抖阴社区

14(lovesong)

En ba??ndan ba?la
                                    

Hediyesini bir an önce verip tepkisini görmek istiyordum, daha önce benim de yapmadığım bir şeydi. Yine de hediyesini burda vermek istemiyordum, çekindiğimden falan değildi ama, özel olsun istiyordum... sanırım?

Kaş göz yaparak ona çıkmamız gerektiğini belli ederken bir sorun olduğunu sanmıştı sanırım, çatılan kaşlarıyla gülümsedim. Çok çabuk panikliyordu. Ben yerimden kalkıp Winter'a işimin olduğunu gevelerken o da benimle aynı anda kalkıp arkamdan tskip etmeye başladı, tabii ki de anladıklarının farkındaydım.

Yol boyu sessiz bir şekilde arkamdan beni bahçenin ücra köşesine doğru takip etti, burası kör nokta olan bir yerdi ve herhangi birinin ya da kameranın bizi görmesi imkansızdı.

"Niye geldik buraya, bir şey mi oldu?"

Elinde büyük ihtimalle her ihtimale karşı yanında bulunsun diye aldığı hediyeme baktım. Utanmasam elinden kapıp açacaktım.

"Hayır, hediyeni vereceğim."

"E niye sınıfta vermedin? Soğuk dışarısı incecik giyinmişsin kaşınır gibi bir de. Başıma tiyatro günü verem olacaksın."

Üstüne giydiği kot ceketi çıkarıp omuzlarıma bırakırken aynı huysuzlanan yaşlı amcalar gibiydi.

"Canım burda vermek istedi, sorma nedenini."

Elimdeki uzun ince kutuyu uzatırken bütün gerginliğimle "Umarım beğenirsin, bence beğenirsin yani." dedim kekelememeye çalışarak.

"Bu nasıl bir kutu dildo falan mı aldın gerçekten?" Gergin olduğumu gördüğü için şakayla yumuşatmaya başladığının farkındaydım. "Aç hadi aç, huysuz."

Elindeki küçük beyaz kutuyu da bana uzattı, "Sakın açma ben aç diyene kadar bak." dedi tehditkar ses tonuyla. Gülerek başımı salladım, heyecanlanmıştım.

Kutuyu açıp gördüğü şeyle sırıtmasının geniş bir gülümsemeye dönüşünü izledim, sanırım beğenmişti.

Kutunun içine yerleştirdiğim legodan papatyaları eline aldı, kapağını kapatıp koltuk altına yerleştirdi.

"Sen mi yaptın?"

Daha ne kadar geniş gülümseyebilirdi bilmiyordum ama gözleri kısılmaya başlamıştı. "Ben yaptım evet, bir ara konuşma arasında legoları çok sevdiğini söylemiştin Ryujin'e, e bende biraz kulak misafiri oldum. Yaptım bir şeyler."

"Çok güzel olmuş, sen bu kadar güzel düşünebiliyor muydun ya şaşırttın beni."

Yüzümden silmediğim gülüşümle gözümü devirdim, "Aman laf atmasan olmaz zaten."

Gözünü elinde tuttuğu lego çiçeklerden alamıyordu. Mutlu olması hoşuma gitti, gerçekten gülümserken ve gözleri gülümsemekten kısılmışken şirin duruyordu, biraz.

"Teşekkür ederim, 17 yıldır aldığım en iyi hediyeydi bu sanırım."

"Harbi mi lan! Taehyun bak yalan söylüyorsan çok üzülürüm yemin ederim!"

Heyecanıma kahkaha attı, "Evet Beomgyu harbi diyorum, çok beğendim."

Çiçeklere zarar gelmemesi için dikkatli bir şekilde kutuya yerleştirişini izledim. Benim gözüm hala kutudayken belime dolanan kollarla şaşırmıştım. Beklemiyordum sarılmasını.

Yine de cevapsız bırakmadım, benim de ellerim boynuna sarılırken biraz öyle kaldık, belli belirsiz 'Teşekkür ederim' dediğini duymuştum tekrar. Geri çekilip "Hadi aç o zaman sende." dedi. Aldığından beri bana yakışacak bir şey olduğunu söyleyip duruyordu.

-----
taehyun's pov

Elindeki kutunun iplerini yavaş yavaş çözerken içimde 'Ya beğenmezse?" diye düşünceler oluşmuştu. Gerginliğim bana her zaman saçma sapan şeyler düşündürürdü, şimdi olduğu gibi.

Kutuyu açtıktan sonra gördüğü tokalarla ağzının açılıp kaşlarının kalkmasını izlemek en keyif verici kısmıydı. Duygularını asla saklayamıyor olması onu ekstra tatlı yapıyordu.

"Taehyun bunlar çok güzel! Bayıldım resmen yuh!"

"Saçını da sarı yapınca çok güzel olur diye düşündüm, papatyaya benzedin zaten, cuk oturur şimdi."

Kıkırtıyla içinden iki tane yeşil gövdeli tokayı alıp geri kapattığı kutuyu kot ceketin yeterince geniş olan cebine koydu. Takmaya çalışıyordu ama ayna olmadığı için ikisini de birbirini orantısız takmıştı.

"Oldu mu?"

"Oldu da, bir dakika dur."

Elimde ağırlık yapan kutuyu ellerine tutuşturup saçlarındaki tokaları çıkarttım. Canını yakmadan saçlarını arasına tokaları yerleştirirken önde açık pay bırakmıştım. Gerçekten saçlarının arasına papatyalar koymuşuz gibi duruyordu şimdi.

"Şimdi tam oldu işte."

"Versene telefonunu, kendime bakacağım."

O telefonumdan saçındaki papatyaları gülerek izlerken onu ilk defa gözlerimi kaçırmadan izleme fırsatı buldum.

Henüz yeni doğan parlak güneşin ışıkları yüzüne vuruyordu, gözünün rengini, yüz hatlarını, her şeyini ortaya çıkarmıştı. Hafif esen rüzgar önündeki tutamları savuruyordu sağa sola, Beomgyu gerçekten bir tablo gibi gözüküyordu. O kendini ve saçını izlemekle uğraşırken esen rüzgarla yüzünü kapatmış saç tutamlarını parmağımın tersiyle geriye itip kulağının arkasına koydum. Odaklandığı için ne yaptığıma takılmamıştı bile.

"Güzel oldum mu?" Sorduğu soruya güldüm, haline güzel demek yetersiz kalırdı çünkü.

"Peri gibi oldun, çiçeklerin de var artık. Dolaşırsın etrafta tinkerbell gibi."

Onu mutlu etmek bu kadar kolaydı işte, küçük papatya tokalarıyla dünyanın en mutlu ve sakin insanına dönüşüvermişti, her zamanki halinden eser yoktu. Gülüşü dakikalardır silinmiyordu mesela yüzünden, aksine, arada kıkırtılara dönüşüyor ve benim de gülmemi sağlıyordu.

Telefonu geri bana verip "Teşekkür ederim, bu benim de 17 yıldır alabileceğim en güzel ve sevimli hediyeydi." dedi daha deminki gibi bana sarılırken.

Bu sefer boynum yerine belime sarılmış, başını göğüsüme yaslamıştı. Bende ayıcığa sarılır gibi kollarımı boynuna sardım, cüsse ve boy olarak benden küçük olduğu için gerçekten bir ayıcıkla sarılıyor gibi hissettiriyordu.

Rahatsız olmayacağını düşünüp saçlarına küçük bir öpücük bıraktım, bununla beraber kokusu da gelmişti, aldığım şampuan kokusu huzurlu hissettirdi garip bir şekilde. Beomgyu'nun varlığı bile insanı rahatlatmaya yeterdi. Bir elim hala boynuna sarılmışken bir elimde her zaman yapmak istediğim gibi saçlarıyla oynadım, açmasına rağmen yumuşacıklardı. Bunu yapmamla belimdeki ellerini daha da sıkılaştırdı.

"Sen sevdin herhalde böyle belime sarılmayı?"

"Çok konuşma da saçımla oyna, güzel hissettiriyor."

Gülüp yanağımı saçlarına yasladım, böylece kokusu da rahatça geliyordu.
Yüzüme değen tutamlar gıdıklıyordu ama güzellerdi, çok güzellerdi.

-----

tinkerbell ve prens oldular aglariz mesela

make you mine ? taegyuHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin