抖阴社区

B?lüm 38: tavan ile bak??m??

4.6K 239 10
                                        

Günün üçüncü bölümü.

🪷

Ne zamandır ağlıyordum hiçbir fikrim yoktu. Aradan saatler geçmiş gibiydi. Bir süre önce ambulansla hastaneye gelmiştik. Şu an da sandalyenin üzerinde, ameliyathanenin önünde, bekliyordum.

Onu affettiğimi söyledikten sonra gözlerini bir daha açmamıştı. İsmini defalarca bağırmıştım ama hiçbir cevap vermemişti.

Çıldıracak gibi olduğumda kanlı ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Hala yıkamamıştım. Kendimde o gücü bulamamıştım çünkü. Özgür içerideyken onu yalnız bırakıp da gitmek istemiyordum.

Neden böyle bir şey bizim başımıza gelmişti ki? Hiçbir şey anlamıyordum. Daha önce birkaç kez üzerimde bakışlar hissetmiş ama kuruntu yaptığımı düşünmüştüm. Ama demek ki beni izleyen birileri vardı. Beni öldürmek istemişti. Özgür ise buna engel olarak önüme atlamıştı.

Kendimi suçlu hissetmeden edemiyordum. Aramıza girmeseydi bıçaklanan ben olacaktım. Bunu yeğlerdim. Benim yüzümden şu an ameliyattaydı.

Koridorun başından adım seslerinin yükselmesiyle başımı kaldırdım. Annem ve babamın endişeyle bana doğru geldiklerini görünce hızla ayaklandım. Arkalarında da Ateş abi ve Tuna abi vardı. Onlara polis haber vermişti. Ben arayamamıştım çünkü. Dilim varmamıştı o kelimeleri söylemeye.

Yanıma vardıklarında annem ve babamın bana sarılmaları bir oldu. Bu birkaç saniye sürdü. Benden ayrıldıklarında babam beni baştan sona süzerek iyi olup olmadığıma baktı ve endişeyle sordu. "Özgür iyi mi?"

Bu soruyu duymamla gözlerimden tekrar yaşlar aktı. Başımı ağlayarak iki yana doğru salladım. "Bilmiyorum. Ameliyatta hala."

Annemin bacakları titrediğinde onu ayakta tutan kişi Tuna abi oldu. Ona destek olarak annemi oturttu ve önünde eğilerek ellerinden tuttu.

Ateş abi yanıma gelerek beni kollarının arasına aldı ve bana sıkı sıkı sarılıp saçlarımın üzerinden öptü. Ne kadar korktuklarını tahmin bile edemiyordum.

Koridorda tekrar ayak seslerinin duyulmasıyla bakışlarımız o yönü buldu. Demin ifademi alan iki polis memuru bize doğru yaklaştıklarında babam hızla yanlarına gitti. Ateş abi beni oturttu ve Tuna abiyle onu takip etti.

Bakışlarım annemi bulduğunda içimin burkulduğunu hissettim. Durmadan ağlıyordu. Omuzları titriyor ve sarsılıyordu. Sandalyemden kalkıp yanına oturdum ve kucağındaki elini tuttum. Başını bana doğru çevirdi ve avucunu yanağıma yasladı. "Sen iyi misin bebeğim?"

Sorduğu bu soru hıçkırmama neden olduğunda annem beni kollarının arasına alarak sarıldı. Onu teselli etmek isterken beni teselli eden oydu. Sırf benim için güçlü durmaya çalışıyordu.

Polis memurları gözden kaybolduğunda babam annemin yanına oturdu ve kolunu beline sararak ona destek oldu.

Ateş abinin bakışları ellerimi bulduğunda olduğu yerde duraksadı. Nefesini verdi ve elini sırtıma koyarak ayaklanmamı sağladı. "Ellerini yıkayalım."

Adımlarına ayak uydurdum ve beni lavaboların olduğu bölüme götürmesine izin verdim. İçeri girdiğimizde tezgahın önünde durduk. Musluğu açarak ellerimi suyun altına tuttuğunda kan akmaya başladı.

Gördüğüm bu görüntü tekrar gözyaşlarına boğulmamı sağladığında Ateş abi elini sırtımda gezdirdi. Ellerimi yıkamayı bitirdiğinde kuruladı ve beni göğsüne çekti. "İyi olacak Özgür. Merak etme."

"Benim yüzümden oldu." Diye fısıldadım sessiz hıçkırıklarımın arasından.

Bana sarılmayı bırakarak yüzümü ellerinin arasına aldı ve gözyaşlarımı sildi. "Hiçbir şey senin suçun değil. O adamın kim olduğunu araştırıyorlar. Merak etme."

Ne ay var ne tek bir y?ld?zHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin