?talyan(+18)

16.10.2021

Aynanın karşısına geçip halime baktım. Gözlerim baştan aşağıya bedenimi taradı. Üzerimde leş gibi duran kıyafetime baktım. Gözlerimi yukarıya çıkarttıkça içim gidiyordu. Kuru dudaklarım acı çekerceeine kan toplamıştı. Haykırmak isteyen ağzımdan tek kelime çıkaramadım. Burnumun ucu ağlamaktan kızarmış haldeydi. Gözlerim kan çanağıydı. Yanağımdaki kırmızılığı görünce ağlamamak için zor tuttum kendimi. Sızlayan yanağıma değil, düştüğüm bu hale acıyordum.

Kapının açılma sesiyle kafamı o yöne çevirdim. Turuncu saçlı 30'lu yaşlarındaki o kadın içeriye girdi. Ağzındaki sakızını patlatıp iğrenir bir şekilde bana bakıyordu.

"Çıkartmamışsın hala üstünü çıkartsana!" Korkudan kalbim tekledi.

Vücudunu saran siyah mini askılı elbisesine baktım. Tırnaklarında kırmızı ojeler vardı. Sakızını sesli bir şekilde çiğniyordu ve bu kulağımı tırmalıyordu. Üzerime doğru hızla gelince geriye doğru çekildim. Sırtım duvara çarptığında önümde durdu. Ayağına giydiği uzun topuklular yüzünden kafamı kaldırarak ona baktım.

Elini boğazıma doğru götürdü. Korkuyla ona baktım.

"Dediklerimi yapmazsan olacağı biliyorsun beni zorlama yeni kız."

Günümüz

Gözlerimi açmaya çalışıyordum ama başımın ağrısındsn açamıyordum. Bir süre gözlerim kapalı bekledim. Yatağım ne kadar rahattı. Kokusu da bir farklıydı hoştu. Yatağa iyice gömülürken kokuyu düşünmeye başladım. Ne kadar tanıdık ve güzel bir koku böyle!

Yastığa biraz daha sarıldıktan sonra aklıma gelenle aniden gözlerimi açmam bir oldu. Hassiktir! Farklı bir odadaydım. Hislerimde ve koku konusunda yanılmıyorsam şuan onun odasındaydım değil mi? Dün gece ne olmuştu?

Yatakta oturur pozisyona geldim. Komidinin üzerindeki notla duraksadım. Bir ilaç ve not vardı.

Uyanınca iç

Tereddüt de etsem hapı elime alıp sürahiden su doldurup içtim. Boğazımdan geçen suyla yaşadığım rahatlama nefes almamı daha da kolaylaştırdı resmen. Susuzluğumu şimdi farkedip bir bardak daha su içtim. Ayağa kalkıp odada volta atmaya başladım. Ne yapacaktım ben böyle? Stresten saçlarımı çekiştirmeye başladım. Odaya biraz bakındıktan sonra telefonumu bulma umudum yok oldu.

Odadaki diğer kapıya dopru adımladım. Muhtemelen banyoydu. Kapıyı açtığımda koyu renklerin hakim olduğu banyo beni karşıladı. İncelemek istesem de vaktim yoktu. Hızlıca aynaya doğru ilerleyip kendime baktım. Dağınık saçlarım ve yüzüme odaklanamadan üzerimdeki kıyafetle duraksadım. Birkaç saniye olduğum yerde üzerime baktım. Üzerimde sadece bir tişört vardı.

Aklıma gelen bin türlü senaryoyu umursamamaya çalışsam da kedime engel olamadım. Ya aramızda bir şey olduysa? Yere oturup ağlamamak için zor duruyordum şuan. Tişörtün içine baktığımda iç çamaşırlarımın olduğunu gördüm. Bu farkındalıkla bir nebze de olsa rahatladım. Ama yine de senaryolar kafamdan çıkmıyordı. Elimi yüzümü yıkayıp banyodan çıktım.

Odadan çıkmak için kapıya doğru ilerledim. Kapının önünde bir süre bekledim. Kalbim o kadar hızlı çarpıyordu ki çıkacak diye ödüm kopuyordu. Ani gelen cesaretle kapıyı açtım. Kendimi odadan dışarı attığımda üst katta olduğumu anladım. Sanırım iki katlıydı. Merdivenlere doğru yönelip aşağıya indim. Bu tişörtle utanıyordum ama başka çarem yoktu. Kendi kıyafetlerimi telefonumu ararken görememiştim.

Uzun merdivenden aşağıya indikten sonra etrafıma baktım. Kocaman bir salon vardı. Etrafıma baktım. Birkaç tane oda vardı. Her an birinden Ricaddo çıkacak diye ödüm kopuyordu. Derkan kapı açılma sesiyle olduğum yerde öylece kaldım. Ses arkamda kalmıştı.