kim Seungmin... TANRIM ÇOK KORKUTUCU BEN BU ZAMANA KADAR NASIL ONU SEVDİĞİME İNANIRDIM KENDİMİ?!

"Seungmin nazik olmalısın. Hadi Hyunjin'in koluna gir."

Az önce bana laf sokup böcek kadar değerim olmadığını hissettiren çocuk arkadaşının sözüyle yanıma geldi ve nazikçe kolumdan destek vererek kaldırdı beni. Üstüne üstlük dediği gibi kolumun altına girmiş bana destek vermeye başlamıştı.

BU DAHA KORKUTUCU!

Diğer koluma da Jeongin girdi. Ancak boyu Seungmin'den de kısa olduğundan girmek değil de sadece koluma sarılmış gibi olmuştu. Gülümsedim. Buna rağmen bırakmıyor koala gibi sarıyordu kolumu.

Belki de büyü yüzündendi.

İçim yine kötü olurken dudağımı ısırdım. Yeteri kadar zahmet vermiştim onlara. Fazlasına gerek yoktu.

Bu yüzden ses etmeden yürüdüm. Gerçekten de yanda ki evdi bu arada. Seungmin kapıyı açınca ve gülümseyerek içeri davet etti beni. Ahahha. Korkutucu.

"Hyunjin sen koltuğa istediğin gibi otur bende kahve yapayım. İçersin değil mi?"

"İçerim güzel- güzel olur yani."

Güzelim diyecektim ama gerçekler yine sağdan soldan vurmuştu beni. En çokta arkamdan. Malum arkamda Seungmin vardı.

Hızlıca salona geçtim ve duvarın önünde olan koltuğa oturdum. Arkama felan gelmesini istemiyordum. Şu an onun mekanındaydık ne olur ne olmaz kendimi sağlama alasım vardı.

"Seni sevmiyorum."

"İ-inan bana fark ettim."

Gözünü kıstı ve karşımda ki koltuğa bacak bacak üstüne atarak oturdu. Şu an tamamen mafya lideri gibi duruyordu. Bi tesbihi eksikti.

Umarım bugün buradan sağ çıkabilirdim.

---

Minho'nun bakış açısıyla:

Elimde kan vardı. En yakın arkadaşımın kanı.

Tekrar tekrar yıkadım elimi ancak gitmiyordu sanki. Fiziksel olarak bir kırmızılık yoktu elimde ama hissiyat olarak kollarıma kadar geliyordu sanki.

Ne yapmıştım ben?

Sinirliydim. Kırgındım. Şaşkındım da ki hala daha öyleydim ancak... Ancak çözüm bu olmamalıydı. Şu an Hyunjin nerede bilmiyordum mesela. Ne yapıyor yediği yumruklardan sonra eve nasıl gitti bilmiyordum. İyi olup olmadığını da merak ediyor ama bir yandanda görmek istemiyordum onu.

"Daha iyi misin?"

Chan'ın sesiyle aynaya bakmayı kesip ona baktım. Kapının pervazından bana bakıyordu. Gözlerinden neler hissettiğini anlayamıyordum.

"Seungmin aradı. Sizinki benim evde gel bunu al diye. Onu almaya gideceğim ben. Sen ne yapacaksın?"

"Jisung'la konuşmaya gideceğim."

Love Charm ? hyunin ? ??Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin