Nerede olduklarını anlamaları birkaç saniyelerini aldı. Harry merakla pelerinin altından çıkarken Draco hiç çaba göstermeden pelerinin altında kalıp duvara yaslanmaya devam etti. Harryle az önce yaşadıkları maceraya karşı gülümsüyordu. Harry ise şimdiden sakinleşmiş ve odaya göz atmaya baslamıştı. Burası kullanılmayan bir sınıf gibiydi.
Üst üste dizilmiş sıralar arasından dikkatini tek bir şey çekti. Sanki ayak altında durmasın diye buraya kaldırılmış bir ayna vardı ve üstünde anlamadığı bir şeyler yazıyordu. Öylesine yürüyüp aynanın önüne geçince kalakaldı. Aynada ona bakan bir sürü insan vardı. Anlık olarak sadece ürkme gibi bir tepki gösterdi ve ardına baktı ama kimse yoktu.
Yutkundu ve geri döndü. O an anladı onların kim olduğunu. Tüm ailesi ordaydı. Hepsi yan yana gülümseyerek ona bakıyorlardı. Harry'nin hemen dibinde duran Remus'un arkasında kocaman bir aileydiler. Harry titredigini hissetti. Draco farkında değildi.
Yutkundu ve aynaya baktı. İçindeki ses 'Gerçek değiller.' diye fısıldarken kendi kendini ikna etmeye çalışıyordu. Büyücü dünyasında her şey mümkündü değil mi? Bu da pek tabii mümkün olamaz mıydı?
Nasıl bu aynaya gelmişlerdi bilmiyordu ya da o da onların yanına geçebilir miydi emin değildi. Sadece orada durmak ve onları izlemek istiyordu. Düşercesine yere oturdu. O an Remus gülümseyerek birkaç adım yana kayıp dünyalar güzeli bir kadına yol açtı.
Bu kadın annesiydi.
Annesinin eli omzuna değdi. Hissetmedi çünkü orada yoktu ama yine de... Harry gülümsedi. Normalmiş gibi yapmak bile güzeldi.
Eğer Dracoya bir şey derse bu anın bozulacağından korkarak sessiz kaldı. Durumu çabucak kabullenip ailesini izlemeye koyuldu. Biraz sonra ayaklanan arkadaşını duydu. Onun buraya gelmesini şu an hiç istemese bile iç çekip yana kaydı. Draco da kendi gördükleriyle iç çekince ikisi aynı anda soludu. "Kelid aynası."
Harry kafasını salladı. Draco nerden biliyordu bilmiyordu ama Harry kendisini yetiştiren babasının, Remus'un anılarından biliyordu. Aynaya bakmaya devam ederken Draco başını onun omzuna koydu. O an fark etti Harry. Odalarında bile yere oturmayan Draco şimdi kim bilir en son ne zaman temizlenmiş olan bu sınıfta yere oturuyordu.
Harry ufak kollarından birini onun beline attı ve aynayı izlemeye devam etti. Bu sefer aynada Draco da vardı. Harry gülümseyip iç çektiği sırada Draco sordu. "Ne görüyorsun?"
Harry bir süre durdu. "Kaybettiğim tüm ailem arkamda. Hepsi bana gülümsüyor ve el sallıyor. Onların yanında da babam var, Remus." Draco gülümseyince Harry ekledi. "Peki ya sen? Sen ne görüyorsun?"
Draco tebessüm etti. "Sonsuza kadar mükemmel kalmaya devam edeceğimi."
Harry kıkırdadı ve yanağını Draco'nun güzel kokulu saçlarına sürttü. Draco'nun belindeki elini yavaş yavaş hareket ettirirken Draco aynada gördüklerinin de etkisiyle etinin yandığını hissediyordu.
Aradan saatler geçti. Koridorda öğrenci sesleri duyulmaya başlayana kadar durdular orada. Sonra da öylece kalkıp gittiler. Bugünü daha durgun geçirdiler. Akşamına tekrar aynaya gidip tekrar sabahladıklarında ve yine durgun bir gece geçirdiklerinde Draco bir daha gitmemeleri için Harry'i ikna etmeye çalıştı. Harry ise ikna olmuş gibi yaptı ancak gece Draco uyur uyumaz yine gitti. Bir süre sonra karanlıktan biri çıktı. Harry şaşkınca karşısındaki adama baktı. Karşısındaki Profesör Dumbledore'du, bilgece gülümsüyordu. "Kelid aynasının önünde yıllarını geçirip bunu fark etmeden ölenler var çocuğum. Hayalleri dokunulabilir ve hissedilebilir yapacak olan şeyin aynadan uzaktaki hayat olduğunu anlayamayanlar var, onlardan olma. Yarın götürecekler aynayı, onu buraya koymak başından beri bir hataydı. Son kez bak aynaya haydi."

??MD? OKUDU?UN
Querencia -Drarry
FanfictionTamamland?. Harry Potter'?n Remus Lupin taraf?ndan büyütüldü?ü ve Slytherin'e se?ildi?i bir evrende 1. s?n?ftan itibaren olaylar nas?l geli?irdi?
?4?birinci sene?
En ba??ndan ba?la