Keyifli okumalar!
🪷
Güneşin kavurucu sıcaklığı altında yürüyordum. Adımlarımı sanki isteğim dışında atıyordum. Gitmek istediğim bir yer yoktu. Evim diyebileceğim bir yer yoktu çünkü.
Hiç olmamıştı ki.
Kendimi ilk defa bu kadar berbat hissediyordum. Hayatımda çoğu defa depresyona girmişmişim ve her şeyden bıkmışlığım vardı. Ama ilk defa hiçbir şeye yetemediğimi hissediyordum.
Her şey hızlı çekimde gerçekleşmişti sanki. Daha sabah kapı çalmış ve anne ile babam olduğunu iddia eden insanları karşımda bulmuştum. DNA testi yaptırmıştım. Şimdi ise eve doğru yürüyordum.
Böyle şeyler anca filmlerde veya dizilerde olurdu. O zaman neden benim başıma geliyordu? Hayatım boyunca bir şeyler için savaşmış bir kızdım. Neden bir türlü rahata eremiyordum?
Ne yapacağımı bilmiyordum. Eve gitmek istemiyordum ama o kadına hesap sormak istiyordum. Bunu neden yaptın siye sormak istiyordum.
Kendimi çok güçsüz hissettiğimde gözlerimden yaşlar akmaya başladı. Hayatım bir yalandan ibaretti. Her şeyi inşa eden de yıllar boyu yanında yaşadığım kadındı.
Beni kandırırken içten içe ne düşünmüştü? Eğlenmiş miydi? Yaptığı şeyden dolayı mutlu olup haz almış mıydı?
Sanmıyordum. Bunu kendisi yüzüme yüzüme haykırmıştı. Benden nefret ettiğini ve beni kaçırdığı için pişman olduğunu söylemişti.
On dokuz yıl boyunca ona anne dediğim insan ben henüz yeni doğmuş bir bebekken beni kaçırmıştı. Hayatımı çalmıştı. Bu insanlar kapımızı çalmasaydı da susmaya devam edecekti.
Sahi, o insanlar benim annem ve babam olabilirdi. Muhtemelen öylelerdi de. O zaman neden onlara karşı bir şey hissetmediğimi anlayamıyordum ama. İnsan annesi ile babasını tanımaz mıydı? Onları ilk gördüğümde içim sıcacık olmaz mıydı?
Elimi göğsüme koyarak kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Daha fazla ağlarsam hıçkırıklara boğulurdum. Nefeslerim sıklaşır ve kriz geçirirdim.
Gözyaşlarımı dindirmeyi başarabildiğimde ellerim iki yanımda yumruk oldu. İçimde öfke ve nefret birikti.
Sokaklarda ne kadar dolandım bilmiyorum. Eve vardığımda anahtarlarım olmadığı için kapıyı çaldım ve yüzüme düz bir surat ifadesi yerleştirdim. Beni yıkılmış bir halde görsün istemiyordum.
Kapıyı açmayacak zannederken adım sesleri duyuldu. Çok geçmeden kapı açıldığında beni görerek şaşırdı. "Buraya bir daha gelmezsin diye düşünüyordum?"
Bir adım atarak içeri girdim ve kapıyı arkamdan kapattım. Ayakkabılarımı çıkarmadan üzerine yürüdüm. "Neden yaptın bunu?"
"Canım istedi ve yaptım." Omuz siktikten sonra arkasını döndü ve salona girdi. "Başımı şişirme."
Peşinden giderek salona girdim ve onu kolundan tutarak bana dönmesini sağladım. "Açıklaman bu mu?"
"Evet bu." Dedi kolunu tutuşumdan kurtararak. Bir adım attı ve aramızdaki mesafeyi biraz açtı.
Ona şaşkınlık içerisinde baktım. Yaptıklarından dolayı biraz olsun bile pişman olmaması beni çok öfkelendirdi. "Hayatımı mahvettin."
"Evet. Şimdi defolup gidebilirsin." Dedi yüzünü buruşturup koridoru göstererek.
Sergilediği tavır yüzünden iyice tepem attığında kendimi tutamayarak yüzüne doğru bağırdım. "Nefret ediyorum senden!"
Bana bomboş bir suratla bakarak omuz silkti. "Bende."
??MD? OKUDU?UN
Ne ay var ne tek bir y?ld?z
Teen FictionGer?ek aile kitab?. Ne ay var ne tek bir y?ld?z. Her yer karanl?k ve ?ss?z. G?remiyorum. -Tamamland?-
