抖阴社区

                                    

Elimi saçlarına doğru uzattığımda başta tereddütle biraz duraksasam da yavaşça saçlarına koydum elimi. Hissettirmemeye çalışarak saçlarıyla oynamaya başlarken pek başarlılı olamamıştım anlaşılan. Hafifçe kıpırdandığında elimi çekecekken o başını biraz daha elime ittiğinde gülümsedim bu haline.

Uyurken tam bir kedi gibiydi.

...

"Üç saat dedim Poyraz ya!"

"Biraz daha uyu istedim. Yarım saatin lafını yapıyorsun bana."

Banyonun açılan kapısı ile kötü kötü bakan bakışlarıyla karşılaştım. Onun sinirinin aksine gülümseyerek karşılık verdiğimde göz devirdi.

O aceleyle evden çıktıktan biraz sonra bende çıktım.
Evde kalmam konusunda fazlaca tembihlemişti ama yalnız bırakamazdım. Hele ki dünden sonra.

Okula vardığımda başıma geçirdiğim Batuhan'ın şapkasını biraz daha yüzüme doğru siper edip içeri girdim. Soyunma odalarının çıkışında bir köşeye saklandım. Böylece sahayı da görebiliyordum.

İki takımda sahaya çıkmış maçın başlamasına bekliyordu. Odağım sadece tek kişideydi.
Tribünlerde gezdirdiği bakışları aradığını bulduğunda tek bir noktada durup oraya doğru gülümsedi.
Bakışlarım bu sefer onun baktığı tarafa döndüğümde ona doğru el sallayan babasını gördüm. Batuhan da gösterisine babası gelmiş küçük bir çocuk edasıyla ona el sallarken gülümsedim bu haline.

Çalan düdükle maç başlamıştı artık. Setin ortalarında servis sırası Batuhan'a geldiğinde servis atmak için bulunduğum tarafa doğru ilerledi. Anlık bana değen bakışları ile gözleri büyürken gülümsedim.

"Gerizekalı."

Uzak da olsak duyabiliyordum. Gülümsemem daha da büyürken o ters bir bakış atıp arkasını bana dönerek servisi kullandı ve geri yerine geçti.

Maç 2-2 ye gelip uzarken herşey normal gidiyordu. Yine de bu kadar kalabalık bir ortamda herşeyin bu kadar yolunda gitmesi beni korkutuyordu.

Son sette 14-12 bizimkiler öndeydi. Servisi bizim takımdan biri kullandı. Bakışlarım yine sadece Batuhandaydı.
Top rakip alana geçtiğinde sırtını fileye döndü.

Karşı takım aralarında paslaşırken Batuhan omzunun üzerinden karşı sahaya bakıp hafifçe gülümserken bakışlarım onun baktığı alana kaydı. Top bizim alana geçerken karşı takım gelecek hücumu kesmek adına filenin sağ ve sol taraflarına toplanmış orta alanda bir boşluk oluşturmuşlardı.

Aklından geçeni anladığımda onun gibi hafifçe gülümsedim. Bizim takımun liberosundan gelen top Batuhan'a gitti. Batuhan biraz zıplayıp gelen topu hücum için başka bir oyuncuya atmak yerine parmak uçlarıyla yönlendirerek rakip alandaki boş yere doğru bıraktı.
Attığı plase ile maçın bittiğini belirten düdük çalarken iki takımda şaşkındı.

Salonda büyük bir alkış koparken gururla omuzlarımı dikleştirdim istemsizce.

Batuhan üzerine gelen takımdan sıyrılıp babasına doğru el salladı heyecanla. Gözlerim orta yaşlarındaki adamı bulduğunda Batuhan'dan daha çocuksu bir halde oğluna el sallayıp yanındaki adamı dürttü.

"Benim oğlum."dediğini duydum.

Sessizce güldüm. Annesini görmemiştim ama Batuhan kesinlikle babasına benziyordu.

Bu mutlu anı bölen ise salondaki yüksek sesi bile bastıran tiz çığlık olmuştu. Herkes bir anda susarken sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştım. Tam karşı tarafta salonun girişinde duran kızı buldu gözlerim. Bedeni titriyordu.

Moonlight | ?PoyBat?Hikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin