"Birini aramak için kullanmıştım. Herneyse hadi geç otur. İyi gözükmüyorsun"
Söylediği gibi iyi değildim. O yüzden söylediği gibi yaparak oturmuştum ve o da hemen yanıma oturmuştu.
"Yoongi ben kimim?"
Kısık şekilde konuşsam bile burası sanki herşeyi duyulur yapıyordu... duvarlarda tüm sesimin yankılandığını hissetmiştim.
Ama o hiçbir tepki vermemişti. Sadece ellerine bakıyordu.
"Melez derken kast ettiğin şey neydi? Ya da neden herkes bana korkuyormuş gibi bakıyordu?"
"Sierra....
"Ne Sierra... bir şey söylesene... artık bilmediğim biri olmaktan bıktım. Hiç birşey hatırlamamaktan, bir şeyleri anlamamamdan bıktım. Anlıyor musun?"
Sesim bu sefer gerçekten çok fazla çıktığı için bana doğru dönerek uzunca yüzüme bakmıştı.
"Melez bir Volyart ve bir Helatisin birlikteliğinden doğan birisi..yani ne Volyart ne Helatis....melez olduğunu öğrendikten sonra bile senden korkma nedenleri buydu. Çünki bir melez asla diğerleri gibi olmaz. O hem annesinin hemde babasının güçlerine sahiptir ve çok güçlüdür. Eğer güçlerinin farkına varır ve onları istediği şekilde kullanmayı öğrenirse onu durdurabilecek çok az kişi vardır. Tabii ağır bir şekilde yaralanmadığı taktirde...."
Tamam şuan kendime dair yeni bir şey öğreniyordum. Belkide bu söylediği bilmediğim bir sürü şeyden sadece bir parçasıydı ama en önemli parça gibiydi.
Tamamen bana doğru dönerek ellerimi sıkıca tutup kendine doğru çekti.
"Ben orda değildim. Bay Cliftonla birlikteydim sadece birşeylerin yolunda gitmediğini hissettim ve geri döndüm. Geç geldiğim için gerçekten üzgünüm. Zamanında yetişemediğim için üzgünüm"
İçimden gelen ağlama duygusunu bastıramıyordum. Güçlü gözükmeye çalışsamda bu kadar zayıf olduğum için, o adama karşı koyamadığım için, bana vurduğu için, herşey için ağlamak istiyordum. Ama onun beni ağlarken görmesini istemiyordum. Daha zayıf gözükmek istemiyordum...
"Bana bak Sierra. Yüzüme bak"
Çenemden nazikçe tutarak yüzlerimizi hizalamıştı.
"Sen ağlıyorsun...
Kendimi tutamadığım için çocuk gibi ağlamamaya başlamıştım ama tam tersi güçlü durmam gerekti.
"Sierra ağlama lütfen"
"Ben burda olmak istemiyorum Yoongi. Ben ben olmak istemiyorum. Herkesin arasında bu kadar güçsüz olmak iatemiyorum. Ben buraya ait değilim. Ben hiçbir yere ait değilim. Ben hiçbir şeyi beceremiyorum-"
"Şşşş sakin ol"
Yoongi elini yanağıma koyarak gözyaşlarımı nazikçe silmişti. Neden bu kadar iyiydi? Biranda neden bu kadar iyi olmuştu bana?
"Hiçkimsenin olmadığı kadar senin ait olduğun yer burası, o kule, bu orman.... hepsine sahip olabilecek güçtesin"
"Değilim. Hiçbir şey değilim sadece seninleyken birşeyler yapabiliyorum yalnızken hiçbirşey yapamıyorum... yapamadım o adam beni saçlarımdan sürüklerken birşey yapamadım. Bana tokat attığında hiçbirşey yapamadım"
Bu sefer hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Durmak istemiyordum. Susmak istemiyordum çünki içimdeki acıyı geçiremiyordum.
"Sierra?.. Ona doğru baktığım anda kendine doğru çekerek kollarını bana sarmıştı. Bu soğuk evde bile tek sıcak olan oydu. Buz küpü~
"Ben üzgünüm o adamın yaptığı tüm şeylerin hesabını soracağım. Gerçekten hepsini ödeteceğim. Ağlama artık lütfen"
Parmaklarını saçlarımın arasında nazikçe gezdiğini hissetmiştim. O kadar yumuşaktiki hareketleri sanki ruhuma dokunmak içindi .
"Burdayken kimse sana zarar veremez... Sessizce fısıldayarak kollarını daha da sıkılaştırmıştı.
"Bu evdeyken mi?"
"Hayır.... ....şuan olduğun yerdeyken benimleyken kimse sana zarar veremez"
Ne demem gerektiğini bilmiyordum. Ya da nasıl karşılık vermem gerektiğini. Sadece bu şekilde uzunca süre kalabileceğime emindim.
"Yoongi sen nerden anladın? Yani nerden biliyordun benim Volyart değilde melez olduğumu. Hatta bu işaretin yarın orda olmayacağına dair yemin bile edebilirim dedin"
Sorumla yavaşça benden uzaklaşmıştı. Bir süre bir yere odaklanarak öylece bakmıştı.
"Biliyordum çünki... ben de melezim"
Söylediği kelimeyle bir sürü şey düşünmüştüm daha önce olan bir sürü olayı. Bana anlatamayacağını söylediği zamanlar sebep bu muydu? Onunda melez olması.
Kazağının eteklerinden tutarak üzerinden biranda çıkardığında hemen diğer tarafa dönmüştüm.
"Hey sadece işareti gösterecektim . Ayrıca daha önce beni bu şekilde gördüğünü varsayarsak şuan utanmana gerek yok. Yani rahatsız olmuyorum"
Bir sorun olmayacağına karar vererek direk ona doğru döndüm.
Omzundaki işaret nerdeyse aynıydı. Sadece biraz farklıydı sanki.
"Bu sanki biraz-
"Farklı değil mi? Yani tam olarak aynı değil. Çünki ben Volyart ve Helatis melezi değilim. Babam Volyartdı annemse normaldi. Bizim anlayacağımız şekilde söylersek güçleri yoktu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yukarıdaki Yonginin Aşağıdaki Sierranın işareti...
Şimdi böyle değişik bir sembol arıyordum. Sonra karşıma pinterestde bu işret çıktı. Bir sürü hatta dövme falan yaptıranda vardı. Bende bir anlamı olacağını düşünerek araştırdım. Vee gerçekten bir anlamı varmış. Sizin için anlamınıda aşağıya bırakıyorum..
"Yaşam ölüm ve yeniden doğuşun ; ayrıca hava su ve toprak elementlerinin simgesidir.
Birbirine geçmiş üç balık şekli ve yaşam döngüsü ile oluşur. bunun gibi üçlü motif semboller, kelt inanışında çok sık görülür. antik kelt düsünce sistemine göre güneş ve ayı temsil ettiği düşünülmektedir"
İşte bu tür bir çok anlamları var....
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.