抖阴社区

36

560 55 0
                                        

"Ne giyineceksin?" Ceydanın sorusuyla omuzlarımı silkip mağazada dolaşmaya devam etmiştim.

Gideceği bir parti için elbise arıyorduk. Benim de sergi için elbise bulmam gerekiyordu. Genellikle kumaş pantolon gömlek kombini yapardım. Ama bu defa Banu hocanın sergisiydi ve saklanmama gerek yoktu. Sergiye bir kaç ay olmasına rağmen Ceyda beni arayıp sorduğunda gelmiştim.

"Aslında anormal olan bu zamana kadar tanışmamış olmanız. Sonuçta aileleri kayıp çocuğunu buldu ama daha kimseyle buluşmadınız." Benim için farketmezdi. Mahirle akşam konuşmamızdan sonra amcasıyla artık görüşmem gerektiğini söylemişti.

Yaralanma olayını saklamıştı. Çünkü benim sinirleneceğimi tahmin ettiğini söylüyordu. Gergin değildim ama birileriyle tanışmak istediğimden de emin değildim. Başkalarının düzenine dahil olmayı sevmezdim.

Ceydanın yanından geçtiği kahve elbiseyle onu durdurdum. Mini bir elbiseydi. Kolları uzundu ve kalıbı hoştu.

"Bunu dene." Etrafıma bakıp raftan aldığım bir çift ayakkabıyı da eline tutuşturdum. "Bunlarla birlikte."

Beni onaylayıp kabine girdiğinde telefonum çalmıştı. Ekin arıyordu.

"Efendim aşkım."

"Ne yapıyorsun birtanem?" Askıların arasında bakınıyordum. Hoşuma giden bir kaç elbiseyi koluma asıp telefonu kulağımla omuzumun arasına sıkıştırdım.

"Elbise bakıyoruz Ceydayla. Sen ne yapıyorsun? Kafede misin?"

"Hm işteyim. Çıkışta buraya gelsenize. Aslında ben seninle başka bir şey konuşmak için aramıştım." Sesindeki sıkıntıyı anladığım için telefonu elimle tutup elbiseleri geniş koltuğun üzerine bıraktım.

"Kötü bir şey mi var? Ekin bak-"

"Yok kötü bir şey güzelim. Bir dinle." Derin bir nefes verdiğimde anlatmasını bekliyordum.

"Bu Denizin hali hal değil. Bir kaç gündür ağzını bıçak açmıyor. Birde sanırım dershaneye gitmiyor. Evden aynı saatte çıkıyor ama bence derse gitmiyor." Kaşlarım çatılmıştı.

"Öyle olsa beni ararlardı. Akşama eve gelirim konuşuruz olur mu?"

"Olur. İyi eğlenceler size görüşürüz." Aynı şekilde karşılık verip kapatmıştım. Bu olanlar hiç hoşuma gitmiyordu. Rehberliği aramam gerektiğini aklıma not ettiğimde Ceyda kabinden çıkmıştı.

Üzerine tam oturan elbiseye aynada bakıp bana döndü.

"Nasıl olmuş Eyü?" Parmağımı havada  döndürdüğümde ne istediğimi anlamış olarak etrafında döndü.

"Güzel olmuş bebeğim. Ama bir kaç model daha getirdim. Denemek ister misin?" Kafasını sallayıp getirdiklerimi kabine götürdü. Bir kaç elbise daha denediğinde en iyisinin kahve elbise olduğuna karar vermiştik.

Elbiseyi alıp çıktığımızda başka bir mağazaya girip bana bir kaç gömlek bakmıştık. Gömleklerim ve ben ayrılmaz ikiliydik. Hava biraz bile ısındığında dolaptan ilk çıkaracağım parça belliydi.

Sonunda açık mavi renk bir gömleği alıp çıkmıştık. Kendimize dondurma alıp kol kola eve doğru yürüyorduk.

"Ekin aradı. Deniz dershaneye gitmiyormuş sanırım. Biz bardayken yanağı kızarıktı. Biriyle kavga etmiş."

"Bence de gitmiyor. Geçen okuldan çıkışta beni almaya gelmişti. Dershane yokmuş bugün dedi ben de üstelemedim. Morali çok yok gibi Eyü. Ne yapsak?"

Derin bir nefes verdim. Bu aralar Denizi yalnız bırakmıştık. Her gün dip dibeyken benim meselelerim, Ekinle Ceydanın okulu derken birlikte zaman geçiremiyorduk. Deniz böyle şeylere takılsa bile söylemezdi.

Eylül~ger?ek aileHikayelerin ya?ad??? yer. ?imdi ke?fedin