Birkaç kişi yanına giderken olduğum yerde kaldım.
"Damla'yı götürdü. Kırmızı gözleri vardı kocaman siyah birşey. Ne olduğunu anlamadım aldı götürdü Damla'mı."
Kesik kesik aldığı nefeslerden dolayı zorla bitirdi cümlesini.
Kimseye görünmeden salondan ayrıldım. Nereye gideceğimi bilmesem de çok geçmeden aldığım kan kokusu yardımcı oldu bana.
Okulun arka bahçesinden gelen kokuya doğru gittim. Oraya vardığımda kanlar içinde yerde yatan kız ile kokunun kaynağını da anlamış oldum.
İleriden yavaş adımlarla buraya gelen amcamı gördüğümde öfkeyle kasıldı bedenim.
"Neden yapıyorsun bunu?"sesim sakindi.
"Ailemiz için."
"Ne ailesi be!? Aile mi kaldı?"
"Onlar rahat etsin diye yapıyorum. İntikamlarını almak için."
Tam karşımdaydı artık.
"Onları katleden sensin. Neyin intikamı?"
Pençelerini çıkardığı elini boğazıma sardı.
"Ben kimseyi öldürmedim! Onlar benim ailemdi!"
"Kim yaptı peki? Senden, benden başka kim hayatta?"
Altta kalmayarak bende diklendim.
Elini boğazımdan çekip sakin bir sesle konuştu.
"Aklını kullan Yiğit. Karşımda değil yanımda ol. Ailemizin intikamını alalım."
"Öldürdüğün tüm insanların yangınla ne ilgisi var? Bu kız?"
Dedim yerde hareketsiz yatan kızı gösterirken.
"Onun ne suçu var?"
"Yok. Onun bir suçu yok o sadece bir yem."
Tiksinerek baktım yüzüne.
"Kim yaptı?"kastettiğim şeyi anlamıştı.
"Eğer yanımda olursan söylerim."
"Asla. Katil değilim ben. "
"Karşımda olmaya kararlısın yani?"
Tek bir baş hareketiyle onayladım.
"Kusura bakma Yiğit, ama yoluma çıkan kimseyi yaşatmam. Bu öz yeğenim olsa bile."
Bana salladığı pençesinden hızlı bir refleksle kurtuldum. Omuzlarına pençelerimi geçirip ikimizin de yere düşmesini sağladım.
"Sıradaki kim?"
"Aslında bugün buraya kimseyi öldürmek için gelmedim. Sadece Beta'm ile konuşup onu doğru olana ikna etmekti amacım. Ama sen illa da beni öldür diyorsun."
Dikkatini arkamızda bir yere verdiğinde sırıtıp beni üzerinden sertçe yan tarafa fırlattı. Sırt üstü düşüşüm biraz sert olduğundan yüzümü buruşturdum.
Başımı kaldırıp onun gittiği yere baktığımda Anıl ve Batuhan'ı gördüm.
Sinirle iç çekip ağrıyan sırtımla zor da olsa ayaklandım.
Kendin geliyorsun madem neden Batuhan'ı da peşinde getiriyorsun! Sonra neden kötü davranıyorsun diyordu Batuhan. Arkadaşı su katılmamış bir salak çünkü.
Ne konuştuklarını dinlemesem de Anıl aniden amcamın üzerine atlamak gibi bir mallık yaptığı sırada hızla hareket edip aralarına girdim.
Cesaret ve salaklık arasında ince bir çizgi vardı. Anıl o çizgiyi çoktan aşmıştı.
