抖阴社区

                                    

Yatakta uzanmış bedene doğru yaklaştığımde uyuduğunu gördüm.

"Batu."diye seslendim yine de.

"Hm?"

"Uyudun mu?"

"Hıhı."

"Üstüne birşey giyseydin, üşürsün böyle."

"I-ıı"

İletişim kuramayacağımızı anladığımda başka birşey demedim. Yanına yaklaşıp yorganı omuzlarına doğru çektim ve yatakta olan başını yavaşça yastığına yerleştirdim.

Başının altında duran elime kedi gibi kafasını sürttüğünde gülümsedim.

Dolaba doğru ilerleyip tişörtlerinden birini üzerime geçirdim. Tişörtleri oluyordu ama eşofmanları biraz kısa geliyordu. Bu yüzden kendiminkilerden birkaç tane getirmiştim. Tişört de getirebilirdim aslında ama onunkileri giymek daha çok hoşuma gidiyordu.

Onu rahatsız etmemeye çalışarak boş olan tarafa uzandım yavaça. Uykusu çok hafifti, en ufak kıpırtıda uyanıyordu. Bende her hareketime dikkat ediyordum uyanmasın diye.

Başımı yastığa kodyduğumda bakışlarım yüzünü buldu.

İlk görüşte aşka inanmazdım. Bence buna inananlar da yanılıyordu. Bir insanın yüzüne değil yüreğine aşık olunurdu. Ve bana göre ilk bakışta görmek mümkün değildi bunu.

Eğer inanıyor olsaydım kesinlikle karşımda uyuyan adama ilk görüşte aşık olurdum.

İlk görüşte değildi belki ama yavaş yavaş birşeyler olmaya başladığını da inkar edemezdim.

İlk defa hissetmeye başladığım bu şeyler bana yabancıydı. Daha önce aşık olmamıştım ama onu gördüğümde kalbimdeki kelebeklenme, karnımdaki kasılma kesinlikle normal şeyler değildi.

Çok güzel bir yüzü vardı. Her ayrıntısı kalemle çizilmiş gibi. İlk gördüğümde de böyleydi ama tanıdıkça daha da güzel gelmeye başlamıştı. Yüreğini gördükçe yüzü de güzelleşmişti sanki.

Her ne kadar güçlü bir şekilde dimdik durmaya çalışsa da dikkatli bakınca annesinin ölümünü hala atlatamamış, babasından gelecek en ufak bir sevgi için gözünün içine bakan o çocuk kendini ele veriyordu.

Ben o çocuğu sımsıkı sarmak istiyordum.

Belki babası şimdi birşeyleri düzeltmeye çalışıyordu, bu her ne kadar güzel birşey de olsa çok geçti. Bu çabası Batuhan'ı şuan mutlu etse de yüreğini bir köşesinde herkese arkasını dönmüş, herkese küsmüş o çocuk için çok geçti.

Ben o çocuğu mutlu etmek istiyordum.

"Poyraz."

"Canım?"diye benim de kendimden beklemediğim bir şekilde karşılık verdim uykulu sesine.
Hitap şeklim beni şaşırtsa da o uykulu olduğu için ne dediğimi pek anlayamamıştı.

"Üç saat sonra uyanmam lazım."

"Neden?"

"Maç var."

Hala inatla maç diyordu. Bıkkın bir nefes aldım.

"Sen uyu, uyandırırım ben."

"Söz mü?"

"Söz."

Hafifçe başını salladı.
Maça çıkmasını istemesem de bunun bir önemi yoktu çünkü katır inadı vardı kendisinde.

Moonlight | ?PoyBat?Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin