Yepyeni bir bölüm hazırladım! Bakalım bu bölümdeki gelişmelere ne tepki vereceksiniz, çok merak ediyorum!
Bölüme geçmeden önce, desteklerinizi göstermeyi unutmayın
Bölüm sınırı geçilmeden yeni bölüm gelmeyecektir!!!!
Sınır - 100 oy 30 yorum
Yıldızı Parlatın! 🌟
Motivasyonumuzu zirveye taşıyalım!
Satır Arası Yorumlarınızı Eksik Etmeyin! 💬 Düşüncelerinizi duymak harika!
Şimdi, iyi okumalar!
🍀
Mirza Bey, sabahın yumuşak ışıkları terasa süzülürken hâlâ Arya'nın saçlarını taramaya devam ediyordu.
Tarağın dişleri kızının ipek gibi koyu kızıl saçlarında kayarken adamın yüzünde tarifsiz bir huzur vardı.
Bir süre sonra taramayı bırakıp saç uçlarını parmaklarının ucuyla topladı ve örmeye başladı.
Hareketleri öylesine nazik ve ritmik ilerliyordu ki, Arya da tıpkı her gününü planlayan o düzenli zihni gibi, babasının parmaklarının ritmine odaklanmıştı.
Tam bu sırada Goncagül Hanım elinde kahve tepsisiyle terasa çıktı. İkisini yan yana görünce dudaklarına sıcak bir gülümseme yayıldı.
"Günaydın... Ne yapıyorsunuz bakalım baba-kız?" dedi içten bir neşeyle.
"Babam saçımı tarıyor anne," dedi Arya, yine o düz ama anlaşılır sesiyle.
Mirza Bey kızına bakıp gülümsedi.
"Kızımın ipek gibi saçlarını tarıyorum hatun... Mis kokulum benim," derken içinden geldiği gibi eğilip Arya'nın saçını usulca öptü.
Normalde ani temaslarda irkilen Arya, bu kez kıpırdamadı. Bir anlık duraksadı, sonra başını hafifçe kaldırıp babasına baktı.
"Bir kez daha öper misin baba?" dedi bu kez daha kısık ve çekingen bir sesle.
Mirza Bey'in gözleri doldu. Tereddüt etmeden saçlarını yeniden, bu kez birkaç kez daha öptü. Sonra kollarını uzatıp onu arkasından sarıverdi.
"Kurban olsun baban sana..."
Goncagül Hanım, kocasının bu hâline dayanamadı; gözünden süzülen yaşı hızlıca silip Arya'nın elini avuçlarının arasına aldı. Tam o sırada terasa doğru yaklaşan Hun, onları görünce kaşlarını kaldırdı.
"Ooo! Bizsiz aile sarılması ha?" dedi gülerek. Sonra Arya'ya bakıp,
"Günaydın meleğim."
Arya başını ona çevirdi.
"Günaydın Hun abi."
Ardından Yamaç, her zamanki umursamaz rahatlığıyla sedire oturdu.
"Günaydın bücürük."
Arya hemen kaşlarını çattı.
"Günaydın... ama benim adım Arya, Yamaç abi."
Tam Yamaç ağzını açacakken Şahin araya girdi ve yanına oturdu.
"Boşver onu prensesim... Günaydın, nasılsın bakalım?"
Arya bir an düşündü, durum taraması yapan bir bilgisayar gibi.
"Üşümüyorum. Aç değilim. Karnım tok. Kötü hissetmemi gerektiren bir durum yok. O yüzden iyiyim Şahin abi."
Düz, net, gereksiz ayrıntısız.
"Süpersin," dedi Şahin ona göz kırparak.
Arya da refleks olarak gözünü kırpmaya çalıştı ama göz kasları istemsizce önce iki kez kırpıldı, ardından hiç kapanmadan kaldı.
İstediği hareket çıkmayınca sinirlendi, dudaklarını ince bir çizgi hâline getirdi.
Bu sırada Boğaç'ın gür ama kısık sesi bütün terası doldurdu.
"Günaydın millet!"
??MD? OKUDU?UN
~Benim G?zlerimle G?r Dünyam?~
General FictionDo?du?u gün hastanede yap?lan büyük bir hata sonucu yanl?? aileye verilen, otizmli 17 ya??ndaki bir gen? k?z?n ger?ek ailesine kavu?mas?yla ba?layan sanc?l? uyum sürecini anlat?yor. Y?llard?r bildi?i düzenin bir anda de?i?mesi, yeni bir ev, bamba?ka...
