Eve döndüğümde Mihal yavru köpek gibi kapıda bekliyordu. Beklediğim gibi süikaste uğramışlardı, Mihal'in yüzündeki morluklarda bunu kanıtıydı.
Kaşlarımı çatıp çenesini kavradım "Ne oldu sana?" Dedim, neler olduğunu biliyordum. Yinede bu kadar hırpalanmasını beklemiyordum.
Mihal içimi rahatlatmaya çalışır gibi gülümseyip "Önemli değil, bir kaç sıyrık. Babamla başıma gelen olayı duymuş olmalısın." Dedi.
"Elbetteki duydum ama sen neden bu kadar yaralısın?"
"Babamızı korumaya çalışıyordum. Suçlulardan birkaçını yakaladık. Şuan başkentte sorgulanıyorlar. Babamda başkentte."
Bir nefes verip kafamı salladım "Evet biliyorum. Daha dikkatli olmalıydınız." Dedim.
Valkür sessizce yanımıza gelip "Başkentten size mektup var genç efendi. Sınıra gittiğinizde size eşlik edecek bir birlik yollayacaklarmış." Dedi.
Mihal, Valkür'ün varlığını sorgulamayı bırakıp bana döndü "Sınıramı gideceksin? Ne kadar kalacaksın?" Dedi.
"Uzun süre neredeyse bir yıl kadar."
Mihal hemen atıldı "Bir yıl mı!? Çok uzun değil mi?" Dedi.
Elimi uzatıp karışık dalgalı saçlarını düzeltirken "Ülkemiz için gideceğim. Bu sürede sende iyice büyümüş olacaksın. Kendini geliştirmeye bak." Dedim.
"Seninle gelemez miyim?"
"Orada bana ayakbağı olursun. Burada kal ve beni bekle."
Valkür araya girip "Gönderdikleri birliği denetlememi ister misiniz?" Dedi.
Prens Argus'un benim hakkımdaki planlarını öğrendiğinden beri Valkür'ün krallığa olan güveni yok olmuştu.
"Eğer gerekli görüyorsan."
Valkür kafasını sallayıp yanımızdan ayrıldı. Mihal sessiz devin arkasından bakarken "Bu kim abi?" Dedi.
"Benim yeni korumam. Ondan çok şey öğrenebilirsin. Hareketlerini iyi takip et."
Mihal yine o ciddi yüz ifadesini takınıp kafasını salladı.
Haftalar geçti ve evden ayrılma vaktim geldi. Avi, çok sevdiğimi bildiğinden, kendi yaptığı çaydan bir kaç paket hazırladı.
Geçtiğimiz haftalarda Mihal istediğim gibi Valkür'den eğitim almıştı. Şimdide ayrılmadan önceki son antrenmanlarını yapıyorlardı. Bir süre arkabahçede Valkür'ün hamlelerini kararlılıkla savuşturan Mihal'i izledim.
Antrenman bitince. Mihal nefes nefese yanıma geldi "Gerçekten seninle gelemez miyim abi? Valkür'le daha çok antrenmen yapmak istiyorum hiç ayağına dolanmam söz veriyorum." Dedim.
Karışık saçlarını düzeltmeye başladım "Orası senin için tehlikeli. Söz verdiğin gibi uslu uslu beni bekle." Dedim, ellerinden birini tutuo avcuna bir kırmızı bir iletişim kristali koydum "Kristal benimki ile bağlantılı. Heyecan verici bir şeyler olduğunda bana haber vermeyi unutma." Hafifçe eğilip sesimi alçalttım "Yada annem canını sıkmaya kalkarsa, sakın aramaktan çekinme."
Mihal gülümseyerek "Tabii abi, annem hakkında endişelenme. Onunla ters düşmemek için elimden geleni yapıyorum." Dedi.
"Aferin."
Valkür donuk ifadesiyle yanımıza gelip "Gitme zamanı geldi efendim. Hazırsanız yola çıkalım." Dedi.
Kafamı salladım "Pekala.."
Kapıda Azelya benden zar zor ayrıldı. Bu yaşıma kadar evden hiç bu kadar uzun süre uzaklaşmamıştım. Ve tehlikeli bir yere gidiyordum bu yüzden endişeliydi.
??MD? OKUDU?UN
Kaderden Ka???
FantasyTaylan, on d?rt ciltlik bir fantastik roman?n son cildini bitirince 产ü测ük bir hayal k?r?kl???na u?rar ve ufak bir sinir krizinden sonra ge?irdi?i ufak bir kaza sonucu ?lür ve g?zlerini bu kalitesiz roman?n?n a?a??l?k k?tü karakteri Mervin olarak a?a...
