抖阴社区

26

1.1K 73 0
                                        

Sabahın ilk ışıkları görünürken Yağız mutfak masasına yaslanarak esnemeye devam ediyordu. Sarmaların hepsini yemişti. Gözünden uyku akmasına rağmen gitmesine izin vermiyordum.

"Güzelim, abisinin birtanesi hadi sal beni de gideyim artık ne diyorsun?" Yorgunluğu sesine de yansımıştı.

Gülerek çayımdan bir yudum daha alıp ona döndüm. Kaşlarımı onu onaylamaz bir şekilde kaldırdığımda inleyerek arkasına yaslanmıştı.

"Üf tamam. Ama senden bir şey isteyeceğim." İfadesi ciddileşdiğinde yaptığım bu kadar gevşekliğin havaya uçmasından enişelenmiştim. Cevap vermesine izin vermeden konuşmaya devam ettim.

"Yapmak istemez anla-"

Masanın üzerinde duran elimi tutup gözlerime baktı.

"Söyle Eylül." Bu kadar ciddi bir şey değildi Yağızcım.

"Öncelikle atölyeme gitmen gerekiyor." Yüz ifadesi donuklaşırken alt dudağımı ısırdım.

"Alt katta iki tane astarlı tuval var. Onları bir de girişteki çerçeveyi getire bilir misin? Çerçevede çocuklarla resmimiz var görmüşsündür."

Durgunlaşmasıyla elini sıktığımda bana döndü.

"Yapmak istemezsen birilerini de gönderebilirsin." Derin bir nefes verip bakışlarını bana çevirdi.

"En geç ne zaman olur?"

"Bu akşama getirmen lazım. Resimlere başlamam gerekiyor. Bir kaç gün sonra zaten kursa döneceğim. Şimdilik ön hazırlığı elden çıkartmaya uğraşıyorum. İstersen atölyeyi temizletebilirsin." Son söylediğimle ona göz kırpmıştım.

Kafasıyla beni onayladıktan sonra ayağa kalktı. Çay bardağını sudan geçirip kenara bıraktı. Bana döndüğünde gülümsememle yanıma yaklaşmıştı. Yanağıma bıraktığı öpücükle gülüşüm daha da büyürken saçlarımı okşadı.

"Hadi git uyu."

"Sen?" Omuzlarımı silkerek pencereden güneşin doğuşunu izlemeye koyulmuştum. Sahi bu evden kaç defa görmüştüm bu görüntüyü? Hepsinde farklı bir şeyler hissetmiştim. Şimdiyse içimde bulunan o aidiyet hissi hem tanıdık hem de bir o kadar yeniydi.

Yağız yanımdan ayrılıp odasına gittiğinde telefonumu çıkartmıştım. Bir kaç geçmiş olsun mesajı beklerken sayısız mesajla dudaklarımı ısırdım. Hepsini cevaplamak zorundaydım. Bir süre sonra hepsine aynı kopyala yapıştır cevapları atmaya başlamıştım.

İşin garip tarafı Semanın beni aramamasıydı. Ceydanın en ufak olayında arayıp tadımızı kaçırmaktan çekinmiyordu. Bu yüzden Denizin dershanesine kendi numaramı yazdırmıştım.

18 yaşına kadar bütün çocuklar aileleri olmadığı takdirde devlet koruması altında olmalıydı. Kurallar kimse için gevşetilemezdi. Eğer kızsan daha şanssızdın. Çünkü senin üzerinde daha fazla baskı kurmayı severlerdi. Kafanın çalışmasıysa avantaj olduğu kadar acı vericiydi. Fazla farkındalığa sahip olmak benim için her zaman kötü bir şeydi.

Korkak bir çocuk değildim. Zayıf yönlerim vardı sadece. Bunları saklamayı çoktan öğrenmiştim. Akıllı, uslu kız derlerdi bana. Akademik başarım Semayla aramı iyi tutabilme sebebimdi. Getirdiğim bütün ödül ve plaketleri kendi odasında sergilemek isterdi. Sırf bu yüzden her yarışmadan sonra ödüllerin kırık olduğundan emin olurdum.

İsmimi bir yerlere yazdırmak gibi bir niyetim hiç bir zaman olmamıştı. Hayat boyu tek dileğim sağlık ve huzurdu. Biraz yaşlı işi olsa bile güvende hissetmek hariç bir dileğim yoktu. Asla gerçek gelmeyen bu evdeyse belki de şimdiye kadar hiç hissetmediğim kadar güvende hissediyordum.

Eylül~ger?ek aileHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin