liminal | taegyu

24 F

Parmakları dudağımın çevresini okşarken heyecanlanamıyordum bile. "Tanrı aşkına, önce kendinle ilgilenir misin? Tüm tişörtün ıslandı. Hadi soğuk su falan tutalım, ya da üstünü değiştir. Evet, bekle yeni kiyafet getireceğim."

"Sakin olur musun?" Dediğinde bileklerimden yakalayarak gitmemi önlemişti.

"Ama üstün..." kaşlarımla önünü işaret ettiğimde bileklerimi serbest bıraktı. Üzerindeki tişörtü tek hamlede çıkararak yere düşmesini sağladı. "Benim sorunumu hallettik."

Gözlerimi üzerinden çekemiyordum. Az önce sadece ağzım yanıyordusa, şuan tüm bedenim alevleniyordu.

"Şimdi sıra senin sorunu halletmekte."

Elleri belimi sıkıca kavramış, arkamdaki tezgaha oturmamı sağlamıştı. Bacaklarım arasında yerini alırken şaşkınlıkla izliyordum sadece.

"Taehyun, ne yapıyorsun?" Kısık sesle konuştuğumda bakışları yüzüme tırmanmıştı. "Yanıyor mu hâlâ canın?"

"Hm?" Anlamayarak yüzüne odaklandığımda parmakları yeniden dudaklarımın çevresine ulaşmıştı. "Sıcaktı ya, acıyor mu hâlâ?"

"Evet." Dediğimde yüzünde büyüyen gülümsemesiyle baş parmağını alt dudağımın üzerinde gezdirmişti. Parmağıyla baskı uyguladığında dudaklarım aralanmıştı usulca.

Elini enseme yerleştirmiş, dudakları dudaklarımı bulmuştu. Heyecandan ellerimi nereye koyacağımı bile şaşırmıştım. Öpücügüne karşılık vermeye çalışırken, dilimi dudakları arasına alarak emmişti.

Ellerim göğsüne tırmanırken, Taehyunun dillerimizi buluşturmasıyla kısıkça inlemiştim. Ardından dudaklarıma küçük bir öpücük kondurarak geri çekilmişti. Onu öpmek için tekrar öne atıldığımda kafasını eğerek dudaklarını boynuma bastırmıştı.

"Hâlâ soruma cevap vermedin?"

Dudakları bir süre daha boynumda oyalanmaya devam etmişti. Parmaklarım saçlarına tırmanmış, çekiştirmeye başlamıştım.

"Ne sorusu?"

Kafasını kaldırarak yüzlerimizi hizalamıştı. "Sevgilim olur musun diye sordum."

"Değil miydik?" Kollarımı boynuna dolamış, iyice yakınlaştırmıştım. Dudaklarını öpmek için öne atıldığımda geri çekilmişti.

"Öyle miydik?"

"Seni seviyorum."

Gözlerine bakarak konuşmuştum. Bakışları tüm yüzümde dolaşmıştı ardından. "Yaptığım belki de affedilemez bir şeydi ama seni gerçekten seviyorum. Ve çok özledim seni."

"Beomgyu," diye seslendiğinde, konuşurken indirdiğim kafamı kaldırmıştı. "Ben de seni seviyorum. İlk kez kalbimin attığını hissediyorum."

"O zaman kalbinin atma sebebi olacağım, sevgilim." Dediğimde dudakları üzerine küçük bir öpücük bırakmıştım.

"Sevgilin..." gülümseyerek söylediği şeyle tekrar dudaklarımı birleştirmişti. Bacaklarımı beline sararak daha da yakınlaşması için kendime doğru çekmiştim.

Dili dilimle buluşurken eş zamanlı parmakları da tişörtümün içine kaymış, tenimi okşamıştı. Parmak uçları tenimde gezinirken dudakları boynuma ulaşmıştı.

Parmaklarım saçlarına tutunmuş, kafasını geri çekmiştim. Yüzlerimizi hizaladığımda bakışlarını çekmeden dudaklarını yalamıştı. Dudakları üzerine küçük bir öpücük bırakmış daha sonra boynuna doğru yönelmiştim.

Boynundan omzuna kadar çıplak tenine öpücükler kondurmuştum. Dudaklarım tekrar boynuna ulaşmış kulak memesine kadar emerek öpmüştüm.

Eli tişörtümün içinden göğsüme ulaştığında eş zamanlı diğer elini erkekliğim üzerine yerleştirerek baskı uygulamıştı.

Seslice inlediğimde öpücüklere ara vermiştim. Parmak uçları göğüs ucuma temas ettiğinde kafam geriye düşmüş, inlemem mutfakta yankılanmıştı.

Ellerini çekmiş üzerimdeki tişörtü sıyırarak kendi tişörtünün yanına düşürmüştü.

Göğüs ucumu dudakları arasına aldığında elim ensesindeki saçlara tutunmuştu. Soğuk parmakları eşofmanımın içinden erkekliğimi kavradığında iniltilerimi önlemek için dudağımı ısırmıştım.

Dakikalardır sertleşmiş penisim onun dokunuşlarıyla bedenimi daha da zorlamaya başlamıştı. İleri geri haraketleriyle eş zamanlı göğsümdeki dudakları da çileden çıkartıyordu.

Saçlarından çekiştirdiğimde kafasını kaldırmış dudaklarımı birleştirmişti. Düzensiz nefeslerimle öpücüğüne karşılık vermeye çalışırken elim pantolonuna ulaşmıştı. Kumaşın üzerinden erkekliğini okşadığımda dudaklarımızı ayırmış bir kaç saniye yüzüme baktıktan sonra tekrar öpmeye devam etmişti.

Pantolonunun düğmesini çözerken, Taehyun da penisimdeki elini hızlandırmıştı. Bedenim kasılmaya başlamış, öpücüklerine karşılık sadece ağzına doğru inlemeye başlamıştım. Kafam sessizce omzuna düştüğünde sona yaklaştığımı hissediyordum.

Menilerim eline bulaşmış, eşofmanım da tamamen kirlenmişti. Omzunda nefeslenirken bir eli sırtımda geziniyordu.

"Hadi seni temizleyelim," diyerek geri çekildiğinde onu durdurmuştum. Parmaklarım usulca pantolonuna ulaşmıştı. Hâlâ nefeslerim düzensizdi.

Dudaklarımızı birleştirdiğimde öpücüğüme karşılık vermişti. Elim pantolonundan içeriye kaymış, boxerı üzerinden sertleşmiş erkekliğini okşamıştım. "Beomgyu," dudaklarıma doğru ismimle seslendiğinde midem tekrar kasılmaya başlamıştı.

Bir türlü düzene girmeyen kalp atışlarımın yanına şimdi de midemdeki kasıntılar eklenmişti. İçim içime sığmıyordu sanki. Onu daha fazla öpmek, sonsuza kadar yanımda tutmak istiyordum.

"Beomgyu, duş aldıralım sana. Hadi." Elini erkekliğini okşayan elimin üzerine yerleştirerek durdurmuştu. Kaşlarım çatılmış, bakışlarımı yüzüne dikmiştim.

"Daha fazlasını istiyorum."

"Bebeğim, acelesi mi var bunun? Bedenin çok zayıf düştü." Yanaklarımı öperek konuşmuştu.

"İstemiyor musun beni?"

"Yorgunsun, daha fazla yormayalım. Seni düşünüyorum," dediğinde elimin üzerindeki elini ittirdim. Parmaklarım boxerının içine kayarak penisini kavramıştı.

"Kang Taehyun, bu sefer beni böyle yarıda bırakamazsın."

-

died emo and gay

beomgyu:
sikmişim iddiayı da
taehyunla sevgiliyiz
herkes gördü.

SON
okuyan herkese teşekkürler

daha fazla uzatmak istediğim bir hikaye değildi. bir ara kaldırmayı da düşündüm ama bir finali hakettiklerini sanıyorum

öpüldünüz❤