抖阴社区

CRAFTY -38-

21K 1.4K 901
                                        




İşte! Yılbaşı özel bölümü! Çok uzun, standartlarımı o kadar zorladım ki... 3bin kelimeyi aşkın, özel bir bölüm oldu. İnanın yarın yazamazsam siz yılbaşına en azından Crafty adına umutlu bir şekilde girin diye uykusuzluktan ölmeme rağmen bölümü bitirdim.

Umarım beğenirsiniz!

Keyifli okumalar! Ve... iyi seneler! Umarım hepiniz musmutlu, umut ve sevgi dolu bir yıl geçirirsiniz!

Medya: Bölüm içindeki Young ve Kookie *kalp*




ÖNCEKİ BÖLÜMDE;

Kapının kuvvetle tıklanmasıyla sözü yarıda kaldı. Jin'in çıktığında kilitlemediğim kapıdan içeri başını uzatan annem, her zamanki gibi suratına bir tutam sinsi ve fırsatçı bir ifade yerleştirmişti.

"Şey, yoldan geçiyordum ve son birkaç kelimeye kualk misafiri olunca dahil olmadan edemedim."

Ona gözlerimi kısarak baktım. Bakışlarım 'yalanın dibi' diye çığlık çığlığa haykırıyordu.

Annem olacak kadın hevesle odaya dalıp kendini maknaenin yattığı yatağın ucuna bıraktı.

"Hani bir şartla demiştin ya Jungkook-ah, benim aklıma işte o şart geldi. Ve ben şahsen çok da seveceğinize eminim." Yan gözle bana soğuk bir bakış fırlattıktan sonra gülümseyerek tekrar maknaeye baktı. "Seveceğine demek istemiştim."






Çocuklardan nefret ederdim. Küçücük boylarıyla etrafta boş boş dolanır ve tüm ilginin üzerlerinde toplanmasını isterlerdi. Hadleri olmayan şeylere karışır, her zaman en çok sevilen olmak için yaşıtlarıyla, kimi zaman büyüleriyle bile yarışa girerlerdi. Bu yarışlarda birinci olmanın yolu tabii ki aegyo'dan geçiyordu. 4'ten 10 yaşına kadar isteklerini yaptırmak için durmaksızın ağlayıp aegyo yapan bücürler benim gibi her an gergin ve öfkeli bir Pa Do Young'ın sinirlerini alt üst ediyorlardı.

Eh, nefretimiz karşılıklıydı elbette. Örneğin çocuklar beni gördüğünde daha ilk bakışta bende doğru gitmeyen bir şeylerin olduğunu anlayıp başta uzakta duruyorlar, ardından ise hipotezlerini sağlamlaştırmak için art arda deney yapıyorlardı. Marketten en pahalı çikolatayı istemek, evcilik oyunlarında baba olmamı teklif etmek, suratımı maymun gibi büzüp germem için edilen ısrarlar bunların başında gelmekteydi. Eğer içlerinden birini reddedersem –ki her zaman reddediyordum- suratıma yanlışlıkla (!) sıçrayan çiş veya önlenemez bir ivmeyle ağzıma doğru hareket eden velet hapşurukları bunun cezası oluyordu.

Ve şimdi sevgili annem ve başlıca koca adayım Jeon Ergen Jungkook, annemin ahjumma arkadaşlarının birinin 2. yaş gününü kutlayan torununun partisine gitmem için çoktan plan yapmışlardı. Oysa ki şimdiye dek mezuniyet dışında katıldığım tek partinin bu bebe günü olacağını kesinlikle bilmiyorlardı. Bunu onlara elbette söyleyemezdim. Maknae tarafından asosyal bir 'noona' olarak karşılanır, annem tarafından ise 'sen benim kızım olamazsın' bakışlarından yerdim. Bunu kesinlikle istemiyordum.

"Ah, hayır." Başımı gülümseyerek iki yana salladım. "Kesinlikle bir bebeğin yaş gününe katılmayacağım. Özellikle Jeon Jungkook'la." Sağ elimle maknaeyi işaret edip anneme döndüm. "Tanrım, anne! O bir idol! Onu nasıl normal insanların bulunduğu bir partiye götürebilirim? Özellikle 2-7 yaş arası kicibelerin bulunduğu bir partiye? Çocuğun yurda dönerken çiş ve 7 yaşındaki kızların kullandığı çilekli parlatıcı kokmasını mı istiyorsun??"

"Çilekli parlatıcı mı?" Jungkook anlamamış bir şekilde kaşlarını çatmıştı. Eh, tabii ondan anlamasını beklemiyordum.

"Busan'daki küçük kızlar onlardan kullanır ve tüm yakışıklı erkek idollere onlarla evcilik oynamalarını söyleyerek yanaklarına masum görünen öpücüklerden bırakırlar. Ve merak edersin diye söylüyorum, kesinlikle baba sen olmuyorsun."

CRAFTY |Jungkook| ?Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin