"One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten"
One, two, three, four, five, six, seven, eight, nine, ten
Saatlerdir en çok duyduğum kelimelerdi bunlar. Tek benim içinde değildi, Hara, Aera ve Nina içinde geçerliydi.
Sabah 6 da uyanmıştım. Bir kaç dakikamı kendime gelmek için harcadıktan sonra kızları uyandırmadan önce ufak bir kahvaltı hazırlamıştım. Kızları uyandırdıktan sonra benim zorumla hızlıca kahvaltı etmişlerdi çünkü yeni uyanmışlığın verdiği uyuşuklukla yiyorlardı ve saat çoktan 06:30'a yaklaşmıştı.
Daha sonra odalara dağılmış ve üstümüzü değiştirmiştik. Altıma gri eşofman, üstüme de düz beyaz t-shirt giymiştim. Nina kahverengi bir eşorfman, üstüne de siyah bir crop giymişti. Onunda üstüne siyah hırka giydikten sonra odadan çıkmış ve Hara ile Aera'yı beklemiştik. Hara beyaz, Aera ise siyah eşorfman giymişti. Üstlerine ikisi de siyah t-shirt giymişlerdi.
Menajer bizi aldıktan sonra şirkete gelmiş, direk dans odasına girmiştik ve 10 dakika sonra dans hocası bayan Kim geldiğinde çalışmaya başlamıştık. Saat 11'i geçiyordu. Hepimiz kan ter içindeydik, Bayan Kim bile. Ama hepimiz buna göz yummak zorundaydık.
Henüz şarkının başında ki keografiyi bile tam ezberleyememiştik. Aslında Hara bu konu için istisna sayılırdı. En az o takılıyor ve daha hızlı yapabiliyordu hareketleri.
Alt kuyruğu yaptığım saçlarım gevşemiş, biraz dağılmışlardı. Saçlarım, terli boynuma ve yüzüme yapışıyorlardı. Hava soğuk olmasına rağmen üstümde ki t-shirt beni bunaltmaya başlıyordu.
Uzun bir sürenin ardından bileğimde ki saate baktım.
13:06
Kafamı kaldırıp diğerlerine katılıp Bayan Kim'e ayak uydurmaya devam ettim. Onun yaptığı tüm hareketleri tekrar ediyor daha sonra onunla birlikte yapıyorduk.
Saatlerdir çalıştığımız kısmı durmadan ve daha hızlı bir şekilde yapmaya başladık. Açlıktan midemin bulandığını hissedebiliyordum. Ayrıca çok da susamıştım.
Yarım saatin ardından Bayan Kim durup bizi analiz etti. Hepimiz öğrendiğimiz kısma kadar senkronize bir şekilde yapıp durduk. Hızla alıp verdiğimiz nefes seslerimiz tüm odayı kaplamıştı. Göğüslerimiz hızla kalkıp iniyordu.
"Harikasınız kızlar, çabuk öğreniyorsunuz. Böyle giderse koreografiyi en fazla 2 ay içinde öğrenmiş olursunuz. Ondan sonra da yapacağımız tek şey prova yapmak olacak"
Bayan Kim içten bir gülümseme ile konuşmasını bitirdikten sonra Nina yere oturdu "özür dilerim ama daha fazla ayakta kalamicam"
Bayan Kim ona güldükten sonra cebinde ki telefonunu çıkarttı ve ekranını açıp saate baktı. Telefonu tekrar cebine koyarken yerdeki Nina'ya baktıp gülümsedi.
"Yarım saatlik bir mola vericez kızlar, birazdan menejerleriniz size yemek getirecekler"
Nina mutlulukla sırt üstü yattı ve kollarını iki yana uzatıp bacaklarını havaya kaldırıp salladı. Bayan Kim güldükten sonra dans odasından çıktı. Deri koltuğun yanın da ki altılı su paketinin plastiğini yırttım ve içinden dört tane su şişesini alıp kızların yanına gittim. Nina'nin yanında oturan Hara ve Aera'nın ortasına oturup onlara suyu verdim.
"Harikasın" Hara kapağını açtığı su şişesini kafasına dikmeden önce mırıldanmıştı. Her birimizin şişelerinin en az yarısı bitikti.
"Beş saatte sadece koreografinin yarasını bile öğrenememiş olan bize harika dedi kadın"

??MD? OKUDU?UN
That Day ^?^ Lee Taeyong
Fanfiction-O gün, o gün cüzdan?m? bulamad???m da kahvemin paras?n? ?demi?tin, ondan sonra nedense hi? akl?mdan ??kmam??t?n. Ve ?ok sonra fark ettim ki, ben sana a??k olmu?tum. ... *Kitab?n ?ark?s? -> Mark Klaver/Say You Love Me*