CRAFTY |Jungkook| ?

Votelardan ve yorumlardan o kadar memnunum ki... Destek olan herkese ne kadar teşekkür etsem az.

Medya benden 'ye gelsin.

Keyifli okumalar!

Divörz.

ÖNCEKİ BÖLÜMDE;
Az önce kendilerini takma isimlerle tanıtan kızlar peruklarını çıkartmış, gülerek etraftakilerle konuşuyorlardı.

Ne yani, tüm bunlar bir şakadan mı ibaretti?

Ben bu kadar göz yaşını bir eşek şakası için mi dökmüştüm?

Kalabalığın arasından ayrılarak suratındaki gıcık sırıtışla ortaya çıkan Si Hyuk bağırdı.

"Yüzyılın en iyi şakası başarıyla tamamlandı!"

"Hadi ama, noona! Sadece bir şakaydı!"

Açık büfedeki koca çatalla tabağıma sosis koyduktan sonra hemen yanımdaki Taehyung'a ölümcül bir bakış attım. Gülmemek için dudaklarını dişlemişti ve gözleri muzipçe parlıyordu. Her zamanki uzaylıydı. Fakat ben bugün kesinlikle her zamanki menajer noonaları değildim.

O lanet olası oyunun üzerinden sadece 6 saat geçmişti ve yaşananlara hala inanmakta güçlük çekiyordum. Uyuyamamış, dairemdeki tuvaleti bile kullanamamıştım. Gözlerimin altında koca halkalar oluşmuş, yüzüm şişmişti. Üstüne ölü gibi yorgundum.

Söylediklerine göre Jungkook odama girerek beni oyalarken Jimin, tuvaletteki duşluğun aparatını söküp paketi suda eriyen gıda boyası koymuş, küvetin köşesine de sasaeng olduğunu tahmin ettiğim kızlardan birinin bir tutam saçını tıkıştırmıştı. Ve ben bu ucuz numarayı yemiştim.

Saatlerdir kuduruyordum, o bomba şakasından sonra başta CEO olmak üzere herkese sataşmış, herkesi acımasızca tartaklamıştım.

Maknae hariç. Zira o veletin de benim gibi hiçbir şeyden haberi yoktu. Tae ona sadece telefon şakası yapacaklarını söylemiş, odama gizli kamera yerleştirtmişti. Gece uzun uğraşlar vererek bulduğum kameralar toplam 5 açacağın içine sığdırılmıştı. Evet, teknoloji işte bu kadar gelişmişti ve bu da elbette bana vurmuştu.

Ardından tüm bunların Jungkook'la aramdaki tatsızlığın çözülmesi için yapıldığını; ve Bangtan'ın Youtube kanalına yüklendiğini öğrenmiştim.

Nasıl sakin olabilirdim ki? Hüngür hüngür ağlayan tüm üyelerin numara yaptığını, yüreğime indirdiklerini bile bile nasıl sakin olabilirdim?

"Şakaydı ha?" Elimdeki çatalı fırlatırcasına büfeye koydum. "Siz göreceksiniz şakayı."

Önümden ilerleyen Hoseok güldü. Tanrım, en çok da onun için endişelendiğime üzülüyordum. Çığlığını duyduğum an tek bir saniye düşünmeden yerimden fırlamıştım, zarar görecek olması beni gerçekten korkutmuştu.

"Ya! Özellikle sen ağzını bile açma!" Yumruğumu öfkeyle Hoseok'un geniş omzuna geçirdim. "Tanrıya yeminim olsun, bunu çok fena ödeyeceksin."

Reçel paketlerinden birkaç tanesini tepsisine doldurdu.

"En son çığlıklarımı kız gibi buluyordun, noona. Şimdi?"

Taehyung kahkahayı bastı.

Elimdeki kaşıkla tabağıma koyduğum birkaç zeytini suratına fırlatmamak için gerçekten çaba harcamam gerekmişti. Cidden... Hepsinden yetenek akıyordu, neden şarkıcı olmakla vakit kaybediyorlardı ki?! Aktörlük gayet onlara göreydi!