抖阴社区

26

15.2K 1.6K 1.5K
                                    

Haiiii ben geldiiim! Özleştiiik , nasılsınız bakayım?  Arayı açtığım için bölümü elimden geldiğince uzun tutmaya çalıştım eheheh :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım!! Xx

+++++

"Yıldız kayması mı istiyorsun?" diye sorunca dudaklarımı şişirerek ofladım. "Geçti bolu pazarı sür eşeği niğ-"

Elindeki viski şişesiyle gökyüzünü işaret ettiği anda bir yıldız kayınca yerimde zıpladım. "Woah, hadi dilek tut komutan Kim!" diye sevinçle şakıdığımda, "Tamam başımın etini yedin, dilek tutuyorum." dedi ağır ağır derin sesi.

Kolundan tutup ceketinin kenarından çekiştirerek, "Acele edin ama geçti bile offff!" diye içerledim.

Yine geç kalmıştı!

Tam o sırada gökyüzünden bir tane daha yıldız kayarken parmağını şıklattığını gördüm. Kaşlarımı çatarak yıldızların kaymasını sağlayanın kendisi olup olmadığını sormak üzere dudaklarımı aralayacakken tekrar aynısı yaşandı. Zihnime yeniden sesi sızdı. Benim olmanı istiyorum Jeon...

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken, yüzüme şaşırdığımı olduğu gibi yansıtan bir ifade yapıştı. Taehyung anında bunu fark ederken kaşları gözleriyle birleşecek raddede çatıldı.

Zihnime yeniden onun düşüncelerinin sızdığı gerçeğiyle bir kez daha yüzleştiği için ifadesi iyice katı ve ciddi bir hâl almıştı. Düşüncelerinin zihnime sızması ifadesine anında gölge düşürüyordu ve bundan gerçekten de hiç hoşlanmıyordu.

Çünkü itiraf edemediği, benimle paylaşamadığı, saklı tuttuğu gerçekler deltası sayesinde meydana çıkıyordu ve Taehyung ise bundan gerçekten memnun kalmıyordu. 

Kısılan keskin bakışları ve dişlerini sıkmasıyla birlikte gerilen çenesi arasında gidip gelen bakışlarımı çevirerek gözlerimi devirirken, ekşi bir şey yemişim gibi yüzümü buruşturdum.

Taehyung öksürerek ensesini sıvazlayıp diğer elinin ayasını da hiç yumuşak sayılmayacak bir şekilde deniz fenerinin oturduğumuz en tepesindeki demir korumalara geçirdi.

Deltasının benimle iletişime geçiyor olması gerçek anlamda onu kızdırdığı için kendime daha fazla hakim olamayıp önüme bakarken, "Bönöm ölmönö östöyöröm Jöön." diye ağzımda geveleyerek fısıldadım kendi kendime.

"Ne?" diye soluduğunda bakışlarım onun otoriter bakışlarıyla buluştu. Omzumu umursamaz bir tavırla silker gibi hareket ettirdikten sonra, son derece tasasız bir edayla, "Hiç..." diye söylendim.

Öksürerek boğazını temizleyip ellerini ensesinden ve vurduğu yerden ayırarak avuçlarını birbirine sürterken gözleri gözlerimi takip etti. 

"Yıldızların kayması hoşuna gitti mi Jeon?" Az önce sanki hiç düşünceleri zihnime sızmamış gibi konuyu değiştirmeye çalışma çabası dudaklarıma ufak bir gülücüğün yapışmasını sağladı. Daha ziyade onun olmamı istediğini düşünmesi ve dilek olarak bunu dilemesi hoşuma gitmişti. 

Beni istediği, arzuladığı gerçeğini, benim için endişelendiği gerçeğini kurdunun benimle paylaşması delicesine hoşuma gidiyordu.

"Hmm?" 

Taehyung'un sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp sırıtarak başımı olumlu anlamda salladım. "Çok." dediğimde tek kaşı havalandı. "Ne çok?"

"Tuttuğun dilek- dilek tutmak hoşuma gitti." diye kıvırdığımda gözleri kısıldı. "Ne dilek tuttun?" diye sorunca alt dudağımı ısırarak boynumu geriye doğru kaydırarak gökyüzüne baktım. "Siz ne dilek tuttunuz komutan Kim?"

IMPOSING COMMANDER ? TAEKOOKHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin