抖阴社区

42

357 36 4
                                        

"Hasretimden yataklara mı düştünüz?"

Hepimiz bir nebze gülümserken tuttuğum eliyle elimi sıktı.

"Suçlu olduğunu bildiğin halde nasıl elimi tutuyorsun anlamıyorum gerçekten. Neden haber vermeyi unuttun? Demek ki, bana abarttığın kadar değer vermiyormuşsun."

Gözbebeklerim titrerken bedenimin buz tuttuğunu hissetmiştim. Elini çektiğinde tutmak için uzatmamla omuzlarımdan itmişti.

"Eylül!"

Kulağımın dibindeki net sesle gözlerimi açtığımda Muratın edişeli bakışlarıyla karşılaşmıştım. Yatakta oturur pozisyona geldiğimde dudaklarıma dayadığı su bardağından koca yudumlar aldım.

Terden enseme ve alnıma yapışan saçlarımı ellerimle arkaya taradığımda başımı geriye atmıştım. Odada sadece ikimiz vardık. Kısa bir süre sonra cebimdeki telefonu tarihe bakmak için çıkardım. Kurs günüydü.

Odadan çıkıp tuvalete girdiğimde Murat peşimden gelmişti. Avuçlarıma doldurduğum buz gibi su üzerime döküldüğünde umursamamıştım. Kafamı musluğun altına soktum. Islak saçlarımı ellerimle geriye itip aynadaki yansımama baktım. İğrenç görünüyordum.

Tuvaletten çıktığımda arkası kapıya dönük telefonla konuşan Muratı atlatıp bahçede gördüğüm ilk taksiye binmiştim. Atölyeye gidip üzerimi oradaki kıyafetlerle değiştirdim. Çalışmam lazımdı. Kafamı dağıtmasaydım kafam beni dağıtacaktı.

Deniz gözlerini açtığında Eylül aldığı haberle yığılıp kalmıştı. 4 gündür uyumayan kız aldığı haberin onu rahatlatmasıyla kendini bırakabilmişti.

Denizin normal odaya alınması bir kaç saat sürmüştü. Kısa süreliğine uyandığında gördüğü kişilere gülümsemişti. Etrafındakileri endişelendirmekten çok korkardı. Sadece o değil, hepsi öyleydi. Bakışları aradığı kişiyi bulamamıştı. Ama en çok onu görmek istemişti. Kısa bir süre sonra ilaçların etkisiyle yeniden uykuya dalması zor olmamıştı.

Mahir Eylülü kucaklayıp odaya getirdiğinde kızın bedenindeki titreme bir türlü durmamıştı. Doktor psikolojik olduğunu söylese bile bu kimseyi rahatlatmıyordu. Durmadan işten arandığı için Yağızla birlikte hastaneden çıkmak zorunda kalmışlardı. Murat Eylüle göz kulak olacağını defalarca kez abilerine anlatmıştı.

"Evet abi uyandı. Tuvalette."

"Tamam Murat. Eylüle göz kulak ol. En ufak bir şeyde bile beni arıyorsun tamam mı?" Mahirin sesinden bir türlü geçmek bilmeyen endişesi kendini belli ediyordu. Yeni toparlanmışlardı. Ve muhtemelen yeniden dağılmışlardı.

"Tamam abi. Aklın burada kalmasın."

Vedalaşıp telefonu kapattıklarında Murat bir süre olduğu yerde beklemeye devam etmişti. Sonunda koridordan geçen birinden tuvaletin boş olduğunu öğrendiğinde içindeki sıkıntıyla istemese bile Mahiri aradı. Abisinden yiyeceği azarı önemsemiyordu.

Eylülün ruh gibi oluşu herkesin endişelenmesine sebep olmuştu. Ekin Eylülün bu halini hatırlar gibi duruyordu. Bu yüzden endişesi gözle görülür şekildeydi. Ama ne Denizi bırakabilmişti ne de Eylüle koşmuştu. Muratın asıl şaşırdığı şey Eylülün Denizi görmeden gitmesiydi.

Murat Mahiri aradığında Egeden gelen telefonla rahatlamışlardı. Eylül kurstaydı. Ders bitimine giden Mahir Egeyi aldığında Eylülün çıkmamasıyla binaya girmişti.

Banu hoca Eylülün ders bittiği an çıktığını söylediğinde Mahiri boğan his geri gelmişti. Eylülü arayıp telefonu kulağına koyduğunda gözlerini istemsizce kapattı. Açılmayan telefon sonrası ekrana düşen mesajla dudaklarını ısırmıştı.

Eylül~ger?ek aileHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin