抖阴社区

13 b?lüm.

4.4K 344 162
                                        

Merhabalarr, nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Daha önce Dmitry'nin ağızından bölüm okumadınız, öyleyse bu bölüm sizlerle. Bu kez de Aryanın değil, Dmitry'nin duygularını okuyalım. Ama ne duygular...
Neyse uzatmayalım,

İyi okumalar;

🐦‍⬛

DMITRY TVARDOVSKY.

Şu an küçük serçeme fazlasıyla yakındım. Ve ona ne zaman bu kadar yaklaşsam, içimdeki duygular kendini belli ediyordu. Duygularımı her koşulda sabit tutardım ama onun önündeyken, beni sanki başka biri yönetiyor gibiydi. İsteseydi beni her şekilde yönetebilen kadın tam önümdeydi ve ben ona şu an fazlasıyla yakındım.

Nemlendirici sürerek parlattığı dudakları, beni her şeyden çok kendine çekiyordu. Damarlarımdaki kanın akışını durduran her şey bu kadının vücut bulmuş hâliydi. Bakışlarını yere indirdiğinde, bu kadar yakın durmamızdan bunalmış gibiydi.

Onun her şeyine bağımlı gibiydim. Bu, içimde uçsuz bucaksız, bitmeyen bir zehir gibiydi. Tüm kanıma işleyerek beni zehirliyordu. Ben herkes için bir tehlike olabilirdim ama bu kadın için sadece onun istediği adamdım.

Kalbimin ortasında bir kafes vardı ve onu o kafese ben hapsetmiştim. Ve çıkmaması için ne gerekiyorsa yapacaktım. O benim kızımdı. Benim küçük serçemdi. Bu hep böyleydi ve böyle de kalacaktı.

Çenesini kavrayarak başını yukarıya doğru kaldırdım. Bakışlarının benimle buluşmasını sağlarken, zaten yakın olan yüzümü ona biraz daha yaklaştırdım. O fark etmeden cebimden bir kutu çıkardım. Bakışları elime indiğinde, kaşları hizalı bir şekilde çatıldı. “Bana evlilik teklifi edeceksen, asla kabul etmem, ona göre,” diye mırıldandı kendinden emin bir şekilde. O zaten kağıt üstünde benim karımdı. Kimse, hatta küçük serçe bilmese bile. Bir tek ben ve babası, Dearil biliyordu.

Babasına kalırsa, kızını asla bana vermezdi ama her şey için çok geçti. Kutuyu açtım ve pırlanta taşlarıyla süslenmiş, tam ortasında zümrüt taşından oluşan yüzüğü kutusundan çıkardım. “Öncelikle bu yüzük meselesini çözelim ki bir kez daha bana o küçük sesini yükseltip ‘Kocam değilsin’ demeyesin.” Sesim sert çıkmıştı. Çünkü o gece bana bağırarak söylediği sözlerin her biri, içimdeki vahşi bir şekilde bekleyen canavarı uyandırmıştı. Ona asla bağırmamıştım; yüksek sesten korkardı. Ama onun bana bağırdığı an, ona çığlıklar attırmak istemiştim.

Şaşkın gözlerle bana bakarken, “Sen zaten benim kocam değilsin,” dedi.
Kendinden emin bir şekilde konuşurken, aynı zamanda bakışları elini kavrayan elimdeydi.

Narin eli, elimin içerisinde oldukça küçüktü. Onun elleri her zaman nazikti ve şimdi bile ellerini üzerimde arzuluyordum. Ben her şekilde onu arzulayabiliyordum. Yüzüğü parmağına taktım. “Ama sen benim karımsın, küçük serçe,” dedim.

Yüzüğe dikkatle baktı. Beğenmeme gibi bir şansı yoktu. Çünkü o, zümrüt taşına bayılırdı. Ve evet, o yüzük bir servet değerindeydi ama benim servetimin küçük kısmı bile etmiyordu. Gözlerindeki parıltı, beğendiğine bir işaretti. Elini kaldırdım ve dudaklarıma bastırdım. “Hep benim için bir şeyler yapıyorsun,” diye mırıldandı.

Elimi aşağı indirirken elini bıraktım. Sarı saçlarını boynundan uzaklaştırırken, yüzümü boynuna yasladım. İçime sinen tatlı kokusu, bana her şeyi yaptırabilecek özellikleri arasındaydı. “Ben de senin için bir şeyler yapmak istiyorum, Dmitry.” Kollarını boynuma sardığında, onu rafa daha fazla yaslamıştım.

“Bana daha sık gülümseyerek, benim için bir şey yapmış olursun.” Yüzüm boynunda olduğu için sesim boğuktu. Omzuma vurduğunda hiçbir şey hissetmemiştim.

?lümün K?rm?z? ?izgisi (18+)Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin